TANIŞMA

1059 Kelimeler
Fransa'ya taşınmamın ardından tam olarak 5 yıl geçmişti. Bu süreçte kendimi geliştirerek ve yeni deneyimler kazanarak kariyerimde çok önemli adımlar attım ve genel müdür pozisyonuna yükseldim. Tabii bu süreçte Mert bana çok ulaşmaya çalıştı ama ben numaramı ve bana ulaşabileceği bütün kanalları itinayla yok ettim. Yine sıradan bir iş günümde asistanım Bella içeriye girdi. “Günaydın Güneş Hanım, nasılsınız?” “İyiyim Bella, sen nasılsın? Bugün kaç toplantım var?” “Benden iyiyim Güneş Hanım. Bugün 3 tane toplantınız var ve ayrıca Cenk Bey'in iş ortaklarından biri olan Karahan Holding’in Fransa ayağı ve CEO'su burada olacak. Cenk Bey özellikle orada bulunmanızı istedi.” “Cenk, bu yoğunluğumda bir de bununla uğraşmamı mı istedi? Offf Allah’ım…” “Tamam Bella, çıkabilirsin. Bana bir şekerli Türk kahvesi yolla.” “Hemen Güneş Hanım.” “Bu arada, Cenk burada mı bugün?” “Evet, Karahan Holding için uygun bir hazırlığın başında.” “Tamam Betül, sen dediklerimi yap canım.” Off Allah’ım… Bu yoğunluğumun arasında bir de bu toplantı çıktı. Bugün zaten birkaç işim vardı ve erken çıkmayı planlıyordum. Hayal oldu bana. En iyisi Cenk'in yanına çıkmak. Bu arada Cenk, bizim şirketin CEO'su ama benimle yaşıt ve aramızda arkadaşlık ilişkisi var. Ben Fransa’ya taşındığımda bana destek olmuştu. En iyi arkadaşlarımdan biridir. Cenk’in odasına geldim, kapıyı tıklattım. “Gel.” “Güneş, güzellim, günümü aydınlattın amaa bu surat ne böyle?” Kızgın bir şekilde ona bakarak: “Cenk Allah aşkına, biliyorsun çok yoğun çalıştığımı ve gün içinde senden fazla toplantıya girdiğimi. Nereden çıktı bu Karahan Holding?” “Güneş, bunun için mi bu surat?” Yanıma gelip eliyle yanaklarımı sıkıp zorla gülen bir ifadeye soktu ve bana: “Asma suratını. Eğer bizimle ortak olurlarsa, kârımız %200 artacak ve hisse fiyatlarımız tavan yapacak. Ve sen, güzellik, %100 zam alacaksın.” “Cenk, inan buna çok sevindim ama... bugün sence günlerden ne?” “Çarşamba.” “Yani?” “Yani…” “Önemli bir şey var sanki bugün, bir düşün.” “Önemli... dur, dur... yoksa...” “Evet.” “Bugün o gün! Spa günü ve sen randevuna asla geç kalmazsın.” “Evet Cenk, şimdi ne olacak?” “Bugün sana çok ihtiyacım var, biliyorsun. İnan bana, tek şirket görüşmesi olsa tamam, ama şirketin sahibi de gelecek ve bu işi ancak sen bağlarsın, güzellik. Bak, bu işi bağlarsak söz, haftaya her gün spadasın ve ben karşılıyorum. Ne dersin Güneş?” “Dur, düşüneyim... Hayır canım, bu kadar kolay değil.” “Ne istersin, söyle yapayım.” “Bu toplantıya katılım için haftanın 3 günü spa, masraflar sende ve ortaklık kurulursa yapacağın zam da %150 olacak. Cenk, kabul mü?” “Ekstradan da böbreğimi vereyim mi?” “Yok, o sende kalabilir.” “Cidden bunu kabul ettiğime inanamıyorum ama... kabul! Sinsi kadın, kabul!” “No no, sinsi değil, krizi fırsata çevirmek canım.” “Tamam bak, kabul ettin Güneş Hanım. Artık git ve bu görüşmeye iyi hazırlan. Hadi naş naş.” “Tamam tamam, o iş bende.” “Sana güveniyorum,” dedi. Ben odadan çıkıp kendi odama geçerken masasında oturan Bella’a : “Karahan Holding ile ilgili bütün bilgileri topla ve odama gel.” “Tamamdır Güneş Hanım.” 1 saat sonra Bella, bütün evrakları önüme koydu. Ve “Hepsi burada Güneş Hanım, size özet geçmemi ister misiniz?” “Tabii Bella.” “Karahan Holding, 1988'de kurulmuş bir lojistik, işletme, depo ve ticaret ayakları olan bir şirket. Şirket, nesilden nesile geçen bir sistem ile yürütülüyor. Kurucusu Ahmet Karahan olan şirketin 4. nesilden torunu olan Kara Karahan yönetiyor. Sadece bu da değil, Kara Bey iş hayatında tuttuğunu koparan ve adını mafya aleminde yayan biri.” Gülerek lafını böldü: “Bella canım, dizi çekmiyoruz, ne mafyası?” “Güneş Hanım, benim uydurduğum bir şey değil. İnternette alenen yazmasa bile karıştıkları işlerden az çok anlaşılıyor.” “Aç bu işleri biraz.” “Lojistik ayakları olduğunu size söylemiştim. Daha önce, kendi konteynerleri içerisinde 3 ton silahlı malzeme ile Rusya'ya giderken yakalanmışlar. Tabii elleri kolları uzun olduğu için olayların üzeri kapanmış.” “Vay be... Tamam Bella, geri kalan kısma ben bakarım. Şimdi sen işine dön. Ve benim kuru temizlemeden gelen kıyafetlerim olacaktı, onları lütfen odaya getir canım.” “Tabii Güneş Hanım,” dedi ve odadan çıktı. Önümdeki evrakları detaylıca inceledim ve biraz da internet araştırması yaptım. Görünüş olarak klasik "mafya" tiplere benzemiyor; gayet bakımlı ve düzgün adam. Ancak bu kadar gücü nasıl elde ettikleri konusunda bazı soru işaretleri oluştu. Şirketin piyasa payı oldukça yüksek ve bu da dikkat çekici. Bizim de büyüme ve ilerleme sürecimizde dışarıdan bir desteğe ihtiyacımız var. Cenk'in bu kişilerle bir görüşme sağlamış olması boşuna değildir; mutlaka bir bildiği vardır. Ona güveniyorum. 2 saat sonra toplantıya hazırdım. Koyu kırmızı bir ruj, sade makyaj ve en sevdiğim sırt dekolteli gömleğim ile altına siyah, bol kumaş bir pantolon… Gayet şık ve özenliydim. Odamdan çıktım ve toplantı odasına geldim. Cenk beni görür görmez: “Bu ne güzellik Güneş Hanım?” “Her zamanki halim.” “Yok yok, sen o kırmızı ruju sürdüysen bu işi aldık demektir.” Kırmızı ruj benim bir simgem. Eğer ben bir toplantıya kırmızı ruj ile katılıyorsam, o toplantı alınmıştır. “Aynen öyle.” “Nerede kaldılar bu arada?” “Şimdi gelirler, en son danışmanın oradalardı.” “Tamam.” Tam o arada 10 kişilik bir ekip bize doğru gelmeye başladı. Cenk hafif heyecanlı bir tonda: “Geldiler, geldiler!” “Tamam, bu kadar heyecanlanma.” “Tamam. Zaten burada en önemli kişi Kara Bey. Bak, en arkada gelen,” der demez onu gördüm. Ekibinden birileriyle konuşuyordu. Tam o arada kafasını kaldırdı ve… Nefesim kesildi. Bu gözler… Gerçekten nefes kesici bir adam karşımda duruyordu. Geniş omuzlu, esmer tenli bir adam… Resmen paçalarından karizma akıyor. Ahh Güneş, kendine gel. İlk defa mı erkek görüyorsun? Toparlan, bu bir iş toplantısı. Adamı gözlerinle taciz etme. O arada Kara Bey tam bana doğru geliyordu. Cenk önüme geçerek: “Hoş geldiniz Kara Bey.” “Hoş bulduk Cenk.” Cenk beni göstererek: “Güneş Hanım, kendisi genel müdürümüz olur.” Ben: “Kara Bey, tanıştığımıza memnun oldum.” O arada Kara Bey, havada duran elimi kavrayarak küçük bir öpücük koyup: “Ben daha çok memnun oldum, Güneş Hanım,” dedi. İçim ürperdi. Bu adamın birçok haberde soğuk ve mesafeli olduğunu ve kadınlarla hiç samimi olmadığını görmüştüm. Bu hareketleri beni çok şaşırttı. Sanki beni daha önceden tanıyormuş gibi… Tuhaf ve ürpertici.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE