Kaşları havalandı. "Korkmam mı gerekiyor? Eve haciz mi geldi ödeyemediğin borçlar yüzünden."
Başımı iki yana salladım. "Henüz ne bankalarla ne de devletle o raddeye gelmedim merak etme." dedim gergin bir şekilde gülerek. Ardındansa boğazımı temizledim. Konuya "Bu durum biraz özel hayata giriyor." diyerek giriş yaptım.
Herhangi bir tepki vermeyerek benim konuşmama devam etmemi bekledi ama bir süre sadece etrafıma bakındım durdum. Aslında o, şu sandalyeye oturana kadar aklımda döndürüp durduğum muhteşem bir giriş gelişme ve sonuçtan oluşan, kesinlikle ikna edici bir konuşma vardı aklımda.
Sahiden de böyle bir anda insanın aklı gidiyormuş. Erkeklerin de işi zor.
"Buyurun..." diyerek elindeki bardağı Taner'in önüne bırakan garson, "Başka bir arzunuz var mı?" diye sorduğunda Taner, o ışıl ışıl gülümsemesi ile reddetti.
Bir kez daha masada baş başa kaldığımızda Taner bana müsaade verir gibi önce bir yudum aldı.
Fakat kaçışım elbet yoktu...
Montumun cebinde duran kadife lacivert kutuyu çıkartıp tam da önüne sürdüm ve "Benimle evlenmen gerekiyor." deyiverdim.
Öle dümdük?
He, öle dümdük!
Gözleri önce önüne sürdüğüm kutuya, sonra da bana döndü. Elinde tuttuğu bardağı herhangi bir şaşırma belirtisi göstermeden masaya bırakıp derin bir nefes aldı.
"Betül..." dedi tane tane. "Ben evlenmek için hazır hissetmiyorum. Ayrıca biz seninle sevgili bile değiliz... Önce çıkma teklifi etmen gerekmiyor muydu?"
Tabii, sizde anladınız ki son cümleden benimle alay ettiği çok net ve açık.
"Dalga geçtiğimi mi sanıyorsun?"
"Evet!" dedi hayretle. "Daha mantıklı bir açıklaman var mı? Varsa söyle!"
"Evlenmem lazım!" dedim ters ters. "Birini bulmak için biraz geç kaldım, sadece geçici bir süreliğine benimle evli taklidi yapamaz mısın? Zaten aynı evde yaşıyoruz. Bunun neresi zor?"
İfadesi değişmedi. Gerçekten şaka yaptığımı sanıyor olabilirdi ama şaka yapmadığımı alyans kutusunu açıp bir kez daha ona doğru çevirerek anlatmak istedim. Kimse bir eşek şakası için bu kadar büyük bir prodüksiyona girişmez bana kalırsa.
Sol böbreğimi de buna bırakacaktım neredeyse!
Gözleri alyanslara döndüğünde bir süre öylece baktı. Çok zarif, aynı zamanda görüntü yönünden de rahatsız etmeyecek bir tane seçmiştim. Sadece altın olması gerekmişti... İnce zarif bir altın halka parmağını rahatsız edecek değildi ya...
"Ciddi misin?"
Başımı salladım. "Bana yardım etmen gerekiyor."