Veliaht Prens'in Metresi

Lucas Nerdeyse bir gündür yollardayım benim için uygun görülen eş adayım ile görüşmeye gideceğim buna görüşme denemez saraya vardıktan iki gün sonra nişanlanıp ülkeme geri dönecektim bu evlilik iki ülke için çok önemliydi gücümüze güç katacaktık hem askeri hem stratejik olarak bu evlilik çok önemliydi Aradan iki gün daha geçmişti ki anca saraya varmıştık şu an kendimi güzel bir yatağa atıp uyumak istiyordum Kadınlara düşkünlüğümü herkes bilirdi ve evlendikten sonra sadık olamayacağımı biliyordum prensesi hiç görmemiştim umarım güzeldir yoksa kafayı yiyebilirdim onunla uyuyup uyanacaktım Özel haremim vardı içinde ki kızların hepsi birbirinden güzeldi nerdeyse her gece farklı bir kadınla oluyordum manevi bağımlılık bana göre değildi biraz şımarık olduğum doğrudur Ama veliaht prens olduğum için bu çok normaldi ilerde ülkemi ben yönetecektim o kadar artım olsundu Sarayın bahçe kapısına gelince muhafızlar kapıyı açtı benimle birlikte gelen özel muhafızlarımla içeriye girdim annem babam yani kral ve kraliçe kızı benden önce görmüş bana uygun diye evliliğe onay vermişlerdi Annemin zevkine güveniyordum bana çirkin bir kız seçmezdi Sarayın bahçesinde muhafızlar dizilmiş rahat pozisyonunda at arabasından inmemi bekliyordu arabadan inince kılıçlarıyla beni selamladılar başımı eğip selamı aldım ve ilerde Kral olduğunu düşündüğüm adama doğru yürümeye başladım Kral'ın önüne gelince eğilip saygımı sundum "Hoşgeldiniz veliaht prens" "Hoşbuldum majesteleri nasılsınız" "Teşekkür ederim iyiyim Lucas umarım yolculuğun iyi geçmiştir yol biraz uzak olduğu için senin için endişelendim" "İlginize teşekkür ederim majesteleri iyiyim" "Odan hazır hemen dinlenmeye geçebilirsin sabah yemekte ayrıntılı konuşabiliriz" Ah bu çok iyi olurdu gerçekten çok yorgundum prensesle de sabah tanışırdım "Çok iyi olur majesteleri çok yorgunum gerçekten iyi geceler" "İyi geceler" İki hizmetli bana odamı gösterdi kendimi hemen yatağa attım yol beni çok yormuştu Biraz dinlendikten sonra duş alıp tekrar yatağıma girdim yüzümde bir tebessümle uykuya daldım bir kız için bu kadar yolu gelecek adam mıydım o bana gelseymiş keşke Sabah erken saatte kapım çalınınca biraz sövdüm gel diye kapıdakine seslendim oturur pozisyona geldim Adamın biri içeriye girip reverans yaptı "Kahvaltıya bekleniyorsunuz majesteleri" Başımı sallayıp onayladım Üzerimi giyinip odadan çıktım gelen hizmetli beni bekliyordu o önde ben arkada takip ederek yemek salonuna indik Beni ayakta bekleyen kişilere baktım ama gözüm arkada duran saray hanımı olduğu belli olan kıza takıldı ben neden ona bakıyordum şimdi Kızın gözleri de yerden kalkıp beni bulunca "Eşim" "Eşim" diye kurtlarımızın sesi duyuldu... Gözlerim şokla açıldı o basit hizmetkâr nasıl benim gibi veliaht Prensin ruh eşi olabilirdi Onu asla kabul edemezdim "Bencede onu kabul edemeyiz Lucas baksana şuna çok basit duruyor" "Kesinlikle katılıyorum Owen" "Ne yapacağız o zaman" "Onu saray'a götürüp özel bir oda açarız sıkılınca reddederiz" "Ona bile değmez bence" "Değer dostum ruh eşiyle sevişmek çok başka hissettiriyormuş bunu deneyimlemeliyiz" "Tamam o zaman sorun yok ama bu şekilde değil biraz değişmesi lazım" "Merak etme onu saray'a götürünce güzel bir kadın olması için tüm imkanlarımı seferber edeceğim eminim ki bakiredir onunla sevişmek için için sabırsızlanıyorum" Kıza çok baktığımı düşünüp gözlerimi Prenses'e çevirdim hayatımda gördüğüm en güzel kızlardan biriydi resmen gözümden kalpler çıkmaya başlamıştı tek kare iki sevişeceğim kadın gözümün önündeydi bu düşünce sertleşmemi sağladı Yavaşça Kral'ın önüne yaklaşıp reverans yaparak selam verdim Sonra Prenses'in narin elini elime alıp nazikçe öptüm kumral güzeli bir kızdı kahverengi saçlı mavi gözlü beyaz tenli 165 civarında 50 kilo civarındaydı Bana o güzel gülüşünü sundu yanakları hafif kızardı "Hoşgeldiniz prens Lucas" "Hoşbuldum prenses Sophia" Ben prensesi sürerken bir boğaz temizleme sesi geldi "Kahvaltı hazır aç olmalısın Lucas" "Evet majesteleri gerçekten çok açım teşekkür ederim" Masaya oturunca servisler açıldı gözüm ilerde saygıyla başını eğmiş Prenses'in yardımcısına kayıyordu yüzünü çok net görememiştim göz rengini bile anlayamadım inşallah bakım yapılınca güzel birşeye benzerdi çirkin kızlara asla tahammülüm yoktu Kahvaltı tanışma faslıyla geçti masadan kalkıp bahçeye çıktık Prenses bana etrafı gösteriyordu yardımcısı her zaman iki adım gerimizden geliyordu arkamı dönüp bakamasamda onun beni izlediğini biliyordum Arkamı dönüp merak etme görmekle yetinmeyeceksin seni altıma alacağım diyemedim Bir süre Prenses'in beni gezdirmesine izin verdim çok şükür aklı yorgun olduğumu hatırlayınca beni saray'a geri götürdü "Biraz odama çekilmek istiyorum müsaadenle prenses az dinlenmeliyim" "Tabi prens Lucas müsaade sizin" "Teşekkür ederim yardımcın bana odamı gösterebilir mi unuttum yolu" Hâlbuki yolu gayet iyi biliyordum o hizmetli parçasını sıkıştırmak için çok iyi bir fırsattı bu ve kaçırmak istemedim "Tabi prens Lucas iyi dinlemeler" diyerek önümde reverans yaptı "Teşekkür ederim görüşmek üzere" Hizmetkar kız önümüzde reverans yaparak beni odama doğru götürmeye başladı Arkadan yürüyüşünü ve ve kıvrımlarını inceliyordum taş gibiydi be poposu çıkık tam istediğim gibiydi Prenses kadar zayıf değildi dolgundu onu becermek için can atıyordum bu düşünceler sertleşmemi sağlıyordu Ah şu kadınlar onlar olmasa hayat ne kadar sıkıcı olurdu Beni odamın önüne getirdi reverans yaparak içeri girmemi bekledi yavaşça yürüyerek odaya girdim tam kapıyı kapatacağı sırada bileğini tutarak onu içeriye sürükledim o sırada bir çığlık attı böyle birşey beklemediği kesindi kapıyı kapatarak onu kapı ile arama sıkıştırdım