Bölüm 55: Alfaya Jest

684 Kelimeler
Lucy, odasında rahatça oturmuş kitap okurken, kapının hafifçe çalındığını duydu. "Girebilirsin," dedi merakla. Kapı açıldığında, karşısında şifacı duruyordu. "Lucy," dedi şifacı, gözlerinde her zamanki sıcak ifade. "Seni iyi görmek güzel." Lucy, hafifçe gülümseyerek, "Tamamen iyileştim." dedi. Şifacı, rahatlatıcı bir ses tonuyla, "Evet, iyileştin. Ama bu ziyaret başka bir şey için," dedi. "Yakında Alfa Leon’un doğum günü var. Bunu bilmek isteyebileceğini düşündüm." Lucy bir an duraksadı. Bu bilgi onu şaşırtmıştı. "Leon’un doğum günü mü? Şifacı gülümsedi. "Alfa Leon hiçbir zaman büyük kutlamaları sevmez. Ancak bazen küçük, anlamlı jestler çok şey ifade eder. Belki ona özel bir şey yapmak istersin diye düşündüm." Lucy’nin gözleri parladı. Leon için bir şeyler yapmak düşüncesi onu heyecanlandırmıştı. "Bu harika bir fikir. Ama ne yapabilirim ki?" Şifacı, hafif bir omuz silkerek, "Onu için ne yapsan hoşuna gidecektir," dedi ve ardından Lucy’ye küçük bir göz kırparak odadan çıktı. Lucy, şifacının ardından kapıyı kapatıp derin bir nefes aldı. Leon’un doğum günü olduğunu öğrenmek içini tatlı bir heyecanla doldurmuştu. Şifacının söylediklerini hatırladı; Leon gösterişli kutlamaları sevmezdi, ama ona küçük, samimi bir jest yapmak istiyordu. Kafasında birçok fikir dolanırken, kendini mutfağa doğru yürürken buldu. Sürü evinin geniş rustik mutfağına girdiğinde, uzun ahşap tezgah ve çeşitli mutfak aletleri karşısında biraz afalladı. Kendi kendine mırıldandı, "Bu ne kadar zor olabilir ki? Sonuçta bir kek sadece birkaç malzemeden oluşuyor, değil mi?" Lucy dolapları karıştırıp bulabildiği malzemeleri bir araya getirdi: un, şeker, kakao, yumurta ve süt. Tarifi bilmiyordu, ama biraz doğaçlama yapmaya karar verdi. Bir kaba un ve şekeri ekledi, ardından bolca kakao dökerek göz kararı malzemeleri karıştırmaya başladı. "Biraz süt... biraz da yumurta..." diye kendi kendine konuşurken, hamurunun kıvamını kontrol etti. Ancak hamur topaklanmaya başlamıştı. Panikle biraz daha süt ekledi, ama bu sefer de çok sıvı olmuştu. "Tamam, bu kadar zor olmamalı!" diyerek karışımı düzeltmeye çalıştı. Sonunda kek hamurunu kalıba döküp fırına yerleştirdi. Fırından yayılan çikolata kokusu ilk başta umut vericiydi, ama kek piştikten sonra sonuç... tam bir felaketti. Ortası çökük, kenarları yanmış bir kekle karşılaşınca Lucy derin bir iç çekti. "Belki de onu düşünmüş olmam yeterlidir," diye kendini teselli etti. Kekin üzerine çikolata sosu döküp, süslemeye çalıştı. Görünüşü hâlâ kurtarılamayacak haldeydi, ama bu onu durdurmadı. Keki bir tepsiye yerleştirip çalışma odasına doğru yola çıktı. Leon’un çalışma odasının kapısına ulaştığında, hafifçe kapıyı çaldı. İçeriden gelen derin ses, "Girin," dedi. Lucy kapıyı açıp içeri girdiğinde, Leon’un masasında oturmuş ciddi bir şekilde belgeleri incelediğini gördü. Onu böyle ciddi bir anında rahatsız etmek istememişti, ama bu doğum günü sürprizini de ertelemek istemiyordu. Leon, Lucy’yi görünce kaşlarını kaldırarak, "Lucy?" diye sordu, sesi yumuşamıştı. Lucy hafif bir gülümsemeyle tepsiyi ona doğru uzattı. "Senin için bir şey yaptım. Doğum günün için." Leon şaşkınlıkla tepsiye baktı. Kekin tuhaf görünümüne rağmen, Lucy’nin bu jesti karşısında gözlerinde minnettarlık belirdi. "Bu benim için mi?" dedi, sesi derinden etkilenmişti. Lucy omuz silkerek, "Evet. Elimden geleni yaptım," dedi, hafif bir utangaçlıkla gülümseyerek. Leon, tepsiyi masasına koyup dikkatlice keke baktı. Kekin tuhaf şekli ve yanık kenarlarına rağmen, Lucy’nin bu çabası onu fazlasıyla etkilemişti. Bir süre kekin karşısında sessizlik içinde durdular, ardından Leon’un yüzünde bir gülümseme belirdi. Önce hafifçe, sonra giderek artan bir kahkahayla gülmeye başladı. Lucy, onun bu beklenmedik tepkisi karşısında önce şaşırdı, ardından kendini tutamayıp o da gülmeye başladı. "Tamam, tamam," dedi Lucy gülerek, "tam bir felaket oldu, kabul ediyorum. Ama en azından denedim!" Leon, gözleri kahkahadan yaşarırken Lucy’ye bakarak, "Bunu unutulmaz bir doğum günü yaptığın kesin," dedi. Onun bu kadar kaygısızca güldüğünü görmek, Lucy’nin içinde sıcak bir his uyandırdı. Leon’u böyle görmenin onu daha da çekici kıldığını fark etti. Leon, kahkahasını kontrol altına alıp, "En azından tadına bakmalıyım," dedi ciddi bir tavırla. Çikolata sosuna uzanarak parmağıyla biraz aldı. Lucy’ye doğru eğildi ve sosu nazikçe onun dudağına sürdü. Lucy bir an ne yapacağını bilemeden donakaldı. Leon’un bakışları derin ve etkileyiciydi. "Kek olmasa da bundan bir yudum alabilirim," dedi Leon, sesi düşük ve cazibeli bir tondaydı. Ardından, Lucy’nin dudağına sürdüğü sosu nazikçe yaladı ve ani bir hareketle Lucy’yi öptü. Öpücük, çikolatalı ve Lucy’nin daha önce hiç deneyimlemediği kadar yoğun ve güzeldi. Lucy’nin kalbi deli gibi çarparken, Leon öpücüğü yavaşça sonlandırdı. Lucy, içindeki dürtüye teslim olarak, Leon’un yüzünü ellerinin arasına aldı ve bu sefer de ani bir hareketle Lucy uzanıp Leon’u öptü.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE