Defne Sinir küpü diye bir tabir varsa o kesinlikle bana çok uyuyordu son birkaç gündür. Her şeye alınıyor, her şeye kızıp küsüyordum. Bunlar benim kendime görmeye alışık olduğum davranışlar değildi ama kendime engel olamıyordum bir türlü. Ferhat olabildiğince sabırlı ve anlayışlı olmaya çalışıyordu ama sabrı benim huysuzluğuma ne kadar direnebilirdi kestiremiyordum. Maç izliyor diye kıyameti koparmamla başlamıştı ilk belirtiler. Normalde onun maç izlemesi işime gelirdi, çünkü onun maçı süresince ben de işlerimi hallederdim. Ya da oturup çalışırdım ama nedenini anlayamadığım bir şekilde maç izlemesi sinirimi bozmuştu. Zavallı kocam, benim yaptığım kaprislere dayanamayıp maçından vazgeçmişti. Sonra da oturup benimle, ikimizin de hayatında hiç izlemediği saçma sapan bir diziyi izlemişti.

