"Buradayım ama burada olmadığımı da biliyorum Barış." deyip devam etti. "Ne kadar unutmuş gibi davransanız da bir gerçek var ve o gerçek benim için, sizin aksine önemli. Eğer neden burada olduğumu çok merak ediyorsan söyleyeyim seninle değilim, burada olmamı isteyen insanlarlayım." sadece Alp'e baktı. "Tam öpüşmeniz gereken yer." dedi Yiğit kısıkça. Selim, "Sal ulan sal." dedi. "Öpüşecekleri varsa da senin yüzünden öpüşmüyorlardır." Harbi mi oğlum?" Yiğit korkmuşsa benziyordu. "Tabii oğlum." dediğinde Yiğit elinin tersiyle dudaklarını çitilemeye başladı. "Ne yapıyorsun sayın geri zekalı." diye seslendi Barış. Yiğit ona bakmadan orta parmağını kaldırdı ve "Daha önceki tüm söylediklerim için dudaklarımı yoluyorum." "Gel buraya." diyerek Yiğit'in ensesinden tuttu ve kaldırdı Selim. "Çe

