
''Kalplerini susturmuş iki yabancı ve kesişen kaderler.''
Deniz, kalabalık ve ışıltılı bir hayatın içinde yapayalnız. Sahip olduğu her şeyi arkasında bırakıp, kendini ait hissedebildiği tek yer olan tiyatro sahnelerine adamış tutkulu bir genç. Sadece kendi doğrularıyla, o sert kabuğunun içinde herkesten uzak yaşamaya çalışan, hayal kırıklıklarının yüreğinde açtığı yarayla herkese inancını kaybetmiş yarım bir adam.
Cemre, ailesini kaybettiği kazadan sonra, komadayken sevgilisi tarafından terkedilmiş yaralı bir kalp. Yeni bir hayat kurmak için İstanbul'a geldiğinde tek istediği geçmişini arkada bırakmak ve hayata kaldığı yerden tutunmaktır. Gözlerini kaybetmek üzere olduğu hastalığı yeniden ortaya çıktığındaysa hayatı yeniden alt üst olur. Şimdi git gide içine gömüldüğü karanlık dünyasında ve sığındığı sert kabuğunda tamamen yalnız başına ayakta durmak zorundadır.
Bir saldırıyla yolları geri dönülmez şekilde kesiştiğinde, ikisi de en büyük korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır. Yeniden birine güvenebilmek.
Bazen bir ateşte kaybolmak, yeniden doğmanın tek yoludur.

