Bölüm:42 Dudaklar Mühürlü -Nereye gidiyorsun güzellik? Alaycı gülümsemesi artık sinirime dokunmaya başlıyordu. Belimden kavrayan eline dik dik baktım, hiç oralı görünmüyordu. Çekinmeden daha sıkı kavrayıp beni kendine çektiğinde bir şeyler yavaştan dank etmeye başladı. Benden ne çekincesi ne de korkusu kalmıştı... Onu son gördüğümden beri değişen neydi? Topuklarımın üzerinde öfkeyle bir hışım döndüm ama ketum bir ağaç gibi duran cüssesi uzaklaşmama engel oldu, sinirlerim tepemde bir şekilde elimde olmadan kıkırdadım: -Derdin ne koca oğlan? Canına mı susadın! Bir anlığına sadece ama sadece tek bir anlığına gözlerine gölge düştü, ruhundaki karanlığın gölgesi belki ilk kez şu an görüyordum. Korku filmlerinde kurban katilinin hamlesini sanki sezmiş gibi önceden yersiz bir korkuya kapılır

