bc

Düşmanın Kızı

book_age4+
2.8K
TAKİP ET
7.8K
OKU
others
dark
drama
tragedy
twisted
heavy
serious
kicking
mystery
scary
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

"Ailemi bırakmak..!" diyordu genç kadın çaresizlik içinde, gözleri ağlamaktan kızarmıştı

Adam ise, karşısında duran aciz kadına acımıyordu bile.. Masa başında , koltuğuna yaslanarak bakıyordu güzel kadına.. Kadın, sahiden çok güzeldi, güzeldi ama bu güzel Kadın Düşman'ının Kızıydı.. Ve onu bu halde görmek , genç adama zevk veriyordu..

"Bırak, onları.. Alacağını aldın zaten . Neden hala yolumuza taş koyuyorsun. Ne istiyorsun bizden" kadının sesi yüksek bile çıkamıyordu..

"En dibe.. daha dibe düşene kadar, böyle devam edecek güzelim" dedi alayla... "Ama " dedi ayağa kalkıp çaresizce duran kadına yaklaştı "Madem , bırakmamı istiyorsun bedelini ödersen seni ve aileni rahat bırakırım"

Ne olduğunu bilmediği bedelde umuda sığınarak baktı genç adama "Ne istersen, ne istersen yaparım yeter ki rahat bırak ailemi" umuda sığınmak Zeynep için çok zordu.. Ne isterse yapardı, yeter ki bırakmalıydı bu adam ailesinin peşini

Ömer, kadına daha çok yaklaştı.. Zeynep, arka duvara sırtını dayadı.. Korkuyordu bu karanlık adamdan.. Ömer, sert elini, genç kadının pürüzsüz yüzünde gezdirdi.. "Bu gece, bana kendini sunarsan.. Belki babanı azat ederim güzelim"

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
1.bölüm
Aşağıdan gelen, tabakların kırılma sesi ile gözlerini uykudan açtı Zeynep .. Güne yine böyle başlamayı kim isterdi ki. Anne'sinin bağırış sesi, Babasının kırıcı sözleri iki katlı evlerinde yankı yapıyordu sesleri.. "Bıktım senden, nasıl bir insansın" "Ehhh bıktıysan defol git, kapı orada" "Senin için değil, çocuklarım için katlanıyorum sana" Gözlerini yumdu Zeynep, bir adam kaç yıllık karısına bunu söyler miydi.. Evet, bıçaktan keskin sözlerini, hiç esirgemeyen öz babası bunu derdi. Üstünü giyindi genç kadın. Sade giyinmeyi severdi Zeynep, güzel deniz mavisi gözleri, kumral saç rengi, yine kendisini gösteren beyaz teni. Boğazlı siyah kazağını, altına da diz boyu eteğini giyindi. Ayağına da kısa çizmelerini giyerek odasından çıktı. Kısa sürede sesler kesilmiş, kapı sert bir şekilde kapanmıştı.. Muhtemelen babası, çoktan gitmişti evden. Aşağı indiğinde annesi dizlerinin üzerine çökerek, kırık tabak ve vazoların yanındaydı. "Anne" dedi ince ve zarif sesi ile, koşarak geldi. "Lütfen kalk yerden , yalvarırım" Asuman, saklamak istediği göz yaşlarını , güçlü kalarak "İyiyim ben" "Anne lütfen kalk ayağa" Annesini böyle ezik ve bitmiş görmekten nefret ediyordu "Yine , bir günümüzü daha mahvetti" dedi içinden kopup gelen acısını, göz yaşı ile bıraktı. Sıkıca sarıldı kızına. "Anne lütfen, bir yerin kesilecek" kaldırıp, koltuğa oturmasına yardımcı oldu. "Sen git Zeynep, okula geç kalma" Kızının kendisi yüzünden sevdiği işine geç kalmasını istemiyordu Zeynep, aslında geç kalacaktı okula ama şuan önceliği annesiydi elbette onu bu halde bırakıp nasıl giderdi ki zaten "Anne, bir şey var sende ne oluyor.. neden böylesiniz hep" "Ne olabilir Zeynep" dedi canı sıkkın bir vaziyette "Anne lütfen, çocuk değilim saklama artık benden. Var bir şeyler farkındayım. En azından derdini, sorununu benimle paylaş sen yalnız değilsin. ben varım burada. Ayrıca, babam ile Madem mutsuzsun, neden ayrılmıyorsun. Abim ve ben çocuk değiliz ne olur artık kendini düşün. Katlanma buna" Asuman, kızına baktı "Ahh benim güzel kuzum. Sen babanı hiç tanımıyorsun" "Ne demek bu şimdi" dedi, şaşkınca genç kız "Hadi, okula git sen. Yakında öğreneceksiniz zaten" "Anne" Zeynep, tedirgin bir vaziyette gözlerini annesinden ayırmadı.. İlk defa böyle bir şey söylemişti anlam veremedi bu imaya genç kadın Asuman, kızını duymadı. Ayağa kalkıp, üst kata odasına gitti. Zeynep, kolunda saatine bakıp geç kaldığını fark edince koşar adımlarla çıktı evden. Annesinin son sözleri aklına takılsa da, üstünde duramıyordu .. ** Genç bir adam, ceketini ilikleyerek, tek başına oturan adama yaklaştı . "Ömer bey, geldik efendim" Ömer , siyah gözlüklerinin arkasında adamı sadece başı ile onayladı. Yavaşça ayağa kalkarak ceketini düzeltti. Özel uçağından yavaşça indi genç adam.. Yıllar sonra dönmüştü vatanına.. Onu bekleyen 3 tane özel siyah renkte araçlar ve takım elbiseli korumalar vardı.. Kapısı açılıp, arka koltuğa geçti. "Son durum" dedi sesi oldukça sert çıkıyordu. Yanına oturan genç adam çekinerek elinde ki dosyayı sundu.. "Kamil ve ailesi içinde efendim" "Özet geç" kabarık dosyaya göz atıp güzel gözlerini yormak asla huyu değildir. "Her şey istediğiniz gibi oldu.. Kamil artık elimize bir oyuncak oldu.. Kumarı seviyor, her zaman olduğu gibi. Şimdi is daha da bağımlı oldu artık" Çok sertti sesi "Ailesi" dedi. Ayak altında pürüz olmamaları için sormuştu bu soruyu gerçekten merak ettiği için değil . "Eşi Asuman , her şeyin farkında ama Kamil karısının lafını dinleyecek bir adam değil. Oğlu da aynı kendisi gibi , oda elimizde anlayacağınız. Ama kızı" dedi çekinerek. Dışarı baktı Ömer, "kadınlarla işim yok. " sahiden de işi yoktu ne karısı nede kızı umurunda dahi değildi. Onun tek derdi Kamildi ve canın dan çok sevdiği oğlu "Ömer bey zaten kızı" Sert bir şekilde baktı yanında duran adamına.. "Konu kapandı, kızı, karısı ilgi alanımda değil"" "Özür dilerim efendim" adamın korkusu yüzüne yansıyordu.. "Kamil, bugün nerede olacak öğrenin" işi vardı o şerefsiz ile. "Yine bizim çocukların mekanında olacak " "Oğlu" dedi genç adam "O iş bizde efendim, çocuklar takipte" dedi gülerek. Halletmişti , Kamil'in oğlu da ellerindeydi artık "Peki ya" Konunun daha başında adamı anlamıştı, kimden bahsettiğini. "Hiç merak etmeyin Ömer Bey, odası zaten hazır ve hemşire" "Sana hemşire istemiyorum demiştim" "Özür dilerim efendim, hemen ilgileniyorum"" İstanbul'a bakarak yolculuğuna devam ediyordu genç adam. Ne kadar uzun zaman oldu, artık o bile hesap etmiyordu.. Özlemişti İstanbul'u, doğma büyüme İstanbul da yaşamıştı ama son olaydan sonra Amerika'ya dönmek zorunda bırakılmıştı.. "Bu arada Ömer Bey, Amcanız Hulusi Bey, sizi bekliyor" Gülümsedi genç adam.. Hulusi amcası, baba yarısı her şeyiydi onun. Özlemişti onu, Hulusi'yi her gördüğünde babasını görmüş gibi oluyordu.. "Gidelim" dedi. bir çocuk gibi şen hissetti kendisi. ** Zeynep okula gelmiş, öğrencilerini derse alıyordu.. Ana sınıfı öğretmeniydi .. 1 yıldır da bu okulda görev yapıyordu.. Öğrencileri onu, oda öğrencilerine hayrandı adeta.. Öğretmen olmak en büyük hayaliydi ve sonunda hayaline kavuşmuş öğrencileri ile mutlu olmuştu "Zeynep, günaydın" dedi Mehmet.. Yakışıklı uzun boylu genç bir adamdı Mehmet, Zeynep'e de ilgisi vardı, bunu her hali ile belli ediyordu genç adam. "Günaydın Mehmet" "Nasılsın" Mehmet hep kibar ve mütevaziydi Zeynep'in de ilgisi vardı genç adamın.. Hem kibar, hem de anlayışlı ve efendiydi . Bir kadın başka ne isteye bilirdi ki. "İyiyim sen" "Zeynep, eğer müsaitsen okul çıkışı bir kahve içelim mi" Mehmet , Aylardır yapmak istediğini sonunda başarmış ve hoşlandığı kadını kahve içmeye davet etmişti. Zeynep'e olan hislerini itiraf edecekti bu süreçte Zeynep gülümseyerek "Neden olmasın". "Tamam" dedi Mehmet, gülerek "Görüşürüz" Zeynep, sevinçle derse girdi. Sonunda yoksa olacak mıydı. Zeynep hep utangaç bir kadındı. bu yüzden ilgi duyduğu birisine açılamazdı illa karşı taraftan gelmeliydi bir atak ve Mehmet sonunda açılacaktı ** Ömer, gözlüğünü çıkarıp karşısında tekli koltukta oturan amcasının eline uzandı.. Eğilerek öptü .. "Amca" "Hoş geldin evlat" dedi sesi gür bir şekildeydi "Kahve getirin bize.. Oğlum sade içer" Ömer gülümsedi "Unutmamışsın" "Sen bana kardeşimin emanetisin .. Artık benim oğlumsun evlat" Ömer, amcasına bağlı bir adamdı gülerek "Sende artık benim babamsın amca" Kahveler gelmişti. Hulusi "Bizi yalnız bırakın" "Amca, her şey hazır.. Kamil'i bugün bitiriyorum" Güldü Hulusi "Bak evlat, düşmanını bitirmek istiyorsan onu en sevdikleri ile vuracaksın.." "Oğlu da elimizde, her şey istediğimiz gibi gidiyor" dedi yaslanarak koltuğa. "Ya kızı.. Kızı da varmış diye duydum o ne durumda" Hulusi'nin amacı hep başkaydı.. Aklından geçen düşünceler asla iyi düşünceler değildi elbette ki. "Kızı ile bir işim yok amca. Çocuk çoluk ile uğraşamam.. Onu varisi ile yok edeceğim, oğluna düşkünmüş" "Kızı da elimize almamız lazım.. En azından kullan kızı" çirkin bir gülümseme ile baktı yeğenine Hulusi.. "Duyduğuma göre baya güzelmiş. Benim yeğenim , tadına bakmasın mı bu güzel afetin" Ömer, anlam veremedi bu inada, ama üstüne de durmadı. Madem amcası o şerefsizin kızını da bu oyunun içinde alet etmesini istiyordu. Elbette ki, tamda amcasının dediğini yapacaktı. "Tamam amca, kızı da alırız. Sen nasıl istersen " Hulusi amacına ulaşmış Ömer'i bu konuda ikna ettiğini anladığı anda sevindi. "O kamil itinin, şerefi de kalmayacak.. " "bugün Kamil ile yüzleşeceğim gün.. Bugün donuna kadar, bana her şeyini kendi elleriyle verecek" Ayağa kalktı.. Omzuna dokundu Ömer'in "Sende ölen kardeşimi görüyorum Ömer.. Kardeşimin intikamını alacaksın, o şerefsiz ve ailesi yok olacak söz ver bana ne olursa olsun o aileyi yok edeceksin" Ömer, gülümseyerek kendinden emin bir şekilde batı amcasına "Sana söz veriyorum amca.. Kamil ve ailesini yer yüzünden sileceğim" Hulusi, Ömer'in alnına sıcak bir öpücük koydu.. Sonunda amacına ulaşmış , bu genç adamı acımasız biri haline getirmişti.. Şimdi artık oyun oynama zamanı ondaydı.. ne olursa olsun, intikamını alacaktı. Geçmişte kalan herkesin canını öyle yada böyle yakacaktı. ** Zeynep ve Mehmet kahve içiyordu.. "Zeynep" dedi Mehmet, elini genç kadının fincanın yanında duran eline dokunarak "Ben senden çok hoşlanıyorum Zeynep" dedi ansızın "Nee" dedi şaşkınca Zeynep.. Sanki , ona sürpriz olmuş gibi davranıyordu. Biraz nazlı gibi Pat diye dile gelmişti Mehmet'in duyguları "Evet, hoşlanıyorum.. Seni aklımdan bir türlü çıkaramıyorum , sürekli sen sen sen.. Seni görmeden yapamıyorum" gülümsedi "Liseli aşıklar gibi oldum" Ailevi sorunları ağır basınca, durup düşündü Zeynep "Ben ne diyeceğimi bilemiyorum" "Hemen karar verme, lütfen düşün.. Benim niyetim ciddi Zeynep.. Seninle evlenmek istiyorum" Zeynep, utanarak bakıyordu karşısında duran adama "Mehmet, çok ani" "O zaman izin ver seni tanıyayım Zeynep, lütfen bana bir şans ver" "Tamam" diye bildi utanarak Zeynep. Oda duygularından emindi elbette ama , Annesinin son hali aklına gelince . kendi duygularını düşünmeye fırsat bulamıyordu ** Kamil, kumarhaneye gelmiş dostlarına selam vermişti. Hemen bulduğu ilk masaya geçerek oyuna başladı.. Yaşlı adam oyuna daha başlar başlamaz hemen kendini kaybetmişti. Başlarda güzel giden oyun sonra sonra kaybetmeye mahkum bir hale geliyordu.. ustası olduğu poker oyununda yine şanssız bir gününe denk gelmişti Arkasında onu izleyen genç bir adam vardı.. "Babamın katili.. mekanıma hoş geldi" Zeynep, 4 kişilik servis açtı.. Yemekler hazırdı.. Annesi ise koltukta oturarak bahçeye bakıyordu.. Sabah yaşadığı tartışma, aklının içinde kurduğu gerçekler onu bir hayli yıpratıyordu.. Belli etmese de, geçmiş acıtıyordu canını.. "Anne, babam ne zaman gelecek haberin var mı" Zeynep, saatine bakarak bu soruyu sormuştu Asuman'a "Gelmez o" dedi ansızın, o kadar iyi tanıyordu ki kocasını "Ben bir arayım, bakalım ne zaman gelecek" Zeynep , eline telefonu aldı "Arama" dedi sert bir şekilde "Ama anne" uzatmak istemese de, annesini de anlıyordu. Öte yandan elbette babasını da merak ediyordu "Abini ara kızım" Asuman hanım, kızını üzmek istemiyordu, ses tonunu ayarlamaya çalışsa da , bazen ister istemez sesi yükseliyordu.. Yaşadığı kırgınlık içinde kalınca ister istemez kızından acısı çıkıyordu Zeynep, annesinin sözünü dinleyerek abisini aradı ama, bir türlü çalan telefon açılmıyordu. "Duymuyor sanırım" Asuman hanım, sinirle ayağa kalktı "Bu çocuk beni bir gün deli edecek, Yıldız'ı ara" Zeynep, telefon rehberinden Yıldız'ı bulunca telefonu çevirdi. O sıra Asuman da, yukarı kata çıkmıştı . Bıkkın bir sesle "Ne var Zeynep" Zeynep, şaşkınca "Ne oluyor Yıldız? Bu tavır ne" "Anlaşılan haberiniz yok" "Neyden" tek kaşını kaldırdı Zeynep Yıldız, gözlerini kıstı "Biz ayrıldık abinle Zeynep" Zeynep , hemen bahçeye çıktı, annesi duysun istemiyordu bunu "Ne demek bu Yıldız, ne demek biz ayrıldık. Bize neden haber vermedin, en azından beni haberdar etseydin ya. Bak yarın konuşalım bu durumu" Yıldız öfke ile "Sen şaka mısın Zeynep? Abin bana tokat attı. Daha fazla onunla devam edemezdim" "Ne?" şaşkınlığını gizleyemiyordu genç kadın "Yıldız, abim sana asla kıyamaz, ne diyorsun sen" "Zeynep abin çok değişti, benim tanıdığım Barış gitti, yerine bam başka bir adam geldi adeta.. Siz farkında değilsiniz belki ama Barış bir felaketin içine düştü artık. Ben destek olmaya çalıştım ama aldığım cevap, yüzüme inen sert bir tokat oldu. Benden buraya kadar, kurtarmak istiyorsan da git abini kurtar" "Yıldız" dedi , hala duyduklarını sindirmeye çalışıyordu genç kadın. Dağınık bıraktığı saçlarını , elinin tersi ile geriye itti. Arkasına baktığında hala annesinin üst katta olduğunu fark etti. "Çıldıracağım" diyor ama cümleler ağzından çıkamıyordu, şokun etkisi yüksekti genç kadında.. Abisi, vurdun duymaz, haylaz kelimeleri ölçüp tartmazdı . Son zamanlar da üstünde çok durmasa da evet bir değişiklik vardı ama bu değişiklik bu kadar büyük bir şey olacağını düşünmemişti.. "Yıldız, bak ben" Yıldız, gözlerini yumdu "Abin, Zeynep, Abin, uyuşturucu kullanıyor ve alkolik. Üstelik son zamanlar da uyuşturucu satan adamlarla da çalışıyordu" Yutkundu Zeynep, "Yalan söylüyorsun" "Keşke yalan olsaydı, inan bana ben bu gerçek ile yüzleşirken hala ona inanıyordum. Üstelik bunca şeyi bilip görmeme rağmen onun yanında olmayı seçmiştim. Ama sevdiğim adam, bana tokat atarak gereken cevabı verdi" Öfkeden elleri titriyordu "Sen.. Madem böyle bir durum vardı , sen nasıl bizden böyle bir şeyi saklarsın Yıldız.. " "Üzgünüm Zeynep, benden buraya kadar" Yıldız telefonu kapattığında, şokun etkisi altında kalmıştı Zeynep.. Annesi arkasından seslendi.. "Zeynep, hadi kızım içeri geç üşüyeceksin" Zeynep , panikle arkasını döndü annesi ise yemeğe oturmuştu . Kendisini toparlayıp masaya oturdu. "Gelmeyecek değil mi.. Niye şaşırıyorsam, yine baş başa kaldık anne kız hııı" "Anne, babam " "Gelmez o dedim ya" Gözlerini yumdu Zeynep, Annesinin elini tuttu "Babam ile aranızda ne geçiyor anne, benden ne saklıyorsunuz.. Ne oluyor" Kaşığı, tabağa bıraktı.. "Baban" dedi elleri sinirle titriyordu "Kumar bağımlısı Zeynep, varımızı yoğumuzu kumara verdi hala akıllanmadı. Servet adına bir şey kalmadı artık elimizde " "Ne diyorsun sen anne" Zeynep, daha ne kadar yıkılacaktı.. "Öyle kızım, şirkette işler iyi gitmiyormuş, Abin desen hiç ilgilenmiyor" dedi , yutkundu Hazan.. "Anlayacağın, yakında ortada kalacağız" Zeynep, saçlarını arkaya doğru götürdü tek eliyle Duyduklarını kaldıramıyordu genç kadın. Sitem etmek istiyordu artık.. "Anne, neden en başından söylemedin. İşler bu raddeye gelene kadar neden sessiz kaldın" "Kızım sen ne yapacaksın ki. Baban sen kızsın diye sana hiç güvenmedi. Biricik oğluna şirketi emanet etti. Sonra Barış da çok ilgilenmiyor belli, babanın kumar bağımlılığı derken, borç harçlar çoğaldı" "Anne, babam nasıl böyle değişti aklım almıyor" Elini tuttu "Zeynep, benim en kıymetlimsin biliyorsun kızım.. Tek onur kaynağımsın, abin'e sözüm geçmese de, sen ayaklarının üstünde durarak mesleğini eline aldın. Bir gün bitsek bile sen ayaklarının üstünde duracak kadar güçlü bir kadın oldun artık" "Anne, korkma sen.. Zaten benim birikmiş paramda var. En kötü , onunla bir ev alır yaşar gideriz" Asuman, kızının yüzünü okşadı "İyi ki varsın güzel kızım.. Sen olmasan benim halim ne olurdu böyle " Aradan geçen saatler de.. Asuman hanım odasına çıkıp uyudu.. Zor bir süreçti onun için ama artık uyku ile bazı acılarını unutmak istiyordu.. Zeynep ise atine baktı gece yarısı 12 'ye gelmişti.. Abisini defalarca aramasına rağmen ne bir cevap nede bir geri dönüş alamadı.. Korkuyordu, bu süreç daha da kötüye gidecekti. Abisi ile ne olursa olsun ilgilenecek , o korkunç bataklıktan kurtaracaktı. Yıldız'a başta inanmak istemese de, daha ağır basan gerekler vardı.. Aklına babası geldi.. Arayıp aramama arasında gidip geliyordu genç kadın.. ** "Bitti" dedi kulağına eğilen adamı.. Ömer güldü.. Zaten amaç onu bu hale getirmekti.. Kamil, bitmişti sahiden de.. Ama hala masada duruyor, üstüne senet istiyordu yaşlı adam.. "Masayı boşaltın" dedi genç bir adam Kamil şaşkınca baktı başında duran adama.. Diğer adamlar kalktı, Kamil de ayağa kalktığı anda, genç adam, durdurdu .. "Sen bekle" "Ne oluyor" dedi yaşlı adam panikle "Patron, seninle oynamak istiyor" "Patronun da kim senin" yaşlı adam panikle arkasında duran adama baktı.. uzun boylu, kalıplı , esmer bir adam duruyordu karşısında.. Kendisine öldürücü bakışlarını dikmesine rağmen , yine yüzünde ufak da olsa bir tebessüm sundu.. "Kamil Bey" dedi sesi sert bir şekilde , Kamil'in tam karşısına geçti.. "Kimsiniz siz, ne oluyor" "Bir nevi hayat kurtaran kahraman diyelim" genç adam , sesi sertti. "Bu kumarhanenin sahibiyim Adım Ömer" soy ismini söyleme gereği duymadı genç adam.. "herkesi dışarı çıkart.. Bugün Kamil bey ile oyun oynayacağız" "Battım ben" dedi yaşlı adam.. "Hiçbir şeyim kalmadı.. Üstelik size de borcum var" "Biraz önce kendimi tanıtırken, kahraman olduğumu söyledim" "İyi de neden, bitmiş bir adamı kurtarmak istesin ki bu kahraman" Koruma, alınan talimat ile kalabalığı bir anda dağıttı.. Şimdi mekanda sadece Kamil, Ömer ve adamlar vardı.. "Seninle bir oyun oynayacağız Kamil Güçlü .. Bu oyun sayesinde sen kaybettiklerini geri alacaksın" Gözleri kocaman açıldı.. "Gerçekten mi" dedi heyecan ile.. Şaşkınca "Bir dakika , neyin karşılığında" "Şirketini ve evini bana devir edeceksin" gözleri ile baktı karşısında aciz olan adama.. "Tek bir oyun ve kaybedersen, evin ve şirketin.. Her şeyin benim olacak. Kazanırsan da borçların silinecek" Yutkundu yaşlı adam "Olmaz ki" dedi üzgünce. "Neden" dedi gülerek genç adam. "Borcumdan ötürü evin ve şirketin üzerine ipotek kondu" "Hallederim" dedi genç adam yine aynı gülümseme ile halbuki o borç ve ipoteği de kendisi koydurmuştu .. Kamil düşünmeden kabul etti. Eğer kazanırsa, borcu da yok olacak huzuruna kavuşacaktı .. Kaybetme düşüncesi aklına hiç gelmiyordu .. Bu şans bu kez kendisini bulacaktı.. Ne olursa olsun kazanacaktı bu oyunu.. ** Zeynep tekrar saatine baktı.. Saat gece 2 'ye gelmişti. Abisin den hala haber yoktu , içine bir korku sardı.. Babası ile her şeyi konuşup abisi için yardım isteyecekti.. Annesi bunu kaldıramazdı emindi ama babası, ne olursa olsun birlik olacaktı .. Eline genç kadın telefonu aldı.. Mehmet aklına, daha birbirlerini tanımadan ondan bu şekilde bir yardım isteyemezdi.. Babasını aradı.. Telefon çalıyordu mekanda.. Kamil'in ceketi yerde, gömleği sonuna kadar açılmış , kravatı ise elinde öylece duruyordu.. Bitmişti oyun ve kaybeden Kamil olmuştu.. Telefon masanın üstünde, evraklar da hemen yanında duruyordu.. Ekran da KIZIM yazıyor ama kimse o telefona bakmıyordu.. Eline kalemi aldı.. Ve sonunda tüm evraklara imzayı attı.. Ömer, kazanmıştı sonunda.. Kamil'in her şeyine sahip olmuştu.. "Telefonuna bak istersen" Kalbi sıkışıyordu yaşlı adamın, farkındaydı .. Nefes alamadığının da farkındaydı.. Söz dinleyen bir çocuk gibi.. "Efendim " dedi "Baba, sonunda açtın telefonu. Seni merak ettim neredesin" "Kızım, buraya gelir misin" dedi kibarca, sesi bitmişti.. Zeynep korku ile gözlerini açtı.. İlk defa babası ona kibar davranıyordu.. "Hemen geliyorum baba, adresi söyler misin" Kamil, kızına adresi verdi.. Ömer, ise adamlarının yanında duruyordu.. "Götürün evine şunu" "Adam çok iyi görünmüyor, Kızına adresi verdi o gelip alacakmış" "Gelsin bakalım ufaklık" "Peki abi" İçkisinden bir yudum alıp bitirdi.. Karşısında sandalye de kendinden geçmiş adama bakıyordu.. Bu eser onundu ve eseri ile gurur duyuyordu.. Zeynep, taksiden indiği ile korumaları umursamadan içeri girdi.. Etrafına baktığında babası karşı koltukta duruyordu.. Koşarak yanına gitti. "Kızı geldi" dedi Ömer, içkisini bitirip ayağa kalktı.. Arkası dönük kıza baktı.. Saçları uzun ve kıvırcıktı .. Beli ki babasına da çok düşkündü.. "Baba, baba sana ne oldu böyle" Yaşlı adam , gözleri dolu dolu baktı kızına "Özür dilerim Zeynep, her şeyi mahvettim" "Baba ne olur, korkutuyorsun beni . Bir şey mi oldu, neden bu haldesin" "Kaybettim Zeynep.. Kaybettim. Şirketi, evi neyimiz varsa bu masada kaybettim" Gözlerini açtı genç kadın.. Ne diyordu babası böyle.. Daha önce böyle bir yer görmemişti Zeynep. Kumar masasında babası her şeyini kaybetmişti işte.. "Baba" "Özür dilerim" dedi bitmişti yaşlı adam ve sesi de iyi çıkmıyordu.. Bu bitiş ona ağır geliyordu "Tamam baba, sakin ol. Öyle kolay değil. Şikayet edeceğim burayı, insanları kandırıp mülklerine el koymak ne demek görecekler buradakiler" Arkasında ciddi bir kahkaha ile dikilen bir adam vardı.. "Hadi ya" dedi gülerek yine.. Zeynep, uzun ve kıvırcık saçlarını savurarak arkasında ona gülen adama baktı.. O an ikisi de göz göze geldi.. Ömer, kızı ilk defa görüyordu.. DÜŞMANININ KIZI ile ilk defa göz göze geldi.. Deniz mavisi gözlere sahipti genç kadın. Kıvırcık dalgalı uzun saçları. Boyu uzun olmasa da fiziği harika duruyordu.. Bu kızın bu kadar güzel olacağını hiç düşünmezdi.. "Sen.. Demek babamı kandırıp her şeyine el koyan utanmaz sensin" Kadının sesi kendinden emindi.. Bu ıssız yerde, o kadar adamın içinde cesurca kendisine dişini gösteriyordu.. Cesur kadınları severdi ama karşısında ki kadın DÜŞMANININ KIZIYDI "Niye, babanın aklı yok muydu" dedi alayla. "Sen nasıl bir insansın, nasıl bir vicdana sahipsin. İnsanları kandırıp onların servetine el koymak.. Sizin gibi pisliklerin işi olurdu zaten.. Ama merak etme, seninle görüşeceğiz" "Şimdi görüşelim" dedi yine aynı alayla. "Sen var ya, iğrenç pisliğin tekisin" yakasından tuttu. Adam çok uzun boylu ve geniş yapılı birisiydi.. Ama bu adam haddini bildirecekti.. "Sen" dedi sinirden gözleri fırlayacaktı "Pisliksin, pislik.. Yaşlı adamları kandırarak onların servetlerine el koymak.. Ancak senin gibi pisliklerin işi olabilirdi" "Baban" dedi genç kadının savurduğu sözleri umursamadan "Burada olduğuna göre , belli ki benim gibi pislikten bir farkı yok" Zeynep, öfkesine galip düşerek , elini kaldırdığı gibi genç adamın suratına bir tokat atmıştı.. Ömer neye uğradığını şaşırsa da.. Korumaların hepsi belinde ki silahı çıkarıp Zeynep ve babasına tuttu.. Zeynep etrafında ki adamlara barken, o sıra Kamil ise kalbini tutarak yere yığıldı.. Zeynep, babasına doğru eğileceği anca.. Ömer kızı kolundan tutup kendine çekti.. "Seninle hesabım, yeni başlıyor ufaklık" Zeynep etrafında ki adamlara barken, o sıra Kamil ise kalbini tutarak yere yığıldı.. Zeynep, babasına doğru eğildiği anca.. Ömer kızı kolundan tutup kendine çekti.. ** Hulusi, öfke ile baktı karşısında rahat duran adama.. "Ne demek, o şerefsizin kızı sana vurdu.. Nasıl öyle gitmesine izin verdin Ömer, o kız kim " "Amca" dedi arkasında, anında ona haber uçuran adama baktı "Köpeklerinin her olayı sana aktarmasından yoruldum.. Benim derdim Kamil ile, kızı ile bir sorunum yok.. O tokatın bedelini ben ayrı soracağım" "Kız seni tehdit ederken , öylece bıraktın mı Ömer.. O kız ölecek anladın mı beni.. Benim oğluma hiç kimse el kaldıramaz.. Hele o kız Kamil'in kızıysa, sabaha son nefesini verecek, duydunuz mu lan beni.. İşini bitirin kızın" Ömer, sinirle "Sakın amca, sakın buna cesaret edeyim deme" "O kız, sabaha çıkmayacak Ömer" Hulusi ve Ömer göz göze geldi.. İkisi de öfkeli ikisi de sinirliydi... Ömer ne kadar güçlü olsa da, adamları hala Hulusi'yi dinliyordu.. Ne olursa olsun, adı gibi emindi artık.. Amcası, Kamil'in kızının kalemini kırmıştı.. "Dokunma kıza" "Kalemini kırdım dedim.. Kamil de, kızı da bugün ölecek" Ömer, sakin olacak ona göre davranacaktı.. Ne olursa olsun Kamil ile yüzleşmeden, onun ölmesine izin vermeyecekti.. Ve kızı, adını bile bilmediği o kızı da ölmeyecekti.. Kızı, zorlamış kendisine tokat atmasını sağlamıştı. O dik başlı kızla başka şekilde görüşecekti.. ** "Seninle hesabım, yeni başlıyor ufaklık" Ömer, öfkesine galip gelirken, kızın kolunu sert sıktığının farkında bile değildi.. Zeynep, acısına rağmen, karşısında ki acımasız adama, boyun eğmeyecekti elbette. "Bırak kolumu, hayvan herif" Yerde, hareketsiz yatan Kamil'i, Ömer'in korumalarından birisi fark edince "Abi, Kamil bey" dedi Zeynep, başını çevirdiğinde, babası hareketsiz yatıyordu.. Ömer bıraktı kızın kolunu, Zeynep, dizlerinin üstüne eğilerek babasına yaklaştı "Baba, baba cevap ver baba... Baba sakın yumma gözlerini" Ömer, elini sıktı.. Böyle kolay ölemezdi Kamil, onunla yüzleşecek, geçmişin acısını ondan söke söke çıkaracaktı. "Ambulansı arayın hemen" diye bağırdı genç adam.. Zeynep, saçlarını savurarak döndü Ömer'e.. "Eğer babama, bir şey olursa andım olsun seni kendi ellerimle öldürürüm pislik herif" Göz göze geldiği kadına baktı.. Kendi karalığında kaybolacak bir güzellik duruyordu karşısında.. Sakin kaldı.. Sabırlı bir adamdı Ömer, ona göre davranacaktı.. Zeynep, eğilerek babasına yardımcı olmaya çalışıyordu.. Kamil ise hareketsiz yatıyordu yerde.. Gelen ambulans ile , hemen hastaneye kaldırılan Kamil'in durumu ise ağırdı.. Zeynep, eğildi duvarın dibine.. Dizlerini karnına çekerek gelecek bir iyi haberi bekliyordu genç kadın.. Tek kalmıştı koca hastanede, annesine Asuman'a haber vermiş oda yola çıkmıştı.. "Sakın vazgeçme baba"

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

Kanlı Duvak

read
59.6K
bc

Sokaklar Çocuk Doğurmaz

read
6.0K
bc

(Töre yazgısı serisi +18 ) Kalbinin Esiri

read
29.0K
bc

Şirin Mafya

read
35.4K
bc

BEN ONU ÇOK SEVDİM

read
3.8K
bc

Günaymadan

read
19.9K
bc

Kaçınılmaz Evlilik

read
6.6K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook