Bölüm 14: Sözün Ağırlığı ve Kaçışın Rengi Cemile'nin gözlerinde çakan savaş, uzun, gerilim dolu saniyeler boyunca devam etti. Korku, onu geri çekilmeye, bu tehlikeli teklifi reddetmeye zorluyordu. Ama Sahra'nın bakışlarındaki o derin, kemirici çaresizlik ve yalvarış, onun yüreğine dokunuyordu. Sonunda, merhamet ve belki de kendi içinde hapsolmuşluğuna dair bir parça anlayış, korkunun önüne geçti. Hızlı bir hareketle broşu avucunun içine aldı, sıcak metalin temasıyla irkildi. "Peki," diye fısıldadı, sesi neredeyse duyulmuyordu. "Ama... sadece bir telefon. Ve ben... bir daha gelemem. Bu çok tehlikeli." Sahra'nın içini anlık bir rahatlama kapladı, hemen ardından da büyük bir suçluluk. Bu masum kızı, Devran'ın öfkesinin hedefi haline getiriyor muydu? Ama başka seçeneği yoktu. Bu, tek şansıy

