27. Bölüm – Kavuşmak Aleda Samira’nın telefon araması ile yarım kapalı gözlerimi açtım. Ofisten ayrılmak istemiyordum. Kanepeye kıvrılmış, camları kapatıp karanlığa gömülmüştüm. Telefonu istemsizce açtım; biliyordum, yine bana “sabret” diyecekti. Ama artık içimde sabır kalmamıştı. Aleda “Alo, Samira.” Samira “Aleda, çatı katına gelir misin? Helikopter pistinin orada kahve içelim.” Aleda “Hiçbir şey yapmak istemiyorum… Gelmesem?” Samira “Kahveler hazır. Soğumadan gel, bekliyorum.” Telefonu resmen yüzüme kapatmıştı. Zoraki de olsa kalkıp kendimi toparladım. Elimi yüzümü yıkadım, saçlarımı at kuyruğu yaptım. Ağlayacaktım ama vazgeçtim; “Rüzgâr varsa en azından iyi gelir,” diye düşündüm. Saatimi de koluma taktım. Ofisten çıkıp asansöre bindiğimde, o gün Kaplan’ın sözleri beynimde

