bolüm 17

2014 Kelimeler
Yillar geçsede eşinin acısının hiç hafiflememişti anlaşılan . Gözlerinden cektigi hasret okunuyordu . Dönülmeyen bir yerdeydi eşi . Duygudugum göre veya hatırladığım o yarım yamalak anılardan eşinin çok hasta oldugunu duymuştum . Ne hastası oldugunu hatırlamiyordum ancak annemin agabeyimle konusurken kurtuldu hastenelerden dedigini anımsıyordum . Acaba teyzem yalnızlıgı sevitor muydu ? Böyle dedigine göre sevmiyordu ancak ne bileyim acaba başkaları da benim gibi kacmak istiyor mudur merak ediyordum . Her zzaman savasarak zafer kazanılcak diye bir şey uoktu . Bazen geri çekilmek izlemek ve analiz yapmak şuursuzsa savasmaktan cok daha anlamlıydı . Teyzem ellerimde sadece alışveriş poşeti ve bir kol cantasıyla geldiğimi fark ettiginde " jülidecim valizlerin nerede ? Bir şey getirmedin mi ? " diye sordu . Ne demem daha dogru olurdu düsünüyordum . Herkesten kaçarken kıyafet almanın peşine düşemedim desem çok absürt kacar mıydi ? Ya da bir anda tüm sehir ustüme geldi kendimi buraya atmak bile o kadar zordu ki kıyafetleri umursamadım bile desem nasıl olurdu ? " Immm teyze , aceleyle çıktım . Alamadım yanıma bir seyler " dedim utana sıkıla kemküm ederek . " ayy ne giyeceksin burada ? Ne yapsak acaba ? " diyerek sesli bir sekilde düsündü . Onu yormak ya da basına dert olmak istemiyordum . Benim için uğraşmasın daha istiyordum . Zaten evini açtıgı icin minnet duygusunun altında eziliyordum daha fazlasıni kaldıramazdım ancak gercekten uyumak icin ya da ev icinde giyinmek icin ihtiyacım oldugu gerçegi benim de kafama yeni dank etti . Dışarı cıkıp birkaç parça bir şeyler alabilirdim ancak kaybolmaktan korkuyordum da . " dışarı çıkalım da seni idare edebilecek kıyafet alalım . " diye bir istek attıgını kabul etmek mecburiyetinde kaldım . " olur aslında . " dedigimde çantamı yatağın yanındaki komodine bıraktıgımda icinden cüzdanımı aldım sonrasında odadan çıktık ve evin cıkısına yürüdük . Ayakkabılıkta sadece iki çift kendi ayakkabısı vardı . Ancak üst rafa baktıgımda eskimiş bir cift rugan ayakkabi vardı . Onun yanında yesyeni bir erkek spor ayakkabı vardı . Bunlar eşinin ayakkabiları olmalıydı . Kim bilir ne hevesle almıstı o yeni olan ayakkabıları . Haberi olmadan neler de giyebilecegini düsünmüstü ama insan bilemiyordu işte bir anda film şeridi kopuyordu ne yapılan planlar kurtarabiliyordu ne de güvendiği insanlar . . . Dışarıda hava günesliydi ancak benim icimde firtınalar kopuyordu . Tuğkanın nasıl oldugunu ne yaptıgını merak ediyordum . Mesafeler düsünmeye engel degildi . Başa dönebilseydim keske . Böyle ilk tanıştıgımız zamanlar gözleri dünyamın günesi oldugu günlere geri dönmek istedim . Bir insanın eski halini ozlemek ne garipti . Kanlı canlı karşında ancak ilk tanıstıgın zamandan daha farklı birine dönüsüyordu . Dış görunüsü aynıydı ama tavırları sanki icindeki tüm ışıkları söndürmüş gibiydi . Kapkaranlık bir boşluğa düşmüstu bakışları . Onu aydınlıklardan , bereketli bahçelerden kim karanlık kurak topraklara sürgün etmişti . Belki de kim degil de kimler ya da hangi olaylar ? Gerçekten ailevi bir problemden dolayı olabilir miydi ? nasıl bir aile icindeki olay onu bu denli degistirebilirdi ki ? Beni soru işaretleriyle bıraktıgı için cok kızgındım tuğkana . Eminim o da bana kızgındı en cok da onu dinlenme tesisinde sapık gibi bir duruma soktugum icin olmaliydi . Ne yapabilirdim ki ? Git dememe rağmen ısrarla gitmemisti . Benim icin otogara kadar gelip pesime düsen biri nasil olur da dibimizdeki hastaneye gelemezdi aklım almiyordu . O an bir şimsek çaktı beynimde . Tüm beyazlar kırmızıya boyandı . Dereler taştı , bütün var olan yapıları sular altında kalmistı . Düşünmek bile tüylerimi diken diken etmisti . Tuğkanla pamirin hastanelik olmasının ilgisi var mıydı ? Olamazdı ! Olamazdı degil miydi ? Pamiri arayıp sorsam cevap verir miydi ? Ben düsünclerimle savasirken teyzem bir mağazanın onünde durmuş benim iceri girmem icin işaref ediyordu . Stresten midem bulanıyordu . Benim tanidıgım tuğkan böyle bir şey yapamazdı ddegil mi? Elim ayağım titriyordu . Ben hiç tanımamışımdır belki ? O sadece bu yüzünü gostermiş olabikir miydi ? Aydınlık ve karanlıgı icinde barındırması normaldi ancak hangisinin daha çok beslendigi ve gün yuzunde yaşadıgı önemliydi . Gözlerim karardı . En son ne zaman yemek yedigimi bile hatirlamıyordum . Sanki bir bıcak saplanmıstı karnıma iki büklüm oldum . Sonra dizlerimin ustüne düstüm . Teyzemin yanıma geldigini ayakkabilarından anladim . Ancak basımı kaldırıp ne ona bakabiliyordum ne de ağzımdan bir kelime laf cıkmıyordu . Bayılmamak icin direniyordum . Sürekli orada burada bayilmaktan darlanmıstim . Bir gün bayılıp bir daha uyanamayacagim diye korkuyorum ancak suan bu korkunun daha beterlerini yaşıyordum . Sehirden uzaklasmak hicbir işe yaramamıştı . Onlar bir kere benim zihnime kalbime işlemiş akan damarımda yer edinmişlerdi . Kendimden de kacamazdım ya . Bedenimde ki tüm fer gittiginde yan tarafa beton yolun uzerine yıgıldım . Gözlerimi açmadan önce bilincim yerine geldiginde once o hastanenin kahır dolu kokusu burnuma dolmustu . Yine bu kirli dünyadaki yerimdeydim . Gözlerimi actigimda teyzem direkt başımda bekliyordu . " iyi misin julidecigim . Cok korkuttun beni . " dedi endiseyle . Onu sakinlestirmek ve daha iyi oldugumu gostermek icin elimi elinin uzerine koyduktan sonra güzel bir beyaz yalan koydum önüne . " teyze ben yolda yemek yemedim de alışveristen sonra yeriz diye düsünmüstüm herhalde tansiyonum düsmüştur . " dedim bir çırpıda . O sırada odanın kapısi açıldi ve iceri ellili yaşlarının sonunda bir erkek doktor girdi . " merhaba . " dedi odaya girerken . Basimla onun selamına karsılık verdigimde " nasıl hissediyorsun kendini? " dedi ihtiyar sesiyle . " Cok iyiyim . " dedim sesimi yüksek ve gür tutmaya calısarak . Ortaya bir yalan koyduysam altını doldurmalıydım . " psikolojik bir yardım almayı hic düsündüm mü jülide ? " diye sordu bir anda . Sorunun verdigi sudan cıkmıs balık etkisinden sonra " teyze , bana kantinden tost alir misin ? " dedim . Onu odadan cıkarmanin en kolay ve kıricı olmayan yolu buydu . Çunku gercekten artık bir uzman bakısına ihtiyacım vardi . Teyzem neden istedigimi anlasada bozuntuya vermedi . Sonucta onun evine konuk olsamda biz birbirine uzak insanlardık ve ozel hayatlarimiza saygı duymalıydık . " tabi jülidecigim . " diyip odadan ciktı . Doktorla baş başa kaldıgımızda " hastaneye yatıs dostan o kadar dolu ki artık bir danışmana ihtiyacın var . " biraz durakladı doktor ve sonrasında konuşmasına devam etti . " bu sıralarda atakların arttı degil mi ? " diye sordugunda " stres altındayım " dedim . " anlıyorum . " dedi elindeki dosyayı karıstırken . " boyle devam edemezsin . Daha iki hafta önce ciddi bir atak gecirdigin halde nasıl yardım almazsın . " diye çıkıstı devam ediyordu " bu oyuncak degil . Psikolojik rahatsılıklar da diger hastaliklar kadar cidii bir konudur . " dediginde daha fazla azarlayacak mı diye merak etsem de yeterli görmüs olacak ki bana randevu ayarladı . " yirmi bes ocak perşemde sabah sekizde gelebilir misin seansa ? " diye sordu . " psikolok mu psikiyatrist mi ? " diye sordum sorusunu görmezden gelip . Gür aralarında beyazlımlar olan kavisli kaşlarını catıp " sence ! " dedi kızgın bir tonda . Cevabı biliyordum aslında . Tabi ki psikiyatristti . Psikoloğun cozemeyecegi hale gelmistim bundan çok uzun zaman öncesinde . " gelebilir misin ? " diye sordu tekrar . Yirmi beş ocak . . . Iyice düsündüm . O an zil çaldı kafamda . Finaller ! Final sıvalarım gelmişti ben hem calışmamistım hem de dün baslayan final haftamı doktorun ikazıyla fark ettmistim . Daha başka ne kaldı basima gelmeyen merka ediyordum gerçekten . Alttan zaten aldıgım üç ders vardı eğer bir ders bile bırakırsam alttan bu dönem bir üst sınıfın derslerini alamayacaktım . Elimle alnıma vurup fısıltı sekilinde " kahretsin ! " dedim . Doktor bey kafasını egip benimle gözlerimi bukusturdugunda " iki hafta doluyum . " dedim . " mümkün degil . Acil yardım alman ilac kullanımına başlaman gerekiyor . " dedi . " yapabilecegim bir sey yok final haftam alttan ders bırakma lüksüm yok . " dedim endisiyle . " bana rapor verirsiniz degil mi ? Yoksa telafi sınavına giremem . " dedim . Bu sırada benden bagımsız sekilde elllerim titremeye başladı ve karnıma yine o bıcak saplandı . " hemsıre ! " diye bagirdi doktor iceri giren hemsireye " sakinlestirici getirin hemen ! " diye bağirdi . Kosarak istediklerini getirmeye gitti hemsire . Miden o kadar cok bulaniyordu ki kendimi tutamadım ve midemde olmayan yemeklerden dolayı bir sey kusamasam da mide oz suyumun dışarı cıkmasını durduramadım . Yattağım yatağın nevresimine sarı su gibi görünen midemin suyunu gördugümda daha cok kusmak istiyordum ancak yukarı cıkarabilecegim hixbur sey yoktu . Hemsire odaya giediginde direkt koluma iğne yaptılar . Çok fazla geçmedi kendimi pamukların üzerindeymiş gibi hissettim . . Sanki saniyeler once o karnımdaki o sızı , kusma istegi yok olmustu . Gerilen tüm kaslarım gevsemişti . Zihnimde dusünceleri toplamak icin çabalasam da ne düsünebiliyor ne de kelimeleri bir araya getirip cumle bile kuramiyordum . Bu yoğun bir metropol kadar kalabalık olan zihnime bir ara vermek güzel olacaktı . Hiç direnmedim . Istedigim biraz rahatlamaktı . Biraz molaya iyi hissetmeye ihtiyacım vardı ve bu ismini ne ise yaradıgını bilmedigim igne bana kısa keyifli bir ara yaştacaktı . . . Ayıldıgımda çok daha iyi hisseidyorum . Bu sefer baskalarının endiselerini gidermek icin degil gercekten boyle hissettigim icin bunu diyordum . Direkt aklıma teyzem geldi . Buraya gelisimle ona sadece yük olmustum . Kocaeline gelisim ikimizi de daha ilk gunden yormustu . Eminim ki hastanelerden nefret ediyordur cunku kocasıda bu yatakların birinde öldü , dısaridaki koridorlarda gezdi . Buranın kantine beraber yaşma savasi verdiler simdi bu anılarla mucadele edip yanımda durmaya calışması içimde ağlama istegi uyandirıyordu . Odada ne teyzem vardı ne de doktor . Tek basimaydım . Kolumda olan serumun yarisından fazlası bifmiş sayilirdi . Telefonuma bakmak istedim bir an . Komodinin üzerinden serumu kolumdan cıkarmamaya ozen göstermeye çalısak telefona uzanıp aldım . Ekrana dokunur dokunmaz tuğkanın bildirimleriyle karsılastım . " acil konuşmamız gerek . " yazmiştı birinde digerine kaydırdigımda " ne sorarsan cevap verecegim söz . Yeter ki geri dön ! " yazıyordu en son attıgı mesajı merak edip en alta indim . " butun gizemleri çozecegim sadace beni terk etmeyecegine ve sevmeye devam edecegine söz verirsen . . . " yazıyordu . Ondan soğuyacağım ne yapmış olabilirdi ki ? Pamirle olmus olabilecek kavgayı kafamdan direkt kaldirdım cunku bu beni tetikliyordu . Tugkan bu kadar ileri gitmezdi . Neydi o zaman bu sırrın gizem perdesi arkasındaki gercekler . Şupheliydim . Hemen tugkana geri dönüs yapmayacaktım . Anlatacgından emin olmalıydım . Dönmem için zarf atabilecegini tahmin edebiliyordum ancak telefondan anlatmasını soylesen kesinlikle bu önemli konuyu yüz yüze konuşmak isteyeceginden emindim . Hastaneden cıkar cıkmaz eve donmek istiyordum . Teyzeme daha fazla rahatsızlik veremezdim . Finalleri ne yapacagimi düsunmeliyim biraz da . Neden daha önce hic gerilmedigim final sınavlarından bahsederken atak gecirmistim . Artık en ufak sey beni namlunun ucuna yönlendiriyordu . Kulaklıklarıma da uzanmaya calisirken elimdeki serumun ignesi düştü . Umursamadım zaten bitecekti o kadarcıktan bir sey olmazdı . Kulaklıklara onca cefanın sonucunda ulaşip kulağıma taktım . Daha şarkı açmadan sesi fulledim . Suan alabilecegim en ucuz ve hızlı terapi müzik dinlemekti . . . Delirmiyorsam geçmişim yüzünden . Gelir diyorlar, bir gün gidenler . Aklın varsa, sen geri dönme . İhanetin daha keskin o güzel gözünden . Nefret dolu bakışlarla mutluluğunu izledim . Kıskandım deli gibi çoğu zaman ölmeni istedim . Nasıl böyle umursamaz? bir şeytana dönüştün . Ilk başta anlamasamda bu sozler " tuğkan - geber " adlı parçasına aitti . Ironik olmuştu . Tuğkanı düsünürken aynı isimli bir sanatçıdan parça dinlemek . Artık huyum gibi bir sey olmustu . Rasgele bir şarkı açiyor ve o sarkinın verdigi hissi yaşıyordum . Beni en cok etkileyen söz " nasıl böyle umursamaz bir seytana dönüstün ? " olmuştu . . . Muzige dalmısken ignenin etkisi gecmemis olcak ki tekrardan uykuya daldım . Uyku ve uyanıklı arasındayken birkac ses işittim . " ne kadar süre kalacak burada ? " diye soruyordu o ses . Tanıdık ama cıkaramadıgım bir sesti . " biz bilmiyoruz hanimefendi doktorla konusmalısıniz . " dedi . " ah julidecigim başina bu da mı gelecekti ! " bu çikaramadigim ses teyzeme ait oldugunu anladım ama olayi anlamak icin kendimi yormadım . Yoramazdım da çünkü uykudan gözümü acamıyordum . . . gozlerimi açtıgımda yalnız yatak ve koltugun oldugu odaydaydım . neden odam degismisti ? burasi aynı hastane miydi ?
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE