1. BÖLÜM
"Melin ,kızım kalk saat 10 oldu neredeyse " her gün annemin isyan eden sesi ile uyanıyorum.
"Tamam anne 5 dakika daha !" dedim ama annem durur mu ? Asla !
"Başlatma 5 dakikana. Milletin kızları erkenden uyanıp , evlerini temizler . Konu komşuyu davet eder ama bizimki anca yatar .O babanın boyu devrilmesin. Erkek gibi yetiştirdi resmen seni . "
"Ölmüş babamı niye karıştıyorsun şimdi. Yahu ben halimden memnunum .Salsana beni az ." dediğimde keşke demez olaydım dedim .
"Melinnn !" diye bağırınca annem yastığı kulaklarıma kapattım.
"Tamam sultanım kalktım. Yeter ki bağırma " annemin durmaya hiç niyeti yoktu ama.
"Kalk .Fırından ekmek alınacak daha. Öğleden sonra günüm var ama bendeki de kız değil ki erkek ." söylene söylene çıktı odadan .
Yataktan kendimi sürüye sürüye çıkartıp, odadamin karşısındaki banyo da işlerimi halledip, üzerime eşofmanımı giyindim. Salona girdiğimde annemin öfkeden kızarmış yüzü ile karşılaştım. Komidinin üzerinden parayı aldığım gibi evden çıktım. Terliklerimi giyip ,bahçe kapısından çıkarken, mahallenin mobeseleri pencerelerdeki yerlerindeydi her zamanki gibi .
" Kız Melin sabah sabah anneni gene çıldırtmayı başardın demi !" gözlerimi devirdim.
"He çıldırttım .Ne olmuş " ellerimi belime koyarak .
"Bir gün senin yüzünden ölürse görürsün o zaman !" diyince bende şarteller attı.
"Bana bak Durkadın yenge .İsmin gibi dursaydın da kocan seni bırakmasaydı . Milletin aile içi meselelerine karışıp , dedikodu az yapsaydın. Ömer amca da senden daha guzel bir hatun aldı diye bu kadar çıldırma ve mahalleliye sataşma. Onlar benim gibi değiller lafları yüzüne karşı soyleyemezler ama ben söylerim. " büyüyen gözleri ve kızaran suratını görmek rahatlamıştı beni biraz .
"Hadi hayırlı günler şekerim " kahkaha atarak fırına doğru yürümeye başladım. İçim rahatlamıştı resmen .Sabah saati dinlemeden top oynayan mahallenin çocuklarına gülümsedim.
"Melin abla hadi sende katıl bize "
"Bugün olmaz aslan parçası. Hatunum biraz sinirli " dediğimde başını sallayıp arkadaşlarıyla oynamaya devam etti .
Fırına girdiğim gibi babamın kan kardeşi, en yakın arkadaşı Bekir amcayı görmemle yüzüm gülmeye başladı.
"Yakışıklım 2 ekmek alabilir miyiz ?" başını kaldırıp beni görmesiyle Bekir amcada gülümsedi .
"Hay ,hay prensesimiz ister de vermez miyiz" dediğinde parayı uzattım. Ekmeği uzattığı gibi aldım elime .
"Var mı bir sıkıntı kızım " dediğinde başımı iki
salladım.
"Yok Bekir amca olursa da hallederiz biliyorsun . Babamın kızıyım ben " gururla söyledim babamın kızı olduğunu söylerken. Keşke yaşasaydı da tüm nazımı, niyazımı çekseydi.
"Bilmez miyim. Ne olursa olsun kapım sana sonuna kadar açık. Sen bana babanın emanetisin "
"Tamam ,tamam . Ağlatma şimdi beni çirkin oluyorum yakışıklım. Neyse ben eve gideyim ,biraz daha geç kalırsan annemin gazabına maruz kalırım " deyip fırından çıktım. Evin önüne gelmek üzereydim ki yolumu kesen Neco engel olmasaydı.
"Melin " adımı söylemesi geçtim, yüzünü görmek bile midemi bulandırıyordu.
"Ne istiyorsun ?" yüzüne bakma gereksinimi bile duymadım.
"Niye böyle yapıyorsun çiçeğim. Seni sevdiğimi bildiğin halde uzak duruyorsun benden .Canımı çok yakıyorsun!" hep aynı terane.
"Neco beni sevebilirsin ama ben seni sevmiyorum. Niye anlamıyorsun arkadaş. Düş yakamdan istemiyorum. Sadece seni değil kimseyi " cümlemi bitirdim .Yanından geçmek istediğimde izin vermedi .
"Bir kez denesek olmaz mı? Bir şans versen bana " sabır çektim. Gerçekten bir gün elimde kalacaktı ama haberi yoktu .
"Neco git , bir daha çıkma karşıma. " Artık sinirlenmeye başlamıştım. Omzuna çarpıp yanından geçerek bahçe kapısının önüne gelip , kapıyı açtığım gibi girdim . Zile basıp annemin kapıyı açmasını bekledim . Annem kapıyı açtığı gibi arkasını dönüp içeriye , masaya gidip oturdu .
"Hadi bakalım Melin .Annenin gönlünü alma günü bugün anlaşılan. " kendi kendime konuşarak , elimdeki ekmekle masaya geçip, oturdum .
Kahvaltılıklardan yemeğe başlarken, bir taraftan da çayı karıştırdım . Annem gene dalgın ve düşünceliydi. Bu halini hiç sevmiyordum.
"Sultanım, hatunum ,validem " Sonunda bana bakışları döndüğünde, ne var gene dercesine bakıyordu.
"Tamam haklısın. Hadi yapalım kahvaltımızı, sonra beraber ana kız hazırlıkları tamamlayalım " dediğimde yüzü birazda olsun güldü.
"İyi, peki madem " deyip ,kahvaltımızı yapmaya başladık.
Ben hızla masayı toplayıp, bulaşıkları makineye dizerken, annemde akşamdan yaptıkları dolaptan çıkarmaya başladı. Geriye kalan kısır ve pişmeye hazır börekleri de ben halledince iş tamamlanmıştı .
Çayı da demleyip ocağın üstüne dinlenmeye bırakıp, gün grubu için masayı hazırlamaya başladım.
İşler bittiğinde derin nefes aldım. Tam oturayım demiştim ki çalan kapı sesiyle hayallerim an itibari ile hayal oldu .
"Melin ,kapıya bak " annem ,başını mutfak kapısından uzatıp bağırmaya başladı.
"Bakıyorum anne " deyip ,kapıya açtım. Mahallenin dedikoducu tayfası sırayla içeriye girmeye başladı. Yüzüme yerleştirdiğim zoraki gülümsemeyle 'hoşgeldiniz ' diyerek içeriye aldım.
Herkes koltuklara kurulmasıyla dedikodu seansı da başlamış oldu .
"Cevriye senin kızı bakkalın büyük oğlu istiyormuş. Verecek misiniz ?" Durkadın hanım gene rahat durmayıp, duyduğu her dedikoduyu detaylı öğrenmezse çatlardı.
"Vallahi nasip kısmet. Nasipte varsa olur "
Bu muhabbetler beni hiç sarmıyordu. Ama gene de dinliyordum . Merak işte insanın doğasında değişmeyen bir gerçek.
"Bu arada duydunuz mu ? Aşağı yeni taşınan komşu yolluymuş. Aman kocalarınıza dikkat edin ." Ya sabır. Kadın kadın dostu olur , ama bunlar düşman belliyorlar .
"Aynen dikkat edin , Durkadın yenge gibi kocasız kalıp, mahallenin huzurunu bozmayın " tutamadım çenemi ne yapayım. Annemin "Melin " diye bağırmasıyla omuz silktim.
"Allah'm sen bana sabır ver " Allah asıl bana sabır vermesi lazım. Nerde dengesizi , dedikoducu ,büyücüsü, yuva yıkanı varsa eve al sonra Melin de .Kabul etmiyorum arkadaş.
"İkramları hazırla. " annemin söylediği cule biter bitmez kapı tekrar çalındı. Kesin canım kankam gelmişti eminim .Hızlı kapıya koştum. Karşımda çocukluğum, gençliğim , kan kardeşim ,en iyi arkadaşım karşımdaydı.
"Ravza'mmmm " üstüne atlamam bir oldu . Beni bu dedikoduculardan ancak o kurtarırdı.
"Dur deli kız,öldüreceksin beni ." geri çekilerek yanaklarını kavradım.
"Sen gelmeseydin asıl beni öldüreceklerdi " ikimizde aynı anda gülmeye başladık. Hızla içeriye geçip, kapıyı kapattım.
Salondakilere kısaca hoşgeldiniz diyerek Ravza ile mutfağa geçip ikramlıkları hazırlamaya koyulduk .
"Biz taşınıyoruz " pat diye söylediği cümleyle elim havada kaldı.
"Anlamadım " dedim . Arkadaşım beni bırakıp gidiyor muydu ?
"Biliyorsun babamın tahini çıktı . İskender ilköğretim okulu diye bir yere. Oraya yakın bir mahalleye taşıyacağız .Babamın demesine göre evi de ayarlamış " bunlar olurken ben neredeydim acaba ?
"İşimiz ne olacak peki ? Seninle beraber çalışıyoruz diye katlanıyordum ben " tamamen yalnız kalmıştım.
"Çıkışımı verdim bile " dediğinde elindekileri bırakıp kalbimi tuttum .
"Zalimin kızı insan alıştıra alıştıra söyler en azından " Trip attım.
"Abartma kızım ,gene buluşup konuşacağız. Haftasonları buluşuruz "
"Kızım biz yapışık ikiz gibi gezeriz nasıl ayrı kalırız delirtme . Acaba seni zorla alımı koysam? " başını onaylamaz şekilde iki yana salladı .
"Gerçekten delisin " umursamazca omuz silktim.
"Hadi şunları halledelim konuşuruz sonra " haklıydı Ravza. Önlerine yiyecekleri zamanında koymazsak onunda dedikodusunu yaparlardı. Hızla tabakları servis edip ,çaylarını da dağıttık.
Üçüncü demlik çayı da bitirince yuh dedim . Ocağa incir ağacı diker bunlar .
"Melin çayım bitti .Bir bardak daha !" Hatice teyze de az değil ya neyse.
"Çay bitti , tüp söndü. Artık buraya kadar .Bir sonraki dedikodu...pardon oturmanızda devam edersiniz " annemin sinirden kaşları çatıldı. Ne yapayım çayın 1 kilosu olmuş kaç para .Sokaktan toplamıyoruz ya ?
"Melin tekrar çay demle " gözlerimi devirdim .
"Bundan sonra çay parası toplayacağım haberin olsun anne . Ben bu parayı çöpte bulmuyorum kusura bakma " aaaa nidaları dökülmeye başlandı.
"Kalkın kalkın bir çayımız bile çok geldi hanım efendiye " yılan Şükran 'a bak sen .
"Aynen çok geldi .Nerede beleş oraya yerleş yapıyorsunuz. Ama ben beleşçi değilim. Kapının yerini biliyorsunuz haydi " elimle kapıyı işaret ettim .Homurdana homurdana evden çıkmaya başladılar. Annem kusura bakmayın deyip duruyordu ? Ne yani maaşımın yarısını onlara yedirmezdim .
"Gazan mübarek olsun kardeşim " Ravza bana sarılarak söylediği şeyle sonuna kadar haklıydı. Çünkü birazdan Selma sultan ve terliği sahaya girecekti .
"Sağol kardeşim " o sırada evi başıma yıkacak kadar yüksek sesle adımı bağıran annemle el-fatiha okuyup ellerimi yüzüme sürdüm, ne olur ne olmaz ölür mölürsem ruhuma gitsin .
"Melinnnn !" Kaç kızım kaç Selma sultan geliyor !!