O HEP VARDI
Bazı insanlar hayatına sonradan girer. Bazılarıysa daha sen adını bile koyama dan,hayatının tam ortasında dururlar.Sanki seninle birlikte doğmuş, seninle birlikte büyümüş gibi…Onlar gitse de silinmez,çünkü hiçbir zaman ‘ yabancı’ olmamışlardır.
Poyraz benim için hep öyleydi. Bebekliğimde,çocukluğum da,gençliğimde…Hayatımın her döneminde vardı.Onunla büyüdüm.Onunla öğrendim yürümeyi,konuşmayı,düşüp kalkmayı,susup içime atmayı…
O benim çocukluk yaramazlıklarımı en iyi bilen kişiydi. Annemle babam ona güvenirdi; çünkü o can dostlarımızın oğluydu.Abim selimle birlikte büyümüş,kardeşten farksız olmuşlardı.Zaten bizim iki aile, yıllardır ayrılmaz bir bütün gibiydi.Evlerimiz yan yanaydı;biz çocuklarda öyle… selim,poyraz ,ben ve onun ikiz kardeşleri Esin ile Tunç… Hep birlikteydik.
Birlikte güldük,birlikte ağladık.Mahalle maçlarında abim le poyrazı destekler tezahürat yapardık .okul tiyatrolarında onları izlerdik. Sokakta saklambaç oynarlarken bizi de dahil ederlerdi oyuna,ve poyraz hep ilk beni bulur ama asla yakalamazdı.Beni en çok o kollardı,ben de en çok ona güvenirdim.Her yaşta, her an ilk sığınağım o oldu.Ne zaman canım yansa, ne zaman içim daralsa, ben ona koşardım. Ve o her zaman kollarını açardı.
Ben ona küçükken abi demedim.Sadece bu yüzden bile kaç kez azar işittim,sayısını hatırlamıyorum.ama içimden gelmedi.Gelmedi çünkü ben onu hiçbir zaman bir abi gibi görmedim.O,bambaşka biriydi benim için.Adını koyamadığım bir yere koymuştum onu… Kalbimin tam ortasına.
Zaman geçti.Yaş aldık,büyüdük… En azında ben öyle sandım. On altı yaşıma geldiğimde, o yirmi dört yaşındaydı.Genç,yakışıklı bir delikanlıydı artık.üniformasıyla ailesinin gurur kaynağı,ailesinin ve bizim ailemizin göz bebeğiydi. Ve ben… Kalbimde büyüyen o duygunun adını artık biliyordum: Aşktı bu.
Ona duyduğum özlem bir alışkanlıktan çok daha fazlasıydı artık.Onun gözlerine saatlerce bakmak istiyor,sesi kulağımda çınlayınca içim titriyordu.Yanındayken nefesim hızlanıyor,yokluğunda ise eksiliyordum.Ama bu aşk içimde sessizce büyüyen bir sır olarak kalmak zorundaydı.
Çünkü onu gözünde ben hala küçük Esinden farksızdım.hala çocuk,hala korunması gereken küçük bir kız kardeştim.Büyüdüğümü fark etmiyor,bana hala saçımı okşayıp yeşilim diyordu. Hep söylerdi gözlerimin çok güzel olduğunu ucu bucağı olamayan bir orman gibiymiş keşke gözlerim sadece onun ormanı olsa ve keşke gözlerime bakınca kaybolsa…
Ona aşkımı anlatamazdım.Cesaretim yoktu.Ve daha da acısı, bu duyguların bir karşılığı olabileceğine dair en ufak bir umudum da yoktu.Ailelerimiz için biz kardeşten öteydik. Bu sevgiyi kimse anlayamaz,anlayan da kabul etmezdi.
Belki bir gün, belki hiçbir zaman… Ama bildiğim tek bir şey vardı:
Poyraz her zaman kalbimin en derin yerine duracaktı.