Jankat Hezaren’i hastaneden çıkardık ve evine götürdük. Babaannesini hiç uyandırmadan eve girdi ve biz de Aybars’la beraber döndük eve. Yolda da inşaat planını epey konuştuk. Çok heyecanlanmıştı, bir an önce bizimkilerle konuşmak için can atıyordu. Eve gelip ikimiz de yattık, sabah olmasına çok az kalsa da biraz uyuyup işe gidelim istedik. Ama sevgili annem ikimizi de balkona çağırdı ve bir süre Hezaren’in durumu ile ilgili sorular sordu. Ona anlattık, dikkatle dinledi. Birkaç öneride de bulundu ve sonunda azat etti bizi girip uyumamız için. Uyandığımda zombi gibiydim, gerçekten yürüyen ölü gibi indim kahvaltıya. Bir şey yemedim, sadece kahve içtim. Aybars da benim gibiydi. Halimizi fark eden babam: “Siz uykusuz musunuz?” dedi tek kaşını kaldırarak. “Evet” diye Aybars cevapladı ve baş

