Aşiretlerin Gölgesinde

1202 Kelimeler

Midyat’ın taş avluları, sabahın serinliğinde uyanıyordu, ama konağın gölgeleri, Mardin’in diğer aşiretlerinin öfkesini taşıyordu. Zeytin ağaçlarının dalları, rüzgârla usulca sallanırken, çınarın gölgesi avluya bir sığınak gibi yayılıyordu. Eylül, rüyasından uyanmış, Berdan’a sokulmuş, yeniden uykuya dalmıştı. Ancak konağın huzuru, Şeyh İsmail’in liderliğindeki aşiretlerin gönderdiği bir ultimatomla sarsıldı. Taş masanın üzerine bırakılmış kâğıtta tek bir cümle yazıyordu: “Töre’yi kıranlar, Midyat’ta barınamaz.” Kâğıdın kenarında, Kızıltepe, Nusaybin ve Derik’ten gelen üç aşiretin mührü vardı; bu, birleşik bir tehditti. Eylül, avluda, çınarın gölgesinde bir sedire oturmuş, kâğıdı elinde çeviriyordu. Saçları, sabah rüzgârında dalgalanıyor, gözlerinde kararlılık ve hafif bir endişe parlıyord

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE