İNTİ-AŞK +18Updated at Dec 1, 2025, 06:32
Arda kapıyı açtığında gözlerinin kızardığını gördüm, onun da benden pek bir farkı yoktu. Arda bana öyle bir baktı ki herşeyin bittiğini anladım. Elim karnıma gitti, Arda’nın bebeğine.
Ona ilerledim, korkuyla sarıldım sakinleştirmek ister gibi. Bedeni gerilmişti sanki dokunmamla.
“Arda, seni çok seviyorum, yemin ederim ki seni çok seviyorum.”
İnandırmak istiyordum Arda’yı aşkıma, bir anda beni ittirdi. Gözleri dolmuştu, benim karşımda ağlamak istemese de tutamadı kendini.
“Buna inanmayı çok isterdim Asel, tabi ailemi ve beni mahvetmemiş olsaydın!”
Sesi gereğinden fazla sakindi. İsmimi duyduğumda gerginlikle ondan uzaklaştım. O beni Seren olarak biliyordu, bu nasıl olur? Arda aniden koluma yapıştığında yalvarır gibi konuştum.
“Arda, lütfen dur. Hiçbir şey bildiğin gibi değil,” dediğimde Arda dişlerini sıkarak beni kendine çekip kolumu daha da sıktı.
“Ben sana inandım, beni sevdiğine inandım. Herşeyi biliyorum, beni kullandığını biliyorum!”
Canım yanıyordu, gözlerim dolmuştu kolumun sızlamasından.
“Mecbur kaldım, beni buna mecbur bıraktılar. Kolumu bırak, doğru düzgün konuşalım, lütfen!”
Arda’nın gözlerinden yaşlar akarken bana çaresiz bir yüzle baktı.
“Yapmadım de Seren, inanmak için çaba harcarım. Herşey yalan de, o zaman gördüğümü de, duyduğumu da unuturum! Bana babamı ve abilerim öldürmediğini söyle.”
Yalvarıyordu, gerçekten inanırdı herşeyi inkar etsem. Başımı olumsuz anlamda salladım konuşmamak için. Arda bunu görünce gözlerini yumdu.
“Özür dilerim Arda, seni üzmek istemiyordum ben, ama buna mecburdum,” dediğimde Arda başka bir şey demesine müsaade etmeden beni yere itti sertçe.
Yere düştüğümde dizimdeki sızlamadan çok bebeğimi düşündüm. Ona bir şey olmasından ilk kez korkmuştum, oysa Arda az sonra kıymayacak mıydı bu cana?
“Karım diye düşmana sarılmışım. Yıllar önce baban, şimdi de sen! İkiniz de hayatımızı mahvettiniz, bunun bedelini sana en ağır şekilde ödeteceğim!”
Ayağa kalktım, tam Arda’ya yaklaşacağım sırada belimden düşen bıçakla yerimde durdum. Arda fark edince eğilip aldı eline bıçağı, ardından histerik bir kahkaha attı.
“Demek sana göre bugün benim de ölüm günümdü desene, ama planın bozuldu Asel. Benim yerime ölen sen olacaksın!”
Başımı reddeder gibi salladım korkuyla, onu istesem de öldürmeye kıyamazdım. Arda beni hırsla yere itti tekrar, ardından beklemeden belindeki silahı çekti ve bana doğru tuttu.
“Hamileyim!” derken elimi karnıma götürdüm. "Beni düşünmüyorsan kendi kanını düşün!"