FERHAD Kapı gürültülü bir sesle açılınca uzandığım yataktan bedenimi koparıp oturur pozisyona geçtim. “Ne yapıyorsun burada?” diyen Serhad’ın başına atacak bir şey bakındım ama bulamadım. Telefonumu atmaya kıyamazdım çünkü o, şu an Leylan’a ulaşabileceğim tek araçtı. “Uzanıyorum,” dedim Leylan’ın kokusunun sindiği yastığa bir bakış atarak. “Abim, çağır da iki tek atalım dedi.” “Atalım, yarın da normal izin günüm. Ayrılığın üstüne iyi gider,” diyerek yataktan kalktım. Belki içlerinden biri insafa gelir de Leylan’ı götürmezler diye ummuştum ama kimse bana acımamıştı. Avluya çıkıp abimin oturduğu masaya yaklaşıp sandalyeyi çektim. “Yengem yok mu?” “Midesi kötüydü. Kız uyuyunca o da uyudu.” “Kolay değil tabi her sene hamile kalmak,” diyerek abime sataştım. İnsan biraz da karısını düşü

