Bir haftadır kendi evimdeydim. İlk günler sessizlik bana huzur vermişti, ama şimdi o sessizlik biraz daha farklıydı; sanki duvarların arasına sinmiş, bekleyen bir şey vardı. Gülce ve Elif, “Artık toparlandım” diyerek kendi evlerine göndermiştim. Yine de her gün arayıp hâlimi soruyor, eksik bir şeyim olup olmadığını öğrenmeden telefonu kapatmıyorlardı. Onların yokluğunda, evin içinde yavaş yavaş kendi düzenimi kurmaya başladım. Sabahları mutfağa gidip kahvemi hazırlıyor, küçük masada oturup dışarıdaki sokağı izliyordum. Sokaktan geçen ayak sesleri, uzaktan gelen çocuk kahkahaları bana normal hayatın hâlâ sürdüğünü hatırlatıyordu. Bebeğim… Şimdi yedi haftalık. Doktor son muayenede her şeyin yolunda olduğunu, kalp atışlarının gayet güçlü olduğunu söylemişti. O an içimde tarifsiz bir rahatl

