ALTEMUR Yolda ilerlerken içimde biriken kini, öfkemi kontrol altında tutmaya çabalıyordum ama çok zordu. İlk defa böyle oluyordu. Hedef belliydi fakat o hedefe hangi yoldan ilerleyeceğime karar veremiyordum. İlyas bana “sakin olmalısın,” demişti. Haklıydı, biliyordum. Ama nasıl sakin olabilirdim ki? Bedri ağanın kalleşliği, karımı yaralayan kurşun, aşiretime yapılan bu alçakça saldırı… Bunlar, kalbimde bir yangın gibi yanıyordu. Yine de, bu öfkeyle hareket edersem, yanlış bir adım atabilirdim. Aşiretin reisi olarak her kararım, sadece beni değil, çoluğu çocuğuyla bütün haneleri etkileyecekti. Bu yüzden, bir an durup nefes almalı, zihnimi toparlamalıydım. Kırmızı ışıkta durduğumda, aynadan arkamdaki aracı gördüm. Adamlarım, sadık gölgeler gibi benimle birlikte durmuşlardı. Telefonumu elim

