8

484 Kelimeler
2 EKİM "Ayla! Çabuk buraya gel!" "Ne istiyorsun yine Allah'ın cezası?!" Abimin duyamayacağı bir şekilde homurdanıp onun olduğu odaya geçtim. "Ne var, ne oldu? Ayla, Ayla, Ayla! Adımı ezberliyorsun mübarek? Bıktım s..." Karan? Hassiktir! Ne ara geldin? "Kibar ol biraz köy faresi." Abime ters ters bakıp bakışlarımı tekrar Karan'a çevirdim. Aniden titremeye başlayan ellerimi gizlemek için cebime attığımda hiçbir şey düşünmemek için gayret ediyordum. Ama Karan çok yakışıklıydı ve düşüncelerim istemsizce o yöne sapıyordu... Aklımı başımdan alıyorsun be adam! Omzumu kapıya yaslayıp manidar bir şekilde abime baktım. "İşin düştü değil mi bana?" "Ulan denize düşsem, sarılacağım yılan bile olamazsın. Başka bir türsün sen! Yılandan daha tehlikeli." Sözleri üzerine daha da sırıttım. "Söyle köle, ne oldu?" Abim olacak şerefsiz yatağının üzerindeki yastığı üzerime atacakken son anda tutup ona geri fırlattım ve onun yüzüne geldi. İstemsiz bir kahkaha dudaklarımdan döküldüğünde Karan'ın bakışıyla gülümsemem yüzümde soldu. Nefret ettiği bu kadar belli etmezsen ölürsün değil mi? Karan'a ters bir bakış atıp devam ettim. "Of hadi söyle ne söyleyeceksen. İşim gücüm var seninle mi uğraşacağım?" "Pis yılan." Abim az önce kafasına attığım yastık yüzünden bozulan saçlarını düzeltip bana kötü bir bakış attı. Ama zerre korkmadım çünkü işi düşmüştü. İstese de bir şey yapamazdı. "Şimdi benim Karan'la bir yere gitmem lazım." Elimle kapıyı gösterdim. "Abiciğim kapı orada istediğin zaman siktirip gidebi..." Aklıma gelen şeyle son anda sustum. "Aaa sen cezalıydın." Evet, abimin notları bok gibi olduğu için ailem ona evde kalıp ders çalışma cezası vermişti. Abimin benim aksime derslerle arası yoktu. Karan ve ben iyi bir lise kazanırken abim şehrin en dandik okullundan birini kazanmıştı. Bu aklıma gelince yüzümdeki gülümseme soldu. "Bok gidersin. Otur oturduğun yerde." "Beni idare etmen lazım Ayla. Hadi lütfen." Kaşlarımı çatıp ona korktucu olduğunu düşündüğüm bir bakış attım. "Benden bir şey istemek senin ne haddine be adam? Dün az kalsın belimi kırıyordun, beni hayattan bezdirdin. Şimdi otur, ders çalış köle!" Normalde olsa hayatta bunları söyleyemezdim. Ama neden bilmem, bana bir cesaret gelmişti. "Sana bir şey olmuş bugün. Siker... Yani şey... Severim seni diyecektim kardeşim." İşaret parmağımı tehditkârca ona savurdum. "Sen kimi kandırıyorsun lan? Bal gibi de küfür edecektin! Gözlerini masum masum kırpıştırıp bana baktı. "Hadi canım kardeşim, beni bugünlük idare et, gideyim dışarıya çıkayım biraz." Başımı olumsuz anlamda salladım. "Yoo ne münasebet. Kır dizini, otur evinde." "Ayla bak bunun intikamını çok fena alırım." Doğru söylüyordu, alırdı. İleri görüşlü düşünmek lazım. "Seninki can da, benimki patlıcan mı?" Söylediğim şeye kendi kendime gülüp devam ettim. "İyi tamam çık gez. Annemler geldiğinde seni ispiklemeyeceğim. Söz." "Sorun ispiyonlaman değil, annemler ben yokken gelirse beni idare etmen lazım." Bıkkın bir nefes verip abime baktım. "Ömrümden ömür yedin be adam. " "Ya sikerim böyle işi. Hadi bir iyilik yapacaksın alt tarafı Ayla!" Kaşlarımı çattım. "Ne dememi istiyorsun?" "Yakın bir arkadaşı ölmüş, Karan'la cenazeye gittiler de." "Abartma amına ko..." "Abartma amına ko..." Karan'la aynı anda söze girip abime küfür edecekken son anda durup birbirimize baktık. Ah, kalbimin bu kadar hızlı atması normal mi?
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE