♡15.bölüm♡

591 Kelimeler
●Pusat'ın dilinden● Dalga'nın hayatına girmek için bana verdiği sözü kullandım ve o da seve seve kabul etti. Ona sıkı sıkı sarılmıştım çünkü Öykü'ye sarılıyormuş gibi hissediyorum. Dalga'nın onu anımsatıyor olması, işimi zorlaştırıyor. Dalga kendini geri çektiğinde, gözlerim açılmış, gerçek dünyaya geri dönmüştüm. Ona sinirli baktığım için korkmuş bir hali vardı. "Gitmem gerek." Demişti. Hiç olmayacak anda bana gitmekten bahsediyordu. Onu korkutmadan, nazikçe konuşup bir teklif sundum. "Bu gece burda uyu güzelim." Kararsız bakışlarını gözlerimde gezindiriyordu. Başını aşağı yukarı salladığında, muzipçe sırıtıp, elimi saçlarında gezindirdim. "Kalmana sevindim." "Her şey çok erken gelişti. Bugün babam dediğim adamı hapse tıktırdım. Kafam karışık, bedenim yorgun." "Bugünler de geçecek güzelim." Diyip geriye doğru bir adım atarak, "Gidip uyuyalım." Dedim. Elimi ona uzatığımda, tebessüm ederek tutu. Birlikte benim odama giderken, önce giyinme odasına gidip ona tişörtümü ve eşofmanımı verdiğimde, rahat giyinmesi için odaya gittim. Dalga'nın odaya girmesiyle, istemsice güldüm. O kıyafetleri değil, kıyafetler Dalga'yı giymişti. "Gülme." Dedi uyararak. "Paçalarını katla, düşüp bir yerini incitmeni istemem." İğneliyici bakışlarını bana gönderip, "Çok düşüncelisin." Diyip yanıma gelerek, hırsla yatağa oturdu. Yorganın kenarında tutup, çektim. "Hadi Asi kız, uyku vakti." Alaylı sesime, gülerek yorganın altına girince, üstünü örtüm. Lambayı da kapattıktan sonra yan tarafına geçip, uzandım. Arkası dönük olan Dalga'nın sırtı ile bakışıyordum. Öykü'mün orda yatması gerekiyorken, onun mışıl mışıl uyuması zoruma gidiyor ama az kaldı. Bu rahat uykularının elbette bir sonu olucak. Gözlerim direnmeyip kapandı ve her akşam yaptığım gibi bu gecede sevdiğim kızı gözlerimin önünde canlandırdım. ●Dalga'nın dilinden● Derin bir uykudayken, birden üzerime çöken ağırlık ve nefesimin kesilmesiyle gözlerimi açtığımda, Pusat tüm gücüyle, kendinden geçmişcesine boğazımı sıkıyordu. Boğazımdaki elini tutup, kenetlenmiş parmaklarını açmaya çalıştım ama nafileydi. Nefes alamıyorum. "P-Pusat.!" Dedim zorlanarak. Karanlık olduğu için yüzünü bile tam göremiyordum. Üzerimden onu itmeye çalıştıkça daha çok hırslanır gibi boynumu sıkıyordu. "Sen öldürdün onu!" Diye yüzüme bağırdı. Kabus mu görüyor bu adam? "Sen de öleceksin.!" "P-Pusat bırak.!" Son gücümle bağırdığımda, omzunu yumrukladım. Can çekişiyordum resmen. Nefesimin bittiği noktada birden elleri gevşerken, yüz mimikleri anlamadığım bir şekilde değişti. "Dalga?" Diyen şaşkın sesiyle, onu üzerimden attım. Derin derin nefesler alırken, "Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" Diye bağırdığımda, tepkisizce bana bakıyordu. "İyi misin?" "Ordan bakılınca iyi gözüküyor muyum Pusat?!" Yanıma gelerek, boynumu inceledi. "Özür dilerim Dalga." Sesi telaşlı olduğu kadar da, belirsizdi. "Kabus mu gördün? 'sen onu öldürdün, sen de öleceksin.' Diye sayıklıyordun." Ayaklarını yataktan sarkıtıp, başını elleri arasına aldı. "Büyük ihtimalle." Tedirgin bir hali vardı. "Daha önce oluyor muydu?" "Evet ama uzun zamandır olmuyordu." O görmesede başımı sallayarak, onayladım. "Sevdiğin biri mi öldürüldü?" Diye sorduğumda, kesin ve bir o kadar da öldürücü bakışlarını bana dikti. "Seni ilgilendirmez." Diyerek hışımla odadan çıktı. Tepkisine bakılacaksa, sorumun cevabı evetdi. Bu arada ne demek beni ilgilendirmiyor?! Burda boğulan benken, o sinirleniyor. Burda daha fazla kalıpta, uyuyamam. Ayağa kalktığımda, giyinme odasına gidip, çıkardığım kıyafetlerimi tekrar giydim. Odadan çıktığımda, Pusat salonda durgun bir şekilde oturuyordu. Bakışları bana dönünce, kaşlarını çattı. "Nereye?" "Otele." Diyip kapıya yönelince, birden önümü kesti. "Hayır. Gidemezsin." "Pusat, lütfen çekil.!" Sağ elimden tutarken, sol elini yanağıma yerleştirdi. "Uykunu mahvettiğim için üzgünüm, kendimde değildim." "Önemli değil Pusat." Diyip kendimi ellerinden kurtarıp kapıya yönelince, birden kolumdan tutulup duvara yaslandım. "Bu ilk gecemiz, mahvetmeyelim güzelim." Sesi imalı, gözleri tehditkar bakıyordu. "Mahvolmadı Pusat sadece biraz yalnız kalmalıyız." Kolunu başımın üstüne yerleştirip, yüzüme eyildiğinde, aşık olduğum keskin ten kokusu burnuma geliyorken, nefesi yüzümü yalayıp gidiyordu. Bana karşı gelip, yüzüme tısladı. "Yalnız kalmak isteyen kim?!" Ardından yumuşak sesiyle devam etti. "Sen saçlarımı okşarken, uyumak istiyorum." Etkileyici ses tonunda, kendimi kaybetmeye meyilliyken, vazgeçmedim. "Neden benimle sevgili olmak istedin?" Bu soruyu sormak için geç bile kalmıştım ama geç olsun da, güç olmasın...
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE