Leo, bu konuşmaları uzaktan fark etti ama dikkatini dağıtmamaya çalıştı. Lena, arkadaşlarıyla sohbet ederken Mert yavaşça Lena’nın yanına yaklaştı. Mert, Lena’ya uzun süredir ilgi duyuyordu ve bu gece ona yaklaşmak için fırsat kolluyordu. Lena'ya sarıldı ve otururken elini Lena’nın beline dolayarak ona iyice yaklaştı. Lena, başta rahatsız olmadı, ama Leo’nun bu durumu fark etmesiyle gerilim arttı. Leo, gözlerini Mert’ten ayıramadı.
Lena, bu gece çok güzelsin. Bize böyle gelmelisin hep. Zaten biz birbirimiz için yaratılmışız, değil mi? –dedi Mert, sarhoş bir şekilde, alaycı bir tonda.
Lena, bu sözler karşısında biraz rahatsız oldu, ama arkadaşını kırmamak için gülümsedi. Leo ise bu durumdan iyice rahatsız oldu, ama sakin kalmaya çalıştı. Gece ilerledikçe grup daha da sarhoş oldu, Mert’in Lena’ya olan sarkıntılığı iyice abartıya kaçmaya başladı. Mert, Lena’nın belini sıkıca tutmaya çalıştı.
Yeter! Elini çek. –dedi Leo, artık dayanamayıp sert bir sesle, masaya yaklaşarak.
Mert, Leo’nun bu müdahalesine şaşırdı, ama kendini savunmaktan çekinmedi. Lena ise Leo’nun bu ani çıkışından rahatsız oldu.
Sorun yok, Leo. O benim arkadaşım. –dedi Lena, sert bir bakış atarak.
Mert, Lena’nın Leo’ya bu şekilde çıkışını fırsat bilerek, alaycı bir tonda konuştu.
Arkadaş mı? Yapma Lena, sen benim gelecekteki gelinimsin! Biz birbirimiz için yaratılmışız, bu hep böyleydi. –dedi Mert, Leo’ya bakarak gülerek.
Lena, Mert’in bu kadar ileri gitmesinden iyice rahatsız oldu, yüzündeki rahatsızlık açıkça görüldü. Leo, Lena’nın bu durumu fark ettiğinde sinirleri daha da gerildi. Mert, Lena’nın beline tekrar elini uzattı ve bu sefer onu kendine daha da çekmeye çalıştı.
Leo, gözleri kararmış halde bir an bile düşünmeden Mert’e sert bir yumruk attı. Mert, Leo’nun yumruğuyla dengesini kaybetti ve masanın üstüne düştü. Kulüpte bir an için herkes bu olaya odaklandı, ortamda bir sessizlik oldu.
Ne yapıyorsun? Delirdin mi sen? –dedi Lena, şok içinde, Leo’ya bağırarak.
Seni koruyorum, Lena. Bu adam sana zarar verecekti. –dedi Leo, kararlı bir şekilde, ama sakin kalmaya çalışarak.
Lena, Leo’nun bu açıklamasını kabul etmek istemedi ve öfkeyle ona yaklaştı.
Ben senin himayen altında değilim! Ben ne yapacağımı kendim bilirim, bu senin işin değil! –dedi Lena, Leo’nun gözlerinin içine bakarak.
Mert, yerden kalkarken hırıltıyla Leo’ya baktı. Leo ise Lena’ya kararlılıkla bakarak onun gözlerindeki korkuyu gördü. Lena ne kadar kızgın olsa da, Leo onun gözlerindeki rahatsızlığı hissetti.
Sen kimsin ki bana böyle davranıyorsun? Beni mi döveceksin? Lena benim! Biz birbirimiz için yaratıldık, bunu hiçbir koruma değiştiremez! –dedi Mert, karşıdan gelen bir öfkeyle, Leo’ya bakarak.
Leo, Mert’in bu sözleri üzerine daha fazla dayanamadı ve kararlılıkla Lena’ya doğru döndü.
Bu gece burada bitiyor, Lena. –dedi Leo, keskin ve kararlı bir tonda.
Lena, Leo’ya karşı çıkmak için ağzını açtı, ama Leo’nun kararlı bakışlarını görünce ne diyeceğini bilemedi. Leo, Lena’ya yaklaştı, bir an bile tereddüt etmeden onu omzuna aldı. Lena şaşkınlıkla bağırdı ama Leo durmadan onu kulüpten çıkardı.
Bırak beni! Ne yapıyorsun, manyak mısın? İndir beni hemen! –dedi Lena, çırpınarak, öfkeyle bağırarak.
Leo, Lena’nın çırpınışlarına aldırmadan, onu arabaya taşıdı ve arka koltuğa oturttu. Kapıyı kapatıp direksiyona geçti. Lena, öfkeyle ona bakarken Leo’nun kararlı ifadesi daha da netleşti.
Lena, eve sinirli bir şekilde girer ve arkasından Leo da içeri girer. İkisi de sessizdir, ama aralarındaki gerilim hava kadar yoğun hissedilir. Lena, odasına doğru yürürken, Leo birkaç saniye koridorda kalır ve sonra odasına doğru ilerler. Odaları yan yanadır, ikisinin de içini bir gerginlik kaplar.
Lena odasına girer, kapıyı sertçe kapatır ve bir an için derin bir nefes alır. Yüzünde hala Leo’ya duyduğu öfkenin izleri vardır. Babasının onu bu kadar yakından koruma altına almasının sebebini bilir; babası, Lena’nın hayatına yönelik ciddi bir tehdit aldığı için Leo’yu bu iş için tutmuştur. Ama yine de bu durum Lena’yı rahatsız etmektedir.
Bir saat sonra, Lena hala yatağında huzursuz bir şekilde döner. İçindeki öfke kabarmaktadır. Nihayet bu öfkeye yenik düşer ve yataktan fırlar. Öfkeyle odasından çıkar, koridordan hızla geçer ve Leo’nun odasının kapısını çalar.
Leo, duşunu yeni bitirmiş, belinde bir havlu sarılı şekilde kapıya yönelir. Kapıyı açtığında Lena’yı öfkeli bir şekilde karşısında bulur. Leo, Lena’nın bakışlarındaki ateşi görünce bir an şaşırır. Lena, karşısındaki Leo’nun bu halini görünce bir an için dona kalır.
,,Sen kim olduğunu sanıyorsun? Nasıl bana ve arkadaşlarıma böyle davranırsın!"
Leo, Lena’nın sesinin yükseldiğini fark eder ve evdeki diğerlerini rahatsız etmemek için Lena’yı hemen içeri çeker. Kapıyı kapattıktan sonra, Lena onun göğsüne vurup durur, öfkesini kontrol edemez.
,,Lena, sakin ol. Burada konuşabiliriz, ama bağırarak değil."
Lena, Leo’nun bu sakinliği karşısında daha da sinirlenir ve göğsüne vurmayı sürdürür. Leo, Lena’nın bu hareketlerine nazikçe ama kararlı bir şekilde karşılık verir. İkisi arasında kısa bir boğuşma başlar. Leo, Lena’yı sakinleştirmeye çalışırken dengelerini kaybederler ve ikisi birden yere düşer.
Lena, Leo’nun üzerine düşer. Aralarındaki yakın mesafe, bir anda odadaki atmosferi değiştirir. Lena, Leo’nun yüzüne bakarken nefesi kesilir. Leo da bir an için Lena’ya bakar ve aralarındaki bu yakınlık giderek tehlikeli bir hal alır.
,,Eğer üzerimden kalkmazsan, bir daha kalkamayacaksın, ufaklık..."
,,Ne demek istiyorsun?"
,,Beni yapmak istemediğim şeyler için zorluyorsun, Lena."
,,Sen bir ukalasın!"
Leo, Lena’nın bu tepkisine rağmen onu nazik ama kararlı bir şekilde üzerinden kaldırır. Lena’yı kolundan tutar ve ayağa kaldırdıktan sonra onu odadan dışarı çıkarmaya çalışır.
,,Git, Lena. Bu gece burada bitiyor."
Lena, Leo’ya dik dik bakar, öfkesi hala yüzündedir ama aynı zamanda içinde bir karışıklık da vardır. Leo, Lena’nın üzerine daha fazla gitmez, ama onu kapının önüne çıkardıktan sonra yüzüne kapıyı kapatır. Lena, kapının önünde bir an durur, ne yapacağını bilemez bir halde kalır. İçinde Leo’ya karşı hem öfke hem de başka duygular dolaşmaktadır.
Lena, öfkeyle derin bir nefes alır ve odasına geri döner. Kapıyı sertçe kapatır ve yatağına kendini atar. İçindeki karmaşa, Leo’ya karşı olan hislerini daha da içinden çıkılmaz hale getirir. Leo ise odasında derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışır. Lena’ya karşı hissettiği çekim, onun profesyonelliğini tehdit etmeye başlamıştır.
Leo, kapıyı kapattıktan sonra bir an için durur. İçindeki karmaşa ona huzur vermez. Duvara yaslanır, derin nefesler alır ve Lena’nın odasına doğru baktığını hayal eder. Bu işin ne kadar zor olacağını anlar, ama Lena’nın güvenliği her şeyden önce gelmektedir.
,,Beni çileden çıkarıyorsun, Lena. Ama seni korumak benim işim. Ne olursa olsun."