Tek Gecelik İtaatkar +21

DİCLE 17 yaşımda hiç istemediğim bir adamla evlenmek zorunda kaldım. Hepsi bana bunu yaşatan beni doğran kadın yüzündendi. 17 yaşındaydım.. 2 gün sonra doğum günüm vardı. Okumak istiyordum. Üniversiteye gideceğim yerde kocaya gitmiştim. Ama annem benim kaderimi yazılmadan sildi. Ben Dicle kendinden 50 yaş büyük bir adamla evlenmek zorunda kalan talihsiz bir kadınım. Bu benim hikayem.. Okumak için hazır mısın? 4 Yıl Önce Bir gün babam telaş için de konaktan çıktı. Ne olduğunu Baran ile merak ediyorduk. Baran benim ikizimdi. O ve Evin ablam ile bu konakta büyümüştük. Babam annemden önce başkasıyla evlenmişti. Evin ablam, babamın bir önceki vefat eden eşinden olma çocuğuydu. Annem’e yemek sırasında sorduk. ‘Babam nereye gitti anne. Baya telaşlıydı’ dedim. ‘Ablanız İstanbul’dan gelmiş’ dedi. ‘Ablamız mı?’ Dedim. ‘Evet kaybolan ablanız’ dedi. Evin ablama bunu sorduğumda bize küçükken kaybolan kardeşinden bahsetti. Meğerse Ela ablamı küçük yaşta başkası berdele kurban edecekken annesi onu kaçırmıştı. Annesini otogarda öldürmüşlerdi. Bir kaç gün sonra Ela ablamız evlendiği eşi ile birlikte bizim konağa geldi. Babam ablamızı bize tanıtırken çok heyecanlıydı. Ela Atabey.. Meğerse yıllar önce ablam bindiği otobüste İstanbul’a gidip kaybolmuş. Daha sonra şuan ki eşi Miran Atabey ile tesadüf sonucu karşılaşmışlar ve hemen evlenmişlerdi. İşte o gün Annemin planının başladığı gün oldu. Annem beni odaya çekti ‘Bak gördüm mü kaptı Miran Atabey’i. Akılsız kızım ben sana kaç defa işveli cilveli ol o geldiğinde ilgilen demedim mi?’ Dedi. ‘Anne ben zaten o adamı istemiyorum. Ablamla daha çok yakışıyorlar’ dedim. ‘Ne abla diyorsun ona kim olduğu bile belli değil. 5 yaşında kaybolmuş. Ne malum aynı kişi olduğu’ dedi. O günün devamında Miran abi telefonla konuşmak için bir oda istediğinde annem oda göstermem için işaret etti. Ardımızdan gelip ben odadan çıkacakken beni içeriye itti. ‘Anne’ diyerek kapıya vurdum. O sırada dışarıda büyük bir gürültü olduğu için annem kapıyı açmak zorunda kalmıştı. Bu bana yaptığı ilk olsa da son olmayacaktı. Miran abiye ve ablama rezil olacaktım. Evde her gün bana işkence etmeye başladı. ‘Miran Atabey ile odaya girdin. Kirlisin sen. Eğer o adamı elde etmezsen seni yaşlı bir adamla evlendiririm’ diyordu. Beni tehdit ediyordu. Karşı çıksam da nafileydi. Daha kötü günler benim için yakındaydı. Çünkü bu başlangıçtı. Bir gün Ela ablamın kayın ailesi bizi yemeğe çağırtmıştı. İşte asıl o zaman annem planını yapmıştı. Salonda yemekleri yedikten sonra koltuklara oturmaya geçtik. Ablam beni çay getirmeye yardım etmem işin çağırdı. Sonra beni kenara çektim. ‘Ne oldu Dicle?’ Dedi. Yüzüm asıktı çünkü geçen gün olanları ablama nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Ama söylemem lazımdı. Bu yük benim üzerimden kalkmalıydı. ‘Özür dilerim abla inan ki ben istemedim. Zorla annem yaptırdı’ dedim. Ablam suratıma bakıyordu. Ne dediğimi anlamıyordu. Miran abi demekki anlatmamıştı. Kolumdan tutup, yakında boş bir odaya soktu. ‘Ne oldu düzgünce anlat’ dedi. Gözlerim dolmaya başladı. Bu nasıl anlatacaktım? ‘Bize geldiğiniz gün Miran abiye odayı gösteriyordum’ dedim. El öpmeye geldikleri gün Miran abinin telefon görüşmesi için başka odaya gittiğini hatırlamıştı. ‘Odayı gösterdim tam çıkacakken annem üzerimize kitledi kapıyı’ dedim. Ablamın ne cevap vereceğini bilmiyordum. Onu çok tanımıyordum ama beni anlayacağını düşündüm. ‘Ne diyorsun sen Dicle’ dedi. Aniden kızdığında ‘Vallahi birşey olmadı. Zaten miran abi bana bir şey yapmaz yapmadı da. Senin peşinde olan adam gelince de annem kapıyı açmak zorunda kaldı. O adamın adı Şahin. Onunla bir kaç defa telefonla görüştü. Abla ne olursun bir şey yap bana durmadan kirlendin sen artık diyor’ hıçkırarak ağlamaya başladım. ‘Dicle annen ne yapmaya çalışıyor böyle?’ dedi bana. ‘Bilmiyorum. Beni tehdit ediyor abla. Normalde dediğini dinlemem dik başlıyımdır ama beni geçen gün olanları sana söylemekle tehdit ediyor. Farklı şekilde anlatacağını söyledi. Bende çözümü sana anlatmakta buldum. Başka işler de peşinde bana söylemedi ama Evin ablayı senin hakkında sıkıştırıp duruyor. Durmadan soru soruyor ona’ dedim. ‘Anladım’ dedi. Kafasında bir şeyler düşünüyordu. ‘Sen şimdilik bir şey yapma. Ben bu sorunu çözeceğim’ dedi. Ablamın beni anlaması biraz içimi rahatlatmıştı. Üstelik bu durumu çözeceğini söylemişti. Salonda ablam ile çayları servis ettikten sonra annem beni yanına çağırdı. ‘Sana bir şey söyleyeceğim, gel’ diyip koluma yapıştı. Beni başka bir yere götürüyordu. Ela ablam ile Miran abinin odasına soktu beni. ‘Burada ne işimiz var anne’ dedim. O sırada annem odada ileri gitti ve bir silahı eline aldı. Bana doğru tuttu. Ne yapıyordu bu kadın böyle? Annem delirmiş gibi görünüyordu. ‘Ben senin kızınım sen bana ne yapıyorsun?’ Dedim anneme. ‘Çok konuşma, soyun’ dedi. Annem beni Miran Atabey ile evlendirmeye kararlıydı. ‘Anne ne saçmalıyorsun’ dedim. Bir adım gerieh doğru adım atıp yatağa çarptım. Yatağın üzerinde ablamın geceliği duruyordu. Annem geceliği alıp bana fırlattı. ‘Dicle benim deli olduğumu biliyorsun. Sana soyun dedim. Bunu giyeceksin’ dedi. Annemin gerçekten deli bir kadın olduğunu biliyordum. Hayatı boyunca büyük ablam Evin’e hayatı zindan etmişti. Şimdi sıra bendeydi. Korkuyla ellerim titreyerek dediğini yapmaya başladım. Annem olmasına rağmen bana silah çekmişti. Beni gözü kapalı vuracağını biliyordum. Annem işte böyle biriydi. Kendi çocuğu olsa bile asla acımazdı. Annemin istediği gibi geceliği üzerime geçirdim. Bu sırada dışarıdan bir ses geldi. Annem odanın camından baktı. Hafifçe sırıttığını gördüm. Beni bir anda kolumdan tutup odanın karanlığında perdenin arkasına saklandı. En karanlık yer buraydı. Silahın olduğu komodinin yanına saklandık. Miran abi içeri girip tam yanımızda durdu. Bir şey arıyordu. Ne olduğunu anladım. Şu an annemin elimde olan silahını arıyordu. Eğildiği sırada perdenin altından annem çıktı. Miran abinin tam arkasıdan silah ile kafasına vurdu. Miran abi yere düştü. Korkuyla ufak bir çığlık attım. ‘Hayır’ diyerek. Annem silahını bana doğrultarak ‘hemen onu yatağa yatır’ dedi. Korkuyla titriyordum. Miran abinin kolundan zorlukla tutup yatağa doğru çektim. Annem bana ‘Hemen yatağa yanına yat’ dedi. Korkuyla daha da çok titremeye başladım. ‘Olmaz anne yaptığın ayıptır. Günahtır’ dedim. ‘Dicle beni sinirlendirme seni vurmamdan korkmuyorsan vallahi bu adamı vururum. Çok sevdiğin ablanda dul kalır’ dedi. Bacaklarım tutmuyordu. Bedenim ağırlaşmıştı sanki. ‘Her türlü istediğime ulaşıyorum zaten seni Atabey illa ki yapacağım. Şimdi geç hemen yanına’ dedi. Annem silahı Miran abiye doğrulttu. Öyle korktum ki bir an ateş edecek sandım. Hemen Miran abinin yanına uzandım. Allahım nolursun affet. Miran abiyi sırtından iterek üzerime attı. Miran abi yavaşça uyanmaya başladı. Beni böyle gördüğünde ne olacaktı? Bu sırada dışarıdan ayak sesleri geldi. Annem kapının arkasına saklandı. Miran abi üzerimde uyanıp başını kaldırdı ve suratıma baktığı sırada kapı açıldı. İçeriye Ela ablam girdi. Kanım çekilmiş yüzüm bembeyaz olmuştu. Annem kapının arkasından çıktığı gibi avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı. Annem yaptığı senaryosuna göre yanıma geldi. Dicle, sen ne yapıyorsun böyle. Kalk oradan’ diye bağırdı. Saçlarımdan tuttu. ‘Demek beni kandırdın. Demek planın buydu. Ablana ihanet ettin’ dedi. Ablama yaklaşıp ‘Durmadan Miranın karısı olmaktan bahsediyordu. Miranla telefonda görüşüyordu. Yapma etme dedim dinlemedi’ diye bağırdı. Beni sanki kendisi oraya koymamışta bizi basmış gibi davranıyordu. Üzerime oradaki çarşafı aldım. Kimse beni böyle görsün istemiyordum. Hemen herkes odaya doluşmaya başladı. Miran abi ‘Ne oluyor?’ Diye bağırmaya başladı. Ayağa kalkıp Ela ablama doğru yürüdüğü sırada babam gelip onu durdurdu. Babam bana baktığında çok utandım. Öyle utandım ki yer yarılsa da içine girsem dedim. Baran, Miran abinin yakasına yapıştı. Baran ‘Ne yaptın sen?’ Dedi. ‘Kardeşime ne yaptın?’ Dedi. Miran abi ‘Ben hiç bir şey yapmadım’ dedi. Olaylar karışıyordu. Baran buradan zarar görebilirdi. Ben de ‘Her şeyi annem yaptı’ dedim. Herkes anneme dönüp baktı. ‘Ben sizden hemen önce geldim. Bunların burda ne yaptıklarından haberim yok’ dedi. Miran abi kafasına elini götürdü. Elinde hafif kan vardı. Sonra odandan çıktı. Herkes de birlikte dışarı çıktılar. Ben ve babam odada kaldık.