Bölüm 4

827 Kelimeler
"Tamam, sakin ol! Artık hepsi geçti." diye sakinleştirmeye çalıştım. Yeniden bakışları beni bulduğunda "Bana ne oldu?" Diye sordu. Ona şimdi ne cevap verecektim. 'Seni nehrin suyunda bir ağaç dalına takılı, öylece soğuk suyun içinde ölü gibi yatıyor halde buldum' desem  tepkisi ne olurdu?   Açıkçası günlerdir bende bu soruyu kendime sordum durdum... Belki de intihar etmek istemişti... Benim aklımda iki düşünceden biri ve en büyük olasılığa sahip olanı intihar diğeri ise birinin onu öldürmek istemesi -tamam bu biraz fazla fantastik olurdu böyle masum bir güzelliğin ölmesini isteyecek biri olacağı biraz saçma , hatta çok saçma-  Yani şehirden kilometrelerce uzak en yakın yerleşim yeri bir kaç saatlik mesafede. En önemlisi tek başına ne yapıyor olabilirdi ki? günlerdir zaten beyni mi kemiren sorular. Hayattan vazgeçmekle ne olursa olsun nefes almak arasında kalmış biri gözüyle baktığım zaman. İntihar seçeneği kalıyordu elimde.  Ona gerçeği şu an söylemeye hazır değildim. Bunun için ikimizin de biraz zamana ihtiyacı vardı. "Sonunda uyandın, beni terk etmedin ya hiçbir şeyin önemi yok." hafif gülümseme ile söylediğim sözlerle gözlerime masum bir o kadarda şaşkınca baktı. "Kaç gündür uyuyorsun, sen acıkmadın mı?" diye sordum amacım kafasını karıştırmak değildi ama bakışlarından tamamen karıştığını görebiliyordum. Uzun uzun yüzüme baktıktan sonra "Acıktım galiba." diyerek gözlerini kaçırdı. "Hadi gel! Önce karnımızı doyuralım ya da daha önce üzerimize bir şeyler giysek iyi olacak... Sen bekle ben sana kıyafet getireyim." diyerek yanından ayrıldım. Yatak odasına geldiğimde büyük bir sorunla baş başa kaldığıma inanmayarak kıyafetlerimin bulunduğu gömme dolaba bakıyordum. Evet bu güzel ve zarif kıza olabilecek  ne vardı ki? Üzerimi giydikten sonra mucizeye giymesi için uzattığım kıyafetlere baktı. Zayıf kollarını uzanıp aldı almasına ama zaten iri olan gözleri şaşkınlıkla daha çok büyümüş halde bakıyordu. "Ben mutfağa geçiyorum. Burada giyinebilirsin." diyerek yanından ayrıldım. ... Karşımda beyaz boğazlı kazağım ve bana dar olan pantolonumun içinde kaybolmuşçasına  duran kızdan gözlerimi alamıyordum. Öyle güzel öyle farklı bir güzelliği vardı ki. "Çok yakışmış." dedim gerçek hislerimle. Dudaklarını büzerek omuzları çekti" Tuvaleti kullanmam gerekiyor." Dedi sadece. "Yan tarafta." derken elimle işaret ederek yerini gösterdim. Koşar adım giderken beni yine gülümsetti. Yeniden mutfağa geldiğinde onu izliyordum. Sessizce masaya yaklaştı ve oturdu. Elini yüzünü yıkamış, dağınık saçlarını başının üzerinde toplamış, güzel yüzü iyice ortaya çıkmıştı. Oldukça güzel bir o kadarda masum gözüküyordu. Büyük fincana doldurduğum sıcak çayı yudumladığında "sanki bu sıcaklığa ve tada  çok uzun zamandır hasret gibiyim." diyerek gözlerime baktı belli ki benden bir şey duymak istiyordu. Sadece gülümsediğim için gözlerini kısarak yeniden baktı gözlerimin içine. Suskunluğum için kızmıştı bana... Tekrar bir yudum aldı çayından ve günlerin verdiği açlık sanki onun için önemli değilmiş gibi çok az yedi. "Kaç gündür uyuyordum?" Diye çekinerek sordu. Duyumsamazlığa verip bir fincan daha çay alır mısın? Dediğimde başıyla onayladı. Sessizce biten kahvaltının ardından elime aldığım ilaçlarını içirmek için yanına yaklaştım ve kendi içmesi için ona vermek yerine ilacı dudaklarına bırakıp uzattığım suyla içirdim. "Zor günler geçirdin ilaçları bitirmen gerekli." diyerek gözlerime bakışlarıyla soru soran güzele durumu kısaca izah ettim. Uzun kirpikleri yüzüne düşercesine gözlerini kapatıp aşağı yukarı hafifçe başını salladı. Yeniden bakışları gözlerimi bulduğunda zamanın durmasını istedim. O güzel gözleriyle bana hep böyle baksaydı ya. Bakışlarını çekip masayı toplamaya başladığında boğazımdan mideme doğru göğsümün altı da  bir yer yandı, nasıl bir histi bu yaşadığım? Elindeki tabak ve çatala uzanıp "Sen içeri geç dinlen. Ben hallederim." diyerek elinden aldım. sessizce başıyla onaylayıp fincanını aldı kendine bir bardak çay doldurup içeri geçti. ... Mutfaktaki işim bittiğinde salonda pencerenin önünde dışarısını izlerken buldum onu. Benim geldiğimi fark edince "Ne kadar çok kar var." dedi kara hayranlıkla bakarken. "Evet oldukça fazla." "Her zaman mı böyle peki?" "Hımm aslında benim içinde farklı bir durum." "Nasıl yani?" dediğinde elimdeki iki salep fincanının birini ona uzattım. Fincanı alıp sıcak salep ve tarçın kokusunu iyice koklamak için güzel burnuna yaklaştırdı. "mmm enfes!" diyerek yudumladı. Saleplerimizi içerken sessizliği bozan yine mucize oldu. Ama öyle böyle değildi bu seferki sorusu. "Biz evli miyiz? Ya da nişanlı falan mıyız? Ayrıca benim ismim gerçekten Mucize mi? Daha ne kadar suskun kalacaksın?" Diye soruları sıralarken sağ elini havaya kaldırdı, parmağındaki yüzüğü çıkartıp içindeki (S.S) harflerini görmem için  bana uzattı. "Allah aşkına susma! Neredeyse pencerenin yarısına kadar karla kaplı bu evde ne işimiz var?" Dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı. "Neden... Neden hiçbir şey hatırlamıyorum? Lütfen sessizliğin beni daha çok karanlığa çekiyor. Sen kimsin? Ben kimim? Ne işimiz var bizim burada? Üzerime giydiklerim bile senin kıyafetlerin... gözlerini bu sefer korkuyla açıp geri geri adım atarken- "Allah kahretsin sen.. Sen beni zorla kaçırdın." diyerek elindeki fincanı fırlatıp kapıya doğru koştu. Yabani hayvanlara önlem olarak kapının kalın sürgülerini sürülüydü. İnce narin elleriyle kapıyı açıp çıkmak için çabalayan kıza yerimden kıpırdamadan sakince bakmaya devam ediyordum. Sonunda açılan kapıdan umutsuzca dışarısına baktı sonrada olduğu yere dizlerinin üzerine bıraktı kendini ve "Susma! kurtar beni karanlığımdan. Lütfen... Neden hiç bir şey hatırlamıyorum,  bizim ne işimiz var burada? "diyerek ağlamayı sürdürdü. Yanına yaklaşıp bende eğildim. Gözlerim açık kapıdan uçsuz bucaksız beyazlığa bakarken, içeri dolan soğuk hava her şeyden korumak istediğim mucizemi kollarımın arsına sardım. "Tamam sevgilim sakin ol. Anlatacağım." diye sakinleştirmeye çalışırken ona dokunmak beni bam başka alemlere sürüklüyordu.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE