Sabah erken saatlerde, Lena büyük bir toplantıya katılmak için şirkete gider. Leo her zamanki gibi uzak ama göz önünde olacak şekilde ona eşlik eder. Lena, toplantıdan toplantıya koşarken Leo sürekli onu gözlemler, her an tetikte ve koruma görevini yerine getirmektedir.
Lena, yoğun geçen iş gününün sonunda yorgun düşer ve bir an fark eder ki bütün gün bir şey yememiştir. Leo'nun yanına gelir.
,,Tüm gün bir şey yemedim, çok açım. Bir restorana gidelim, lütfen.""-
,,Emredersiniz."-
Lena ve Leo, lüks bir restorana girerler. İçeri girdiklerinde Lena, Leo'ya dönüp birkaç saniye tereddüt eder. Garsona seslenir.
,,Tek kişilik iki masa istiyorum. Korumam ayrı masada ama yakınımda olsun."
Leo, Lena’nın bu isteği karşısında şaşırır. Dün gece aralarındaki samimiyetten sonra, Lena’nın bu kadar mesafeli davranmasına anlam veremez. Lena'nın kararlılığı karşısında kafası karışmış bir halde ayrı masaya geçer.
Lena, sessizce yemeğini yerken Leo bir yandan yemeğini yer, bir yandan da Lena’yı izler. Dün geceki yakınlaşmalarının ardından Lena’nın böyle mesafeli ve soğuk davranması Leo’yu düşündürür. Lena ise içten içe yaşadığı duygusal karmaşayla boğuşmaktadır.
Neden bana böyle bakıyorsun, Leo? Dün gece olanlar kafamı karıştırıyor. İleri gidemem... Sen bir korumasın ve ben de patronun... Aramızda bir şey olamaz. Evet, artık bunu anladım. Seninle arama mesafe koymalıyım. Ahh Leo, kokun o kadar güzel ki... Sana nasıl karşı koyacağım?
Lena, bu düşüncelerle boğuşurken, dışarıda akan trafiği izler. Yemeğini bitirdikten sonra masadan kalkar ve restorandan çıkar. Leo, arkasından takip ederek hesabı öder ve hızlıca arabanın kapısını açar. Lena sessizce arabaya biner.
Neler oluyor? Dün gece neredeyse öpüşecektik, ama bu sabah Lena bambaşka biri gibi... Neden bu kadar mesafeli ve soğuk?
Leo, Lena’yı evine getirir ve kapısını açar. Lena hiçbir şey söylemeden sessizce içeri girer, doğrudan odasına çekilir. Leo, Lena’nın odasına yakın bir koridorda nöbet tutmak için koltuğa oturur ve beklemeye başlar. Zihni hala Lena’nın bu ani değişimiyle meşguldür.
Oturduğu koltukta derin bir nefes alır
Bu kız bir gecede nasıl böyle değişti? Neden bana karşı bir duvar ördü? Dün gece aramızda geçen o yoğun anların ardından, bugün neden bu kadar soğuk?
Lena odasında, Leo ise koridorda beklemektedir. Zaman geçer, ama Lena’dan hiçbir ses çıkmaz. Leo, Lena’nın bu ani soğukluğunun altında yatan nedenleri anlamaya çalışır, ama ne olduğunu çözememektedir. Lena’nın zihnindeyse hala Leo’nun kokusu ve yakınlığı yankılanmaktadır, ama kendini geri çekmek zorunda olduğunu hisseder..
Lena sabah erkenden kalkar. Kahvaltısını yaptıktan sonra, Leo ile birlikte dışarı çıkar. Arabaya binerler ve tüm gün boyunca alışveriş yaparlar. Lena, hem kendisi hem de Leo için kıyafetler ve aksesuarlar alır. Leo, alışveriş boyunca profesyonel bir mesafeyi korumaya çalışır, ancak Lena’nın ona olan ilgisi gözünden kaçmaz.
Lena ve Leo, akşam olup eve döndüklerinde, Lena kapıdan girer girmez babası Murat Girayoğlu’nun kahkahasını duyar. Salona doğru ilerlerken, içeride Mert ve onun babası Kemal Aydemir’i de görür. Üçü de keyifle sohbet etmektedir.
,,Hoş geldin kızım! Tam da senin ve Mert’in nişan meselesini konuşuyorduk."-
Lena bu sözleri duyduğunda donakalır. Mert hemen ayağa kalkar, Lena’nın eline nazikçe bir öpücük kondurur. Lena, Mert’in bu hareketinden rahatsızlık duyar ama bunu belli etmez. Göz ucuyla Leo’ya bakar, Leo’nun yüzünde ani bir karamsarlık oluştuğunu fark eder.
,,Sen gidebilirsin, Leo. Odana çık ve dinlen.,"-
Leo, Lena’nın ses tonundaki kararlılığı hisseder. Başını hafifçe eğer ve hiçbir şey söylemeden odasına doğru yürür. Ancak Lena’nın bu konuşmaları onun duymasını istemediğini anlar ve bu durum onu huzursuz eder.
Leo, odasına gitmek yerine koridorun kenarında durur. Salondan gelen sesleri dikkatlice dinlemeye başlar. Murat, Kemal ve Mert, Leo'nun odadan çıkmasını beklercesine sohbete devam ederler. Leo, Lena’nın isteksizliğini fark etmiştir ve bu nişan konusunun Lena’yı rahatsız ettiğini tahmin eder.
,,Kızım, Mert’le birlikte çok mutlu olacaksınız. Bu nişan, iki aileyi daha da yakınlaştıracak.""-
,,Mert, Lena için her şeyi yapar. Ona her zaman iyi bakacağına eminim.""-
Lena, bu sözleri duydukça içinde bir huzursuzluk hissetmeye başlar. Mert’in ona olan ilgisi gözlerinden kaçmamıştır, ama Leo’ya olan çekim ve yaşananlar aklından çıkmamaktadır. Leo, Lena’nın sessiz kaldığını duyunca kaşlarını çatar, bu durumun Lena üzerinde bir baskı yarattığını sezer.
,,Lena, seni hep sevdim. Seninle bir hayat kurmak istiyorum. Biliyorum, bu ani gelebilir ama seninle evlenmek benim en büyük arzum.""-
Lena, Mert’in bu kadar ileri gitmesinden rahatsız olur. Ancak babasının ve Kemal’in bakışları altında, karşı çıkmakta zorlanır. Leo, Lena’nın bu sessiz tepkisini fark eder ve içindeki kıskançlık daha da artar. Lena’nın koruması olarak görevde kalmayı seçmiştir, ama bu nişan konuşmaları onu içten içe sinirlendirir.
,,Bu konuyu daha sonra konuşuruz, baba. Şu an gerçekten yorgunum, müsaadenizle odama çıkmak istiyorum.""-
Lena, salondan çıkarken Mert’in hayal kırıklığını hisseder. Murat, kızının rahatsızlığını fark etmez, ama Kemal ve Mert arasında kısa bir bakışma olur. Lena, koridorda Leo’nun gizlice dinlediğini fark etmeden odasına doğru yürür.
Leo, koridorda saklandığı yerden çıkar ve Lena’nın yüzündeki karmaşayı görür. Lena, odasına doğru ilerlerken bir an için durur ve derin bir nefes alır. Leo, Lena’nın arkasından sessizce odasına geçer.
Leo, odasına girer ve kapıyı kapatır. İçinde bir öfke kaynar, ama profesyonel olmak zorunda olduğunun bilincindedir. Lena’nın babasının verdiği görev, onun için her şeyden önce gelmektedir. Ancak Lena’ya karşı hissettiği kıskançlık ve sahiplenme duygusu onu içten içe kemirir. Kendini sakinleştirmek için derin nefesler alır ve Lena’ya olan duygularını bastırmaya çalışır.
Lena, odasına geçtikten sonra yatakta uzanır. Başını yastığa koyduğunda aklında sadece Leo ve babasının nişan konuşmaları vardır. Mert’in ona olan ilgisiyle başa çıkmak zorundadır, ama Leo’ya karşı hissettikleri onu allak bullak eder. İçinde hissettiği karmaşa, onu huzursuz bir uykuya sürükler.
Lena, odasında bir süre huzursuzca döner, düşünceleri Leo, Mert ve babası arasında gidip gelir. Aniden yerinden kalkar, ani bir kararla kapıya yönelir. Hızla evden çıkar ve arabasına biner. Motoru çalıştırır çalıştırmaz gazı kökleyerek evden uzaklaşır. Bu durumu fark eden Leo, hemen diğer arabaya atlar ve Lena’nın peşine düşer.
Lena hızla ilerlerken Leo da peşinden gelir. Yolda adeta bir yarış başlamıştır. Lena’nın öfkesi ve kararsızlığı gaz pedalına yansır. Leo, Lena’nın hızını aşarak önüne geçer ve arabasını çapraz şekilde durdurur, Lena’nın ilerlemesini engeller. Her iki araç da aniden durur. Leo hızla arabasından iner ve Lena’ya doğru yürür.
,,Ne yapıyorsun Leo? Ne hakla yolumu kesiyorsun?,,-
,,Arabadan in ufaklık. Tek başına nereye gidiyorsun?""-
,,Sadece... sadece yalnız kalmak istiyorum, Leo. "
,,O zaman benimle gel."