Murat, köye döndüğünden beri içindeki boşluğu doldurmanın yolunu bulamıyordu. Şöhret’in yokluğu her geçen gün daha fazla hissedilir olmuştu. Sabahları erken kalkıp köyde gezinirken bir umut, bir haber alacağını düşünüyor, her geçen gün hayal kırıklığı büyüyordu.
Bir gün karakola uğrayan eski bir dostu Murat’ın aklına bir fikir getirdi. Eskiden birliğinde görev yapmış, Ankara’da yaşayan bir arkadaşını hatırladı. Onunla bağlantıya geçerek Şöhret’i bulmak için yardım istemeye karar verdi.
Bir akşam, eski dostu Yüzbaşı Halil’i telefonla aradı. Kısa bir hal hatırdan sonra konuyu açtı:
“Halil, senden bir ricam olacak. Birini bulmam gerekiyor.”
Halil ciddileşti. “Kim bu kadar önemli? Anlat bakalım.”
Murat derin bir nefes aldı. “Adı Şöhret Öztürk. Köyden bir genç kız... Kardeşlerini de alıp o
