1
Sonunda yetişkin oluyordum...
Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra bir de üstüne yüksek lisans yapmıştım. Nihayet, hep hayal ettiğim gibi bir psikolog olmuştum. Yakında kliniğimi açacaktım.
Babam iş yerimin anahtarlarını ve tapusunu en geç bir hafta içinde alacağımı söylemişti. Babamın zevkine güveniyordum, istediğim gibi dekore ettiğinden adım gibi emindim.
Keşke annemde olsaydı dedim içimden..Keşke kızı Delfin'in çok iyi bir psikolog olduğunu görebilseydi, tabi daha olmadım ama olucam! Annemi sekiz yaşında kaybetmiştim. Ve şu an 24 yaşındaydım.
Büyümüştüm ve alışmıştım yokluğuna..
Onunla ilgili az çok bir şeyler hatırlasamda kardeşim Emir, o zamanlar daha beş yaşında olduğu için pek bir şey hatırlamadığını söyledi. Annem hakkında evde kimse konuşmuyordu çünkü benim 'cici annem' vardı ve onun; onun gibi salak bir oğlu!
Sevmiyordum ikisinide, normalde önyargılı biri değilim ama o ikisinin bu evden defolup gitmesini istiyorum,istiyoruz! Emir'de dahil. Çünkü Emir'de Kuzey'le iyi anlaşmıyordu. Kaç kere onları gece geç saatlerde kavga ederlerken ayırdım..
Kuzey bana bulaşmıyordu, çünkü taşındıkları ikinci ay 'benden hoşlandığını' söylemişti. Kaç kere rahatsız edici laflar atmıştı, hatta daha da ileri gidip bir ara evde yalnız kaldığımızda beni öpmeye kalkışmıştı!
O zaman o korkuyla nasıl kaçtıysam odama girip kendimi kilitlemeyi başarmıştım. Zaten bir şey yapsaydı onun orada ağzına..neyse. Daha ileri gitseydi babama söylerdim. Daha garip olan şey ise ertesi gün yüzü kanlar içerisinde odama gelip
"Özür dilerim,sana zarar vermek veya seni korkutmak istememiştim. Affet beni. Seni bundan sonra sadece üvey kardeşim olarak göreceğime dair söz veriyorum. Lütfen bu olaydan kimsenin haberi olmasın" diyerek elindeki çiçekleri bana doğru uzattı. Ha,o çiçekleri ne yaptım? Çöpe atım!
Neyse aradan neredeyse 1 yıl geçmişti ve beni rahatsız etmeyi bırakmıştı, yani kısmen. Zaten benim düzenli bir ilişkim vardı Batu ile. Her ne kadar körü körüne aşık olmasam da...
Batuhan demişken! Bu akşam için hazırlanmaya başlamalıydım. Çünkü bu akşam bütün üniversiteden arkadaşlarım ile birlikte mezun olmamızın şerefine lüks bir mekanı kapatıp yemek yiyecektik. Batuhan'da orada olacaktı, bu yüzden daha mı özenli olmalıydım? Üzerime daha önce hiç giyinmediğim iddialı kırmızı bir elbise giyindim. Siyah saçlı ve açık tenli olduğum için kırmızıyı kendime yakıştırıyordum.
Ve Eve tek güvendiğim ve kendimi onun ellerine gözüm kapalı emanet ettiğim sevgili kuaförüm, makyözüm ve ablam gibi olan Necla Ablam geldiğinde ikimizde hazırlanmam için giyinme odasına geçtik. Yanında getirdiği çalışanla birlikte saçım ve makyajım bir buçuk saatte bitmişti.
Necla Abla'ya teşekkür edip ödemesini yaptıktan sonra onları kapıdan geçirdim. Evin girişindeki aynaya takıldı gözlerim orada kendimi biraz inceledikten sonra telefonumdan Batuhan'a hazır olduğumu mesaj atarak gelmesini bekledim. Kürkümü üzerime geçirdikten sonra yaklaşmıştır herhalde diyerek dışarıda beklemeye karar verdim. Tam o sırada önümü cici anneciğim Sema kesti. Beni iyice süzdükten sonra konuşmaya başladı
"Çok şık olmuşsunuz hanımefendi" diyerek ekledi,
"Kesin Batuhan için hazırlanmışsındır bu kadar" dedikten sonra imalı bakışlar attı.
Batuhan'la beni evlendirmeye çalışıp benden kurtulmayı planlıyordu aklı sıra!
Yok siz çok yakışıyorsunuzda, yok Batuhan çok iyi bir damat adayıda! Tabi hep böyle ima ederdi, söyleyemezdi! Çünkü o korkağın tekiydi ve babamın beni daha çok sevdiğini ve eğer ben istesem ayrılabileceklerinin o da farkındaydı. O yüzden bana ne bağırabiliyordu ne de laf söyleyebiliyordu. İstediğide olmıyıcaktı. Batuhan'a aşık değildim ama çok iyi biriydi ve evlenecek ondan uygun biri yoktu aslında..
Sema 'ya cevap vermeden dışarı çıktım...
Çıkmaz olaydım! Annesini atlattım, şimdi sıra oğlundaydı! Kuzey dışarıda duvara yaslanmış bir şekilde sigara içiyordu. Tabi evde içemezdi, babam ona evin içinde sigara içmeyi yasaklamıştı. O da babamı bir o kadar sevmiyordu özelliklede babamın ona koyduğu her kurala sinirlenip odasına çıkıp kum torbasını yumrukluyordu.
Beni fark etmemesi umuduyla sessizce Batuhan'ı bekledim. Beklerken ister istemez Kuzey'i izlemeye başladım. Son kez sigarasını içine çektikten sonra sigarayı yere atıp onu ayağıyla ezdi. Üzerindeki hırkanın kapüşonunu çıkararak arkasını döndü ve eve girecekken ne yazık ki beni fark etti! Bakışlarımı başka bir yere kaydırırken yanıma geldi ve durdu. Beni inceledi ve ıslık çaldı. Bu sefer ona baktım.
"Nereye böyle güzellik?"
"Sanane" diyerek konuyu kapatmaya çalıştım.
"Abin olarak bilmeliyim bence" diyerek göz kırptı.
"Sen benim abim falan değilsin ayrıca sadece 2 ay büyüksün!" diyerek tersledim.
"2 ay,2aydır" diyerek bana küçümser bir bakış attı. Nerede kalmıştı bu Batuhan!
"Seni gideceğin yere bırakmamı ister misin?" dedi ve kaşlarını havaya kaldırdı.
"Kes sesini" diyerek onu susturma çalıştım.
"iyilikte yaramıyor" diyerek kendi kendine kısık sesle konuştu.
O sırada Batuhan'ın arabası tam önümüzde fren yaptı. Kuzey bağırarak
"Oha ezseydin! Araba kullanmasından haberin yok, gel bir ara müsait olursam öğretirim belki" diyerek Batuhan'a göz kırptı. Kuzey'e her ne kadar katılmak istemesemde haklıydı. Neredeyse bizi ezecekti! Batuhan arabadan inip Kuzey'e
"Kes lan" dedikten sonra kapımı açtı. Ben bindikten sonra o da binerek arabayı sürmeye başladı...
Araba fren yaptığında geldiğimizi anlayıp arabadan indim. Batuhan'ın koluna girerek mekandan içeri girdik. Bütün gözler bizim üzerimizdeydi. Herkese sarılıp öptükten sonra yerlerimize geçip sohbet ederek bir yandan da yemeklerimizi yedik. En sonunda ise herkes çiftleriyle veya arkadaşlarıyla dans etti. Müzik bir anda kesildi ve ışıkların rengi kırmızılaşmaya başladı.
İlk başta anlam veremesem de önümde diz çökmüş Batuhan'ı görünce midem heyecandan karıncalaşmaya başladı.
Tanrım, bana evlenme teklifi edecekti! Kabul edemezdim,çünkü bir ömrümü onunla geçirecek kadar sevmiyordum onu. Ama ne yapacaktım? Hem onu hem de arkadaşlarımı hayal kırıklığına mı uğratacaktım?! Tam o sırada beklediğim soru geldi,
"Benimle evlenir misin Delfin Aksoy?"
Hayatımın en zor dakikalarından biriydi..
Hadi Delfin ya şimdi, ya hiç!
Ağzımı açıp cevap vereceksen her yerin karanlık olması dikkatimi dağıttı.Kimseyi gözümde kestiremiyordum. Bu da mı Batuhan'ın sürprizinin bir parçasıydı?
O sırada biri eliyle ağzımı kapattı ve beni kolumdan tutarak sürükledi... Sesimi çıkarmaya çalışıyordum ama olmuyordu! Kafamı döndürüp beni sürükleyen kişiye bakmaya çalıştım. Siyah kapüşonlu biriydi.. Yüzünü zaten kapüşonuyla kapatmıştı ama yinde bakmaya çalıştım...
Yüzünü kestiremiyordum, kahretsin! Beni siyah büyük bir arabaya sokmuştu.
İşte şimdi gerçekten korkmaya başlıyordum...
İlk bölümü umarım beğenmişsinizdir. Lütfen buraya kadar gelmişken hemen bu yazının altındaki yıldızcığa basarsanız çok sevinirim.
Ayrıca yorum yapanların yeri benim için çok çok ayrı❤️❤️❤️
Hadi size diğer bölüme geçmeden bir de spoi vereyim ;))) Bu kapüşonlu çocuk sizin bir çoğunuzun sandığı çocuk değil.