Baran üzerini hemşirelerin yardımıyla giyip, yine onu yönlendiren bir hemşire ile birlikte, Meryemce’nin odasına doğru yürüdü. Henüz hayati tehlikeyi atlatamadığı için, ameliyathaneye yakın bir odada tutuluyordu. Odanın önüne geldiklerinde hemşire son bir kez daha gerekli önlemleri tekrar etti. “Kesinlikle yormamanız lazım. Konuşmaya zorlamayın. Hareket etmesine izin vermeyin, dikişleri patlayabilir. Herhangi moralini bozacak bir husustan bahsetmeyin.” Baran başını salladı. Hiç yapmazdı, Meryemce’yi üzecek bir şey. Aklı, zor başına gelmişti zaten. Odanın kapısını açan hemşireye, başıyla selam verip, içeri girdi. Yatakta yatan kadını gördüğünde, kalbi acıyla kasıldı. Göğüsünde büyükçe bir sargı vardı ve dargının etrafı da da vücuduna yapıştırılmış, kablolar. Teni bembeyaz olmuş, dudakları

