1- Masumlar Apartmanı
— Doktor Hanım, Orhan Hoca’nm gönderdiği hastada sıra. Adı Gülben Kahraman.
— Tamam Tuna, buyursun, bekliyorum.
30 yaşlarında genç bir hanım giriyor içeri. Siyah, kısa saçlı, beyaz tenli, oldukça güzel ama gergin ve utangaç bir havası var. Hoş geldiniz, diyerek elimi uzatıyorum, elimi sıkmakta kısa bir tereddüt geçirdikten sonra tokalaşıyoruz. Bu narin ve güzel hanımın elleri sert ve kuru. Oturmasını işaret ediyorum, yine bir tereddüt geçirdikten sonra hafifçe koltuğun ucuna ilişiyor. Benimle göz göze gelmek istemiyor.
— Hoş geldiniz Gülben Hanım.
— Şey efendim, bende şey var. Orhan Bey beni size yolladı. Bütün tetkikler yapıldı, her şey normalmiş. Aslında ben deli filan değilim ama size gelmem gerekiyormuş, nedenini ben de anlamadım. Siz şimdi bana anamı, babamı, çocukluğumu filan soracaksınız. Benim öyle sorunlarım yok. Sadece şey var. Bana ilk kez gelen hastaların çoğu, benim onları deli zannedeceğimi düşünürler. Bu genç hanımın ayrıca bana söylemekten çekindiği, utandığı bir sorunu var demek ki. insanlar en çok cinsel sorunlarını anlatmakta zorlanırlar. Bakalım bunun altından ne çıkacak…
— Gülben Hanım ben önce sizi biraz tanıyabilir miyim? Evli misiniz?
— Yok değilim.
— Çalışıyor musunuz?
— Hayır, ev kızıyım.
— Demek hiç evlenmediniz?
— Evlenmedim, aslında çok isteyenim oldu ama kısmet değilmiş.
— Ailenizle birlikte mi oturuyorsunuz?
— Evet, babam ve iki kız kardeşim.
— Ya anneniz?
— Annemi kaybettik.
— Peki, demek üç kardeşsiniz.
— Evet.
— Siz en büyükleri misiniz?
— Yok, ben ortancayım.
— Diğer kardeşleriniz de bekâr mı?
— Evet, henüz hiçbirimiz evlenmedik.
— Sizin aile evlenmeyi pek sevmiyor galiba?
— Kısmet.
— Onlar çalışıyor mu?
— En küçüğümüz okudu, o çalışıyor.
— Çok güzel bir hanımsınız, ama galiba biraz zor beğeniyorsunuz?
— Zor beğenmekten değil, olmadı işte. Biraz da şey yüzünden.
— Evet, şu şeyi artık bana da söyleseniz.
— Orhan Hoca size bir mektup gönderdi, onu size vereyim.
Çantasından bir zarf çıkarıp uzatıyor. Orhan Bey’in yazdığı kısa bir not var içinde. “Enürezis Noktuma’sı olan hastanın organik yönden bir sorunu bulunamamıştır. İlgilerini rica ederim. Sevgiler.
Not:
İyi ki ben psikiyatr değilim. Allah yardımcın olsun.” Demek bana bir türlü söyleyemediği sorunu gece işemeleriymiş ve Orhan Hoca’yı çok yormuş. Zaten özellikle cerrahlar bizim hastalarımıza hiç tahammül edemezler.
— Şimdi anladım sorununuzun ne olduğunu. Ne zamandan beri var?
— Çok eski. Çocukluğumdan beri.
— Zor hastalık, değil mi?
— Hastalık bu, değil mi?
— Başka ne olabilir ki?
— Ne bileyim, bizimkiler bazen mahsus yaptığımı söylüyor.
— Mahsus mu?
— Cahil hepsi. Tetkikler de normal çıkınca öyle sandılar.
— Çocukluğunuzda bu nedenle doktora göründünüz mü?
— Pek sayılmaz.
— Neden?
— Bilmem, ben doktora gitmeyi sevmem, zaten buraya da zorla geldim.
— Kimin zoruyla?
— Neriman getirdi beni buraya.
— Neriman kim?
— Kız kardeşim, dışarıda bekliyor.
— Peki siz neden gelmek istemediniz?
— Doktorların halledebileceği bir şey gibi gelmedi bana. Bir sürü tetkik yaptılar, onlar da normal çıktı. Sizinle konuşarak neyi çözeceğiz yani?
— Konuşarak pek bir şeyi çözemeyeceğimiz belli. Siz istemedikçe ben size yardımcı olamam. Üstelik dokununca her şeyi düzeltiveren bir sihirli değnek henüz icat edilmedi.
Gülben Hamm öfkeyle bakıyor yüzüme, sonra ellerini yüzüne kapatıp yüksek sesle ağlamaya başlıyor. Bana çok kızdığı belli ama belki şimdi biraz daha açık konuşur benimle.
— “Pis Südüklü,” derler bana evde. “Pis Südüklü”.
— Kim der?
— Hepsi. En çok da annem derdi. Bir tek Neriman öyle demez.
Sizce ben de bir gün temizlenebilir miyim?
— Tabii, neden olmasın, ancak bunu gerçekten istemeniz lazım.
Bu konuda sizi pek istekli görmedim. Kaç yaşardasınız?
— 31.
— Ve bu yaşa kadar hiç doktora gitmediniz, neden?
— Ümidiniz mi yok?
— Biraz öyle.
— Ailenize çok kızıyorsunuz gibi geldi bana.
— Yok camm, onlar da öyle söylüyor. Bize inat işiyorsun sen diyorlar. Benim için sizi arayan oldu mu?
— Hayır, neden arasınlar?
— Size beni anlattılar mı diye merak ettim de.
— Hayır, siz aidatsanız daha doğru olmaz mı?
— Ben ne anlatayım? İşte söyledim, çocukluğumdan beri her gece yatağı ıslatıyorum. Akşam sekizden sonra bana hiçbir şey içirmezler ama yine de ben gece yatağı ıslatmayı beceririm.
— Demek becerirsiniz. Peki Gülben Hanım, biraz da başka yönlerinizi anlatın bana. Nasd birisiniz siz?
— Nasd olacak, normal biriyim işte.
— Evet, normal birisiniz ama normal insanlar da birbirlerinden
farklı olurlar biliyorsunuz. Mesela akşama kadar neyle vakit geçirirsiniz?
— Hep evdeyim, iş-güç, derken akşam oluyor.
— Hiç sokağa çıkmaz mısınız?
— Pek çıkmam. Hem çıksam nereye gideceğim?
— Arkadaşınız filan yok mu?
— Yok, herkes evlendi gitti. Ailem çok muhafazakârdır, küçükken hiçbirimize izin vermezlerdi. Şimdi artık verseler de gidecek bir yer kalmadı.
— Size gelen giden olur mu?
— Yok, bize de pek gelen giden olmaz.
— Ya komşular, onlarla görüşür müsünüz?
—■ Pek komşumuz kalmadı. Kiracıların çoğunu çıkardık.
— Apartman size ait öyleyse.
— Evet, babam varlıklı bir adamdır.
— Peki kiracıları neden çıkardınız?
— Ev dar geldi, bir kısım eşyayı oralara koyuyoruz. Bunların benim yatağı ıslatmamla ne ilgisi var Allah aşkına? Bunun bir ilacı filan yok mu?
Orhan Bey haklıymış diyorum içimden. Bu hasta beni de çok yoracak. Böyle giderse ona pek fazla yardımcı olamayacağım. Kendi bir şey anlatmadığı gibi, benim sorularıma da doğru dürüst cevap vermiyor. Sürekli savunmada. Keşke benimle daha açık konuşabilse.
— İlaç dediniz değil mi? Evet, ilacı var. Şimdi size vereceğim ilacı gece yatmadan önce bir tablet alacaksınız.
— Ne işe yarayacak bu ilaç?
— Sizin uykunuzu hafifletmeye çalışacağım. Yani çişinizin geldiğini hissedebileceksiniz.
— İyi, tamam, verin ilacı.
İlacı yazıp eline veriyorum. Reçeteyi alıp çantasma atıyor. Gitmek üzere ayağa kalkıyor.
— Şu ilacı bir deneyelim bakalım. Hadi öyleyse ben gidiyorum, hoşça kalın.
Arkasını dönüp gidiyor. Çok bilinmeyenli matematik sorusu gibi. Aile içinde yoğun sorunlar var galiba. Benimle açık konuşabilse ne iyi olurdu. İlacı kullanacağım da sanmıyorum. Neriman’ın baskısıyla gelmiş ve tedaviye direnci çok yüksek. Yapabileceğim bir şey var gibi gelmiyor bana.
Gülben’in kız kardeşi Neriman gelir. Elleri ve kollarındaki yaralar için geldiğini söyler. Aslında nedenini biliyorum, söyleyeyim der. Babam şekeri yükseldiği için hastaneye kaldırıldı. Bundan dolayı bize komşular geçmiş olsuna geldi. Onlar gittikten sonra tüm ev temizlik ister.
Bu temizlik 6 ay sürer, bizim aile bu denli sıkıntılıdır der. Bende bunu düşünmekten sabahına vücudum bu hale geldi dedi. Doktor evin halini daha detaylı anlatmasını ister. Kız kardeşleri anneleri öldükten sonra evin yönetimini ellerine alırlar. İkisi de temizlik hastasıdır. Her şey üç kere yıkanır, çamaşırlar elde yıkanır sonra makineye atılır.
Gülben’in işediği çarşaflar torbaya konup yıkanana kadar apartmanlarındaki boş dairelere kaldırılır. Ama kaç yıldır onlara yıkamak için sıra gelmemiştir. Kısacası evin durumu içler acısıdır. Neriman da artık bunlara dayanamadığını ve yorulduğu için doktora gelmiştir.
Babası için bütün bunlara katlanıyordur. Çünkü kardeşleri evi temizleme derdinden babalarına bakmıyorlardır da ondan. Doktor dinledikten sonra ilaç verir içmesini söyler.Çanlar Kimin İçin Çalıyor?Yiğit adında bir hasta gelir.
Sıkıntısını anlatmaya başlar. Doktor ilk konuşmalarından şizofren teşhisi koyar. İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir kişiliğe sahiptir. Ailesi onu hep iyi, çalışkan, efendi bir çocuk olmasını istemiştir. Fakat bu şekilde olduğu zamanda arkadaşları onu aralarına almıyordur.
O da lise son sınıfta kötü, yaramazlık yapan biri haline gelmiştir. Bu hali ailesi ve okulu tarafından yadırganır onu zor duruma sokmuştur. Ailesi bu durumdan rahatsız olur, hep baskı yaparlar. İyi, dürüst biri ol diye. O da bu ikilemler arasında hayatını sürdürmek zorunda kalır. Tıp fakültesini kazanır.
Bu onun için bir fırsattır. Ailesinden bağımsız bir hayat sürmek iyi gelir diye düşünür. Okula ilk başladığında insanlarla ilişkilerinde sorun yaşar. Artık yalnız kalmanın ona iyi geleceğini düşünür. Yurttan ayrılır otele yerleşir. Okula gitmez, uzun süredir yemek yemiyordur, uyku uyumamıştır.
Bundan sonra doktora gelmeye karar verir. Doktor onu tedavi etmek için çabalar. Ailesini arar. Sonrasında bir süre hastaneye yatırılır. İyileşir ama yine yalnızdır.
Neriman yine gelmiştir.
Evdekilerin durumunu anlatmaya başlar. Suyu o kadar kullanırlarmış ki her ay su dairesinden görevliler bu kadar su faturası gelmemesi gerek diye su sayacı bozuk diye düşünürler ve su sayacını değiştirirlermiş. Bir evde bu kadar su harcanamayacağından dolayı bu olay her ay tekrarlanırmış. Tüm bu evin durumunun sebebi anneleridir.
Onları sürekli döver, aşağılarmış. Babalarına erkek evlat doğuramadığı için anneleri kendini suçlarmış bu yüzden kız çocuklarına hiç değer vermemiş sevgi hissetmeden büyümüşler, yaşamışlar. Annesini detaylı anlatmasını doktor Neriman’dan isteyince annemi en iyi Safiye ablam anlatır demiştir. Neriman küçük olduğu için onu hep korumuşlardır.
Babasını umursamaz, vurdumduymaz biri olduğu için suçlar. Annesiyle ilgili konuyu anlatmaktan da kaçmıştır. Anlatınca rahatladığını hissettiğini söyler ve odadan ayrılır.Cinini Çıkardım-4Rezzan bir aydır randevuları iptal ediyordur. Sonunda gelme kararı vermiştir.
Doktor ona ilk Afet ve annesini anlatmasını istemiştir. Afet evdekilerin ölü gibi yaşadığını sürekli söylüyordur. Rezzan’a da aynı annem gibisin diyordur. Annesinin Afet’le olan ilişkisini anlatır. O annesini hep asidir annesi de onu hep cezalandırırmış. Yeni kıyafetler alınca onları atar.
madalyonun içi pdf kitap indir
Afet’i de odasına kitlenmiş. En son öldüğü gün de yine izin vermediği bir durum üzerine kavga çıkmıştır. Onu kilitler. Afet de kendini balkondan aşağı atmıştır. Rezzan yanına gittiğinde ise ona son nefesinde ben ölü değilim bak demiştir. Rezzan’ı annesi seviyordur çünkü o annesinin sözünü dinliyor, çalışkandır. Ablasının onu kıskandığını düşünüyordur çünkü o daha güzeldir. Konu yine iş yerindeki çocuğa gelir.
Aslında Rezzan bu saplantıyı kendi kurmuştur. Hayatı o kadar renksiz sessizdir ki onu bu hastalık sayesinde ortaya çıkarmıştır. Etrafında olup biten her şeyin kendine ima edildiğini zannederek yaşıyordur. Doktor da artık onun anladığı dilden konuşur. Konuştukları üzerinden onu sakinleştirmeye çalışır. Kendine zarar vermemesi gerektiğini söyler.
Onu anladığını Rezzan’a hissettirir. Kendine danışmadan karar vermemesi gerektiğini söyler. Seans biter.Estağfurullah60 yaşlarında bir yaşlı amca eşi ile içeri giriyor. Ama sürekli estağfurullah deyip duruyordur. Doktor durumu eşine sorar. Eşi de biranda emekli ettiler o da boşluğa düştü.
Emekli olunca Allah’a daha çok ibadet ederim diyordu önceden, camiye gidip gelmeye başladı bu süreçte. Sonra içinden birtakım sesler Allah’a küfrediyor o da bu yüzden sürekli estağfurullah diyor. Sonra doktor eşini dışarı çıkarır. Hayri Bey ile konuşur. Onun nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu anlattıklarından çıkarım yapar. Obsesif bir hastadır.
Yani takıntılıdır. Her şeyi kendi istediği düzende ilerlemesini isteyen biridir. Emekli olunca düzenle hayatı değişmiş o da evde huzursuzluk oluşturmuştur. Sonrasında da kendi başına kalmaya başlayınca bu içindeki sesleri duymaya başlar. Doktor da ona hoşgörülü, anlayışlı bir insan olmasını önerir. Katı kuralcılıktan vazgeçmesini ister ilaç verir, gönderir.
Çöp Apartman-4
Neriman bir yıldır kliniğe gelmiyordur. Doktor bu durumdan dolayı korkar.
İş yerini arar oradan ayrılmıştır. Durumu iyice ciddi bir hal aldığını düşünür. Sonra biraz zaman geçince Neriman’ın adı randevu defterinde vardır. Neriman’a nerede kaldığını sorar. O da sormayın doktorum başıma neler geldi. Benim sevdiğim oğlan beni istemeye gelmek istedi.
Bizimkilerin halini bildiğim için iki ay erteledim. Evdekiler evi anca temizlerdi onlara göre. Sonra istemeye gelirler. Çocuğun annesi tuvalete gider, ablaları kaş göz eder birbirlerine. Elini yıkamadığını düşünürler, odadan çıkarlar. Babamdan istediler o da biraz düşüneyim dedi. Onlar da evden ayrıldılar. Asıl problemler bundan sonra başlar.
Evi iyice pislik götürdü diye artık bu evin temiz olamayacağını düşünürler. Artık bu durumdan yoruldum der. Yaşayacak gücüm kalmadı der doktora. Doktor sakinleştirir, ilaç verir gönderir.Suç ve CezaPembe adında genç bir bayan gelir. Hayatı boyunca hep erkeklerden dayak yedeğini anlatır.
Yani öncelikle babası çok zalim bir adamdır. Her gün içer gelir ailesini odunla falan dövermiş. Sonrasında kumar borcu yüzünden karşı tarafın oğluna Pembe verilir. Başlık parası yerine kumar borcu sayılmıştır. Evlenince de dayaktan kurtulamamıştır.
Eşi çok kıskançtır. Sürekli açığını arıyordur. Her gün banyo yaptı mı diye kontrol edermiş. Eve birini alıp onu aldatıyor mu diye sorgularmış. Bir gün eşi içki içtikten sonra büyük kavgada yaralanıp ölmüştür. Kocasının öldüğüne üzülmemiştir. Baba evine dönmüştür. Babası siroz hastalığından ölmüştür. Bu duruma da üzülmemiştir. Annesi ile yaşamaya başlar. Devlet memuru olur. Çalıştığı kurumdan biri ile evlenmiştir.
Kocası zaman geçtikçe umursamaz bir eş olmaya başlamıştır. Pembeyi soğuk bulur onu sürekli aşağılar. Sonra bir gün iyi bir döver memleketine gönderir. Anlaşamadıkları için boşanmak istediğini söyler. Anne evindeyken ev sahibinin öğretmen oğlu ile konuşmaya başlar. On gün süre kadar konuşurlar.
Eşine telefon faturası gider. Onu iyi bir sorgular hakaretler edip boşanırlar. Ama sonra yine beraber yaşamaya devam etmişlerdir. Her gün kavga gürültü bitmezmiş kocası sonra sen fahişesin kendi pisliğini kendine öldürerek temizleyeceksin demiştir.
Bundan dolayı artık Pembe dayanamamıştır doktora gelmiştir. Doktor onun konuşmalarından çıkarım yaparak kendine güvenen biri olmasını tavsiye edip artık dayak yememenin kendi elinde olduğunu söyler. Erkeklere güvenmemesinin nedenini hayatında yaşananlardan kaynaklı olduğunu söyler.
Pembe sonra odadan çıkar.Cinini Çıkardım-5Rezzan işine başlamıştır. Randevu zamanı bakımlı, temiz, şık gelmiştir. İşyerine gittiğinde kimseye bir şey anlatmayacağına dair doktora söz vermiştir.
Çünkü halüsinasyonlar gördüğü için doktor ona bu düşünceleri başkalarına söylemesinin kendine zarar vereceğini düşünür. Bu seansta Rezzan eskiye nazaran iyidir. Doktora cinsel isteklerinin fazla olduğu için kendini ahlaksız olarak gördüğünü söyler.
Doktor ise ona bu tarz isteklerin her insanda olduğunu, fizyolojik istek olduğunu söyler. O da biraz da olsa kendini iyi hisseder bu söylenenler üzerine. İlaçlarını kullanmaya devam etmesini ister doktor. Vedalaşır ayrılır oradan.Ölümle DansAslı adına on yedi yaşında bir genç kız birkaç defadır seanslara geliyordur.
Bu kız zengin, istediği okulda okuyor, şartları çok iyi ama kendini öldürmek istiyor. Yaşamı anlamsız buluyordur. Aslında hırslı olduğu için kaybetmekten düşmekten korkuyordur. Savaşı aslında kendisiyle. Doktor ona bir çocuğun hikâyesini anlatır. Bundan çok etkilenir. Kendini sorgular.
Kendisinin şartlarının çok iyi olmasına rağmen hala isyan ediyor, memnun olmuyordur. Doktor cesaret verecek güzel cümleler kurar. Çok zaman kaybettim gidip ders çalışayım diyerek odadan ayrılır.
Çöp Apartman-5
Neriman uzun süre kliniğe gelmez. Doktor endişelenir. Bir gün bakar ki randevu defterinde ismi vardır. Neriman bitkin, yorgun, bakımsızdır. Doktor onun bu halini sorar. Hiç sormayın doktorum der. Babamın durumu iyice ağırlaştı. Ben hastanede onun yanında kalıyorum.
Evimizin hali içler acısı.
Ablalarım ben olmadan evde bitik durumdalar. Artık işin içinden çıkamıyorum der. Onları buraya gelmeye ikna edemiyorum. Sizin evlere gitme gibi durumunuz olmuyor mu diye doktora sorar. Doktor durumun ciddiyetini anlar hadi kalk gidelim sizin eve der. Eve giderler. Doktor onların ev durumunu bildiği için onların kurallarına göre hareket eder.
Çünkü onu kabul etmeleri ve tedaviye onay vermeleri için bunları yapmalıdır. Önce ikisi ile konuşur. Gülben tedavi olmaktan yanadır. Safiye ise yine umutsuz, acımasızca konuşur. Bunun üzerine doktor Gülben’i odadan çıkarır. Safiye ile konuşacağını söyler. Yaşını sorar ve yaşamının yarısını böyle geçirmişsin bundan sonra da böyle geçirmemelisin der. Ona kahve yapmasını söyler. Karşılıklı içerler. Onun güvenini kazanır.
Safiye haftaya gelecek misiniz diye sorar. Bu bir umut ışığıdır demektir artık. Doktor da tabiki der. Neriman çok sevinir bu duruma. Doktor ilaçları tarif eder ona sonra vedalaşırlar.
Çöp Apartman-6
Doktor. Nerimanların evine tekrar gider. Onları yine kötü durum içinde bulur. Doktoru güzel karşılarlar. Yüzlerini solgun görür. Onlara sorular sorar. Aç olduklarını öğrenir. Mutfağa girdirip yemek yapmalarını sağlar. Artık tedavi olmaya kararlıdırlar.
Artık herkes gibi olmak istiyoruz derler. Doktor bir süre evlerine haftada iki kez gider.Tahtını Çaldıran AdamGarip Bey adında birini patronu Yaşar Bey psikiyatriste gönderir. Çok sert, kalıplı, korkutacak cüsseli biridir. Pavyonda yönetici olarak çalışıyordur. Karşısına on dokuz yaşında biri çıkar ona aşık olur.
Kız iki ay sonra zengin bir erkeğin peşinden gider. Garip gibi durumu gururuna yediremez onu öldürme planları yapar. Bunu öğrenen patronu onu doktora gönderir.
Doktor ona on dokuz yaşındaki zayıf, çaresiz bir kızdan sırf kendisi hayatı boyunca sevgi duyup hissetmediği için geçmişini suçlayıp bu kızdan intikam almasını eleştirir ve onu ikna eder. Garip konuşulanlardan etkilenir ve cesur biri olur bu durumdan vazgeçer.
Çöp Apartman-7
Doktor Safiye ile baş başa konuşur. Ona çocukluğunu anlatmasını ister. Annesinin zalim biri olduğunu anlatır. Babasının ilk eşi ve çocuğu kötü bir kaza sonucu ölmüştür. Bundan sonra annesiyle istemeden zorla evlendirilmiştir babası. Babasının aklı hep ilk evliliğindedir.
Safiye’nin annesine yakın davranmaz. Bu durumu Safiye’nin annesi erkek çocuk doğuramadığına bağlar. Bu yüzden çocuklarına hep eziyet etmiştir. Sevgi görmemişlerdir. Bu bölümde hep çocukluğuna dair anılarını anlatmıştır.
Çöp Apartman-8
Bu seansta doktor onları iyi görüyor. Ev temiz kokuyor. Salon ve mutfak temizlenmiş. Sıra onların temizlenmesinde çünkü kendileri temiz olmadıkları zaman bir yere girip oturmuyorlar. Doktor onlara yardımcı oluyor banyo konusunda başlarında durarak sayıyor kaç kere sabunlandıklarını falan.
Safiye iki saatte banyo yapar. Sekiz on saatlik banyonun saati bile artık düşmüştür.
Çöp Apartman-9
Son görüşmeden üç gün sonra Safiye ve Gülben, hastaneye babalarını ziyarete gitmişler. Bundan iki üç gün sonra da babaları öldü. Günlerce haftalarca ağladılar. Ancak bunlara rağmen hiçbiri tedaviyi aksatmadı ve ilaçlarını düzenli olarak kullandılar. Safiye kliniğe tek başına gelir.
Doktor bundan dolayı memnun olur, evin durumunu anlatmasını ister ondan. Safiye artık eski Safiye değildir düzelmiştir. Evlerinde iş bölümü yapmışlar, dışarı işleri ile Neriman, ev silip süpürme işini Gülben, mutfak ile de Safiye ilgileniyordur.
Eskisi gibi banyoda, çamaşır yıkama işlerinde vakitlerini çok harcamıyorlardır. Her şey yavaş yavaş düzene girmiştir. Doktora teşekkür eder, vedalaşırlar oradan ayrılır.Kırık HayatlarReyhan adında güzel, bakımlı bir bayan gelir. Hemen kendini anlatmaya başlar.
Ne yaparsa yapsın kocası onunla ilgilenmezmiş, eve geç gelmek için bahaneler bulurmuş. Kendinin sürekli dır dır eden bir eş olduğunu itiraf etmiş, eşinin bu durumdan dolayı ona yaklaşmadığını itiraf etmiş. Doktor Reyhan’a kişisel davranışlarını, karakterini anlatmasını falan ister. O da anlatır.
Sürekli insanlar hakkında ne yaptıysam yaranamadım diye söylendiği doktorun dikkatini çeker. Ona hayatında bu durumun kendini yıprattığını söylemiş, seni sen olduğun için sevsinler, ilgi göstersinler demiş. Reyhan konuşmalardan etkilenir ve değişmeye karar verir. Bir süre geçer, doktorun yanına gelir ve bu kez mutludur. Eşinin üzerine fazla titremez, her şeyi dozunda yapıyordur artık.
Hayatında kim varsa herkese olduğu gibi içinden geldiği gibi davranıyordur artık ve bu durum onu artık huzurlu biri haline getirmiştir.
Çöp Apartman-10
Safiye’ler evdeki tüm çöpleri attırırlar, evlerini de müteahhitte verirler, o evden de taşınırlar. Yeni hayat kurarlar.
Yeni ev, yeni eşyalar vardır artık hayatlarında. Hepsinin durumu çok iyidir artık. Neriman istediği çocukla tekrar konuşmaya başlar, düğün tarihini doktora haber vermeye kliniğe gider, güzelce sohbet ederler. Doktor Neriman’a mutluluklar diler, vedalaşırlar.
Çöp Apartman-11
(3 yıl sonra)Neriman evlenir, çocuğu olur. Safiye onun bakıcılığını üstlenir. Gülben de apartman komşularının birinin erkek kardeşi ile evlenir. Titizliği dolayısıyla eşi onu aynı doktora getirir. Gülben geçmişini gizlemek için sekretere ve doktora çaktırmamalarını rica eder.
Eşi durumu anlatır. Gülben’le doktor konuşur. Gülben değişmemekte kararlıdır. Doktor da sen istemedikçe ben sana bişey yapamam der, vedalaşırlar.Kader KurbanlarıHayal adında biri gelir. Arkadaşının önerisi üzerine gelmiştir. Amacı sadece ilaç yazdırmaktır. Tedavi olmaya meyilli değildir. Hayal hayat kadınıdır.
Doktor hayatını anlatmasını ister. Babası hakim, annesi öğretmendir. Ailesinin her dediğine karşı çıkan biri aksini yapan biri olduğunu anlatır. Bu yüzden onlarla anlaşamaz, babasından hep dayak yemiş. İnat ederek sevdiği biriyle evlenmiş. Bir süre sonra anlaşamayıp ayrılmış, babasının evine dönmüş.
Bir süre sonra orada da sıkılmış, biri ile kaçmış. O adamda kendine nikâh yapmayıp oyalamış, onu geneleve satmış. Hayatı ondan sonra zehir olmuş. Bir daha da yüzü gülmemiş. Acılarını dindirecek ilaç istemiş doktordan. İlaçları kullanmış ama sırf beynini uyuştursun diye.
Çöp Apartman-13
Gülben eşinin birkaç yöntemi ile düzelmiştir. Eşinin akrabaları ile artık görüşüyordur. Neriman eşi ile mutlu. Safiye kimsesiz çocukların kaldığı bir yuvada gönüllü anne olarak çalışmaya başlamıştır. Çöp apartman yıkıldı, yerine yeni bina yapıldı.