Gizem’den “Emre’mm.” “Güzelim.” “Görev geçen seferki gibi uzun mu sürecek?” “Bilmem ki, ne kadar sürecek, ne olacak? Sen düşünme, boşver, bu anın tadını çıkart, bak yanındayım.” Biraz daha sarıldık. Evliliğimizin üstünden çok geçmemişti, ilk göreve çıkıp eve gelmesi dört ayı bulmuştu. Şimdi Artvin’e yerleştik yerleşeli daha çok birlikteyiz. Tabii vurulup raporlu olduğu kısmı saymayalım. Emre’ye göre normal ama teni çizilse yüreğim sızlıyor benim. “Emre, dur gözünü seveyim, bak kahvaltı hazırlıyorum. Sabahın altısında uyandırdın zaten, uykum var.” Durmadı, eliyle sıkıştırdı beni köşeye yine. Elinden kurtulmak mümkün değildi. Yani maçın skoru tabii ki memnun etti ama yani yemekte yesek olurdu. Baş başa sakin kahvaltımız sonrası grup mesajlarını okumaya geçtim. Aybars abi ve Mihra evde

