
"Berdel olmak zorunda değilsin Zehra. Kimse benim kardeşimi istemediği bir evliliğe zorlayamaz"
Gözüme hücum eden gözyaşlarımı geriye iterek Atahan abime baktım. Kurallar belli, karar verilmişti. Abim bu şehrin en sözü geçen ağası olsa da hüküm belliydi.
"Ben berdeli kabul ediyorum abi. Sadece Serdar ağa ile değil üvey erkek kardeşi Alaz ağa ile berdel olmak istiyorum. Bunu sağlarsan senden başka bir isteğim yok" dedim.
Abim şaşkın gözlerle bana bakıp
"O gencin aksak olduğunu biliyor musun? Yani onunla evlenmek istediğine emin misin?"
"Aksayarak yürüdüğünü biliyorum ama ben Serdar ağayı istemiyorum abi" dedim.
Abim bana sorgulayan bakışlarını yollarken
"Sadece Alaz ağa ile evlenmek istiyorum. Ona kalbim ısındı" dedim.
Daha adamı hiç görmemiştim ama abime yalan söylemek zorunda kalmıştım.
"O şerefsiz Boran'ı öldüreceğim. Bir kadın neyine yetmedi de birde kız kaçırıyor" diye dişleri arasından konuşan abim haklıydı.
Boran abim Yaren yengemin üzerine kuma getirince, yengemin babası kızını alıp götürmüştü. Bende abim yüzünden berdel olmak zorundaydım...

