Mutfağın bahçeye açılan kapısının orada dikilmiş, bahçede dikkatini çeken manzarayı izliyordu Kerime. Erken kalkmış, çayı koymuş, bugün kahvaltıyı kendisi hazırlamaya karar vermişti. Gece boyu yağan yağmur dinmiş, yerini güneşli ve açık bir havaya bırakmıştı. Çimlerin ve toprağın mis gibi kokusunu içine çekmek için yönelmişti kapıya ve o an olduğu yerde donup kalmıştı. Yüzünde şaşkın bir ifade, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme ve merak... Gördüğü şeyin doğru olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. "Günaydın..." diyerek bastonuna tutunmuş ağır adımlara mutfağa giren Nimet Hanım'ın sesini duyunca ona doğru döndü. Onu görünce bir an ne yapacağını bilemedi. Kapının önünden çekilirse aynı manzarayı o da görür ve belki de yanlış anlardı. "Gü-günaydın Nimet Hanım."derken kekeledi. "Erke

