Savaş Albayrak Dışarıda sigara içerken sakar hostesin düştüğünü görünce istemsiz bir sırıtış oluşmuştu yüzümde. Komik biriydi. Beni bile güldürebilecek kadar komik. En son kapıdan içeri girerken benden tarafa hiç bakmamıştı bile. Muhtemelen onunla alay ettiğimi falan düşünüp daha da sinirleneceğinden bakmamıştı. Haklıydı da. Tam olarak öyle, düşündüğü gibi alaycı bir şekilde bakıyordum oraya. “Kardeşim hayırdır, pek bir keyifli gördüm seni. Dur bir dakika sen sırıtıyor musun? Hadi lan oradan! Nerede o duvar gibi suratın? Neye güldün lan? Totom falan mı açıldı?” dedi Turan arkasına doğru bakmaya çalışırken. Bu haline istemsizce daha da sırıtmıştım. “Salak salak konuşma lan. Öyle, komutanımı gördüğüm için sevindim ondan gülüyorum.” Hala şaşkın şaşkın bana bakıyordu. “Bari albaya diyey

