2

888 Kelimeler
M2 "Evet dersimiz Matematik. Hani şu toplama çıkarmadan ibaret sandığınız ama logaritma integral ile şoka uğradığınız, formülleri bir türlü aklınızda tutamadığınız ders!" Korkuyla matematik hocasına baktım. Bu dönem ağzınıza sıçacağım, der gibi bakıyordu. Sınıfta derin bir sessizlik hüküm sürerken hoca bu sessizliği gür sesiyle böldü. "İlk soru matematikten değil hayattan karşımıza çıkar. Yaşadığımız günün uzunluğu bile saniye saniyesine hesaplı. Yani matematik bilmeyen bir insan ömrünü bile yanlış hesapla yaşayabilir." Sıraların arasındaki boşlukta yürürken beni işaret etti. Seni seçtim pika çu, demesini beklerken "Bana bir tarih söyle yeni kız?" diye sordu. Feride ile kısa bir bakıştan sonra hemen ayağa kalktım. "21 şubat 2001 hocam!" dedim heyecanla. "Geç tahtaya!" dediğinde yutkunarak sıramdan ayrıldım. Tahtanın önüne geldiğimde tek ayağımı kaldırmak için hazırdım. Kesin yanlış bir şey yaptım! "Yaz yeni kız. 22.03. 2020 yılından söylediğin tarihi çıkar." Tahtaya yazmadan cevap verdim. "19 yıl 1 ay 1 gün hocam." Hoca elindeki tahta kalemini konuşan esmer bir çocuğun kafasına fırlattı. "Taha duy duy utan! Bak ezberden bildi. Aferin yeni kız." "Mercan diyebilirsiniz hocam." dedim çekinerek. Bana çarpan şişman çocuk elini kaldırıp "Ya da Mercimek ha hah ha!" dedi kahkaha atarak. Tüm sınıf kahkaha atarken ellerimi iki yanda yumruk yaparak sıktım. "Buğra geç tahtaya seni aptal çocuk! Daha doğum gününü ezberden bilmiyorsun Mercimek sana haram, haram!" Adının Buğra olduğunu öğrendiğim göbek dünyası sırayı öne itip içinden güçlükle çıktı. Önündeki siyah saçlı kız arkasına dönüp "Yavaş Buğra yavaş! Sıramı kırdın be!" diye çemkirdiğinde elimle ağzımı kapatıp güldüm. "Ada Paşazade! Seni tahtaya almadan dön önüne kara kız!" "Tamam Efkar Hocam." Demek bu ilginç hocanın adı Efkar'dı. Adının Ada olduğunu öğrendiğim kız susup önüne döndü. Ardından Buğra tahtaya çıkıp beklemeye başladı. "Otur yerine yeni kız." Ben sırama geçip oturacağım sırada Taha denen adi çocuk bana çelme takıp sınıfın ortasında düşmeme sebep oldu. "Merci iyi misin? Merci kalk! Sakatlandın mı yoksa! İyiyim desene!" diye panikleyen Feride kolumdan çekerken "Sus!" dedim sadece. Üstümü başımı silkeleyip ayağa kalktığımda yine tüm sınıf bana bakıp kahkaha atıyordu. Sadece bir ağlayan vardı. O da bendim. "Hişştt! Ne bu rahatlık? Sessizlik!" diye bağıran hocanın gürültülü sesiyle herkes susup önüne baktı. Feride beni sırama oturturken sızlayan dizimle bir başıma kaldım. Buğra hocanın dediği gibi yaşını hesaplayamadı. Hoca bir ton laf sayıp Buğra'ya "Geç yerine sıfır!" dediğinde Buğra homurdanarak yerine oturdu. Zil çaldığında sınıfın dışarı çıkması gerekirken kızlar Sanat'ın yanına üşüştü. Ada ise Sanat'ın yanına oturup koluna girmişti. "Popi çocuk Sanat mı acep?" diye soran Feride'ye omuz silktim. "Olsa olsa namahrem Sanat olabilir." "Valla bu çocuk benim olsa haram demem Sanat için soyunurum." diyen Feride'ye şok içinde baktım. "Lan ne ara çatladı senin o ar damarın." "Körle yatan şaşı kalkar Mercimek." "Mercimek deme Feride zaten tüm okula lakabımı var gücünle duyurdun!" "Ama Mercan demeyi Mehir teyze yasakladı. Unuttun mu?" Feride haklıydı. "Ömrümü yediniz!" diye söylendim. Çalan zilin sesiyle herkes yerine geçip oturdu. Biz de Feride ile orta sırada en arkanın bir önündeki sırada oturuyorduk. Yeni dersimiz Edebiyat'dı. Adının Güneş Batıran olduğunu öğrendiğim kadın sınıfa girer girmez masasına geçip oturdu. Önündeki kitabı açıp "Evet yeni döneme girdik. Sayfa ellideki metni kim okumak ister?" diye sordu. Elimi kaldırdığım halde beni görmezden gelip Sanat'ı seçti. Sanat o güzel sesiyle metni okurken ben dahil herkes Sanat'a bakıyordu. Resmen Sanat eseriydi. Sanırım Feride haklıydı. Böyle bir Sanat için çiğ tavuk bile yenilirdi. Güneş hoca iç çekip bıyıklarını kaşıdı. "Aferin çok güzel!" diyerek Sanat'a hayranlıkla baktı. Feride kulağıma doğru eğilip "Erkek düşkünü ya bu kart karı." dedi. "Yeni kızlar ne fısıldaşıyorsunuz? Unutmayın ki toplum içinde kulaktan kulağa konuşmak etik değildir." Ada denen kız hemen söze atılıp "Aynen öyle hocam. Ama eminim ki siz bu cahil kızlara adabı muaşereti öğreteceksiniz." diyerek bizi gömerek hocaya yalakalık yaptı. "Adacığım henüz sana da öğretememişim. Üstüne vazife olmayan işlere karışmaman gerekir." Buğra ayağa kalkıp "Hocam ben çok adaplıyımdır. Mesela yemek yedikten sonra tabağın dibini sıyırıp sofrada uçan sinek bile bırakmıyorum." dediğinde sınıftan bi öğürme sesi yükseldi. "Bu sınıfı çekilir kılan sizsiniz. Yoksa bu kızlar yüzünden öğretmenlikten istifa edebilirdim." Güneş hoca bize bir böcek gibi bakarken bakışı erkeklere dönünce sevgi kelebeğine dönüyordu. Eski okulum buradan daha mı iyiydi neydi! Okulun bittiğine dair zil saatler sonra çaldığında hızla çantamı toparlayıp kapıya yöneldim. Bana arkadan çarpan sert bir cisimle başımı çevirdim. "Yürüsene Mercimek!" diye kızan Sanat'a aşk ile baktım. Koyu yeşil gözleri bana dövecek gibi baksa da ben ona ölecek gibi bakıyordum. "Hey kime diyorum! Çekil be gecikiyorum!" diyerek beni kolumdan tutup kenara ittirdi. Yanımdan rüzgar gibi geçip giderken arkasından baka kaldım. "Analar taş doğurmasın! Bize de yazık!" diye söylenip çantamı sırtıma taktım. Feride'nin sesiyle kendime geldim. "Nereye daldın Merci?" "Hiçç öyle bakınıyordum duvarların rengine..." "Hadi çıkalım Mehir teyze ilk günden kızmasın." "Tamam ya ev hemen şurası zaten." diyerek yürümeye başladık. En azından okula yakın biz evimiz vardı. Teyzem zaten bu yüzden beni bu okula kaydetmeye karar vermişti. Müdür de tanıdık olunca kayıtta sıkıntı olmamıştı. Eve vardığımda teyzem beni bahçede karşıladı. "Mercimek! Nerede kaldın? Okulun bitiş zili 15 dakika önce çaldı!" Her gün ki pimpirikli teyze vakasına yakalandığım için çok şanslıydım! Hele hele okul zilini takip eden bir teyzem olduğu için daha çok şanslıydım! "Teyze ya okul çok kalabalık. Merdivenlerin boşalmasını bekledim." "İyi yapmışsın. Hadi gel yumurta salatası yaptım. Birlikte yeriz." "Ciddi olamazsın!" "Çok sevindin değil mi? Böyle yetenekli bir teyzen olduğu için her gün Allah'a şükretmelisin." Teyzemin ardından dubleks evimize girip kapıyı kapattım. Okulda yaşadığım olumsuzlukları teyzeme anlatıp onu bu defa üzmeyecektim. Zaten eski okuldan dolayı ikimizde çok üzülmüştük. ***
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE