Sisin arasında kaybolan kelebeğin ardından bende sisin içine girdim. Kelebek sisin arasında hafif puslu bir şekilde dümdüz uçuyordu, onu kaybetmemek için gözümü üzerinden ayırmamaya çalışıyordum bir yandan ise önümdeki sisten dolayı bir şeye çarpmamak için elim ile ilerisini yokluyordum fakat hiçbir şey yoktu. Ne kadar süredir yürüyordum bilmiyordum ama çok yorulmuştum. Kelebek aynı hızda ilerlemeye devam ederken huysuzlanmaya başlamıştım. O ana kadar hissetmediğim açlık kendisini göstermeye başlamıştı. Olaylar o kadar hızlı gelişmişti ki en son ne zaman yemek yediğimi unutmuştum. Yaşadığım korku, heyecan gibi duygular sayesinde ise şu ana kadar hissetmemiştim. İlerisini göremediğim bir siste yolculuk etmek ise düşündüğümden daha zordu, kelebeğin hafif puslu görüntüsünü seyretmekten, aç

