bc

Dövüşçünün Hayatı

book_age18+
5
FOLLOW
1K
READ
age gap
stepfather
drama
gxg
addiction
like
intro-logo
Blurb

bir insanının lezbiyenlik yüzünden dayak yediği ve hayatının en büyük sırrını öğrendiği gün annesini kaybeder ve bir süre komada kalır. Komadan çıktıktan sonra annesinin olduğunu öğrenir mezarlığa giderken sevgilisiyle konuşur ve uğruna bu kadar acılar çektiği annesini kaybettiği insan tarafından hiç sevilmediğini öğrenir. Bütün bunlardan sonra annesinin ölmeden önce onu emanet etti kişiyle İstanbul hayatı başlar.

chap-preview
Free preview
Başlıksız
Beyza Sabah alarm sesini duyar duymaz yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamaya gittim. Bugün hayatımın en önemli maçlarından birine çıkacaktım. Maçı kazanacağımdan emin olmama rağmen antrenörüm ve hayatımın en kötü döneminde bana yardım eden dostum abim dediğim insanın Mehmet abinin isteği üzerine sabah erkenden koşu yapmak için ormana gittim. Durun size hayatımı en başından anlatayım. Ben Beyza SARAÇOĞLU bundan nerdeyse 8 yıl önce 16 yaşındayken hayatımın kökünden değişeceğini bilmeden okuldan çıkmış eve gidiyordum. Kapıdan içeriye girince anne ve babamın şiddetli tartışmasına denk geldim. Babam anneme elini kaldırıp vuracakken bileğini tutup "Ne oluyor burada ?" diye sordum. Annem araya girip "Sen karışma kızım odana geçip benim gelmemi bekle." dedi. Sinirle "Ne demek sen karışma sana el kaldırıyor." dedim. "Hiçbir yere gitmiyorsun." dedi babam. "Semih ona karışma." dedi annem. "O en başından bu işe karıştı beni rezil etti." dedi babam. Onların atışmalarını bölmek için "Biri burada neler olduğunu anlatacak mı ?" dedim. Babam suratıma okkalı bir tokat atıp "Sen nasıl bir insansın lan benim adımı nasıl lekelersin ?" dedi. Attığı tokatla kendimi yerde buldum. Annem araya girip "Semih lütfen yapma." diye yalvardı. Babam adeta kükreyerek "Sen karışma Nalan." dedi. "Ne demek karışma cinsel yönelimi yüzünden ona böyle davranamazsın." dedi annem. O zaman neler olduğunu anladım ailem benim eşcinsel olduğumu öğrenmişti ve babamdan bu yüzden tokat yemiştim. Ki babamın tavrına bakılırsa bir tokatla bırakmayacaktı. Anneme de sert bir tokat atıp "Sana karışma dedim." dedi. Sonrasında beni kolumdan tutup adeta sürüklercesine bodrum katına götürdü. Annem arkamızdan gelip babamı durdurmaya çalıştı ama hiçbir işe yaramadı aksine o da darbe aldı. Babam odanın kapısını kilitleyip küfürler edip nerdeyse bütün kemiklerimi kırdı. Kapıdan annemin haykırışlarını duyuyordum ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Ne kadar beni o şekilde dövdü bilmiyorum acıdan bayılmışım kafamdan aşağıya boşaltılan bir kova suyla kendime geldim. Her hareketimde canım daha fazla yanıyordu. "Bu kadar kolay bırakacağımı düşünme seni döve döve öldüreceğim." dedi babam. Zorlukla çıkan sesimle "Niye yapıyorsun bunu." diye sordum. Her cümlemde kaburgalarımın batmasıyla acım daha da katlanıyordu. Sinirle "Niye mi hala niye diye soruyor." dedi ve beni dövmeye devam etti. Kapının yüksek sesli kırılmasıyla babamla beraber kafamızı o tarafa doğru çevirdik. Annem ve yanında heybetli bir adam vardı. Annem koşarak yanıma gelip sarıldı. Canımın yanmasıyla "Ahhh" diye bağırdım. Sinirle "Ellerin kırılsın Semih sen ne yaptın kızıma." dedi. "Sen onu bırak bu herifin kim olduğunu söyle." dedi babam. Annem sinirle yanına gidip ona vurmaya başladı. "Sen kızıma neler yapmışsın hala yanımda kim olduğunu mu soruyorsun ?" dedi. Annemin ellerini tutup "O benim de kızım ama adımı lekeledi ne demek bir kızla ilişki yaşamak ?" dedi babam. "O senin kızın falan değil duydun mu beni O SENİN KIZIN DEĞİL." diye bağırdı annem. Babam afallamış bir şekilde "Ne saçmalıyorsun sen ne demek senin kızın değil ?" diye sordu. "Duydun işte senin kızın değil." dedi annem. Babam sinirle "Sen ne saçmalıyorsun lan beni aldattın mı ?" diye sordu. "Ben seninle zorla evlenmeme rağmen aldatmadım. Babam seninle evlendirirken hamileydim." dedi annem. Her konuşmasında daha da şok oluyordum. Annem zorla evlendirilmiş evlendiği bunca zamandır baba dediğim insan cinsel yönelimim yüzünden sabahtan beri dayak yediğim adam benim babam değilmiş. "Semih yapma lütfen." diye yalvarmaya başlayan annemin sesiyle düşüncelerimden ayrılıp ona baktım. Semih anneme silah doğrultmuştu. Annemle beraber gelen adamda benim yanımdan ayrılıp annemin yanına gidiyorken "Ben değil sen yaptın bunca yıl beni kandırdın." dedi babam. Sonrasında silah sesi duydum ve dünyam başıma bir kez daha yıkıldı. Annem gözlerimin önünde kanlar içinde yere yığıldı. Vücudumdaki yaraları umursamadan annemin yanına gittim. Transa girmiş gibi "Anne beni bırakma." diye söyleniyordum Annem zorlanan sesiyle "Beni affet." dedi. "Affedilecek bir şey yok annem." dedim. Annemle beraber gelen adam yanımıza gelip annemin yarasına baskı uygulayıp "Dayan Nalan ambulansı çağırdım geliyor." dedi. Annem zar zor konuşarak "Mehmet bana bir şey olursa kızım sana emanet." dedi. "Annem konuşma öyle sana bir şey olmayacak ambulans geliyor." dedim. "Mehmet bana söz ver kendi kızınmış gibi gör ona bir şey olmasına müsaade etme." dedi annem. "Öyle konuşma Nalan sana bir şey olmayacak." dedi adının Mehmet olduğunu öğrendiğim adam. "Söz ver." dedi annem. "Tamam söz veriyorum." dedi Mehmet. O bunu söyledikten sonra annem kan kusmaya başladı. "Annem dayan ne olur dayan NERDE KALDI BU AMBULANS." diye bağırdım. "Seni seviyorum canım kızım." dedikten sonra gözlerini kapattı. Devamını tam olarak bilmiyorum. Mehmet abinin dediğine göre annemi uyandırmak için çabalayıp daha sonrasında bayılmışım. 6 ay kadar komada kaldıktan sonra uyanmışım. Doktorlar komaya girmemin nedeni olarak psikolojik olabileceğini düşünmüşler. Bu süreçte vücudumdaki yaralar ve kırılan kemiklerim iyileşmiş. Kendime geldikten sonra ilk yaptığım şey Mehmet abiye annemin yanına gitmek istediğimi söylemek oldu. "Kızım bu çok tehlikeli hem Semihin adamları senin nerede olduğunu öğrenirse ölebilirsin." dedi. "Annemin mezarına götürmezsen o adamların bir şey yapmasına fırsat vermeden annemin yanına giderim." dedim. "O ne demek ?" diye sordu. "Duydun işte ya annemin mezarına götürürsün ya da kendimi öldürürüm." dedim. "Beyza bu benim elimde olan bir şey değil. Ben götürmek istesem bile savcı müsaade etmez." Sert bir ifadeyle "Git o savcıya söyle eğer annemin yanına gitmeme izin vermezse ölümüm onun yüzünden olur." dedim. "Kızım ölüm falan saçmalama sen bana annenin emanetisin." Öfkeyle "Sen bana ikide bir kızım diyorsun yoksa annemi hamile bırakan adam sen misin ?" diye sordum. "Hayır ben annenin arkadaşıyım." dedi. Bunu söylemesiyle rahat bir nefes verdim. Onun babam olduğunu öğrenseydim nasıl tepki vereceğimi kestiremiyordum. "Güzel şimdi dediklerimi yapacak mısın ?" "Annenin mezarına gidersen döndükten sonra benim istediklerim olacak. Kabul ediyorsan savcı ile görüşeceğim." Söylediklerini düşünürken "Ne gibi istekler ?" diye sordum. "Annen seni bana emanet etti yani canın bana emanet bu yüzden seni kendi nüfusuma alacağım. Zaten bunu savcıyla daha önceden görüşmüştük kendisi de uygun gördü." "Sadece bu kadar mı ?" "Bir de İstanbul'a taşınacağız." Bunu söylemesiyle içimi bir öfke kapladı. Annemi kaybetmişken her şeyi sevgilime anlatıp ona sığınmak istiyordum. "Öyle bir şey olamaz." dedim. "Bunu kabul etsen de etmesen de İstanbul'a gideceğiz." "GİTMEYECEĞİZ." diye bağırdım. "Söyledim sana gideceğiz savcı senin güvenliğin için gerekirse zorla gönderecek." "Sikerim güvenliğini ben annemi kaybettim lan kendimi toparlamak için kız arkadaşıma ihtiyacım var." "Ağzını bozma. Kız arkadaşın için yapabilecek bir şey yok istesen de burada kalamazsın." "Benim damarıma basma git savcıyla görüş ve o telefonum neredeyse bana getir." "Tamam sen sakin ol savcıyla görüşeceğim ama o ne derse yapmak zorundayız." "Beni herhangi bir şeye zorlayamaz. He bu arada nüfusuna almak istiyorsan ismim aynı kalacak." "Yeni kimlik ve yeni hayatın olacak yani ismin de dahil olmak üzere her şey değişecek." İnatla "İsmim aynı kalacak." dedim. "Niye bu kadar inat ediyorsun. Senin güvenliğin için yapıyoruz bunları." "Benim ismimi annem koydu ve aynı kalacak. Güvenlik için diyorsun senin nüfusuna geçeceğime göre beni bulmaları için önce seni bulmaları lazım. Seni bulduktan sonra ismim aynı kalmış kalmamış bir önemi kalmaz. Şimdi dediğim gibi gidip savcıyla görüş." "Tamam ben gidiyorum." diyip yanımdan ayrıldı. Birkaç saat sonra yanında savcı olduğunu düşündüğüm adamla kaldığım odaya geldiler. Savcı yanıma gelip kendini tanıttıktan sonra konuşmaya başladı. "Mehmet bey isteklerinden bahsetti." "Cevabınız nedir ?" "Annenin mezarına gidebilirsin onu gördükten sonra İstanbul'a gidiyorsunuz. Söylediğin gibi ismin de aynı kalacak ama kız arkadaşın için bir şey yapamam." Sinirle "Ne demek bir şey yapamam ?" dedim. "Duydun elimden herhangi bir şey gelmiyor ama telefonunu vereceğim son kez görüşebilirsin. Ondan sonra numaran vesaire değişecek." dedi. Söyledikleriyle öfkem artarken ona karşı çıkamayacağımı biliyordum. Bu yüzden telefonumu alıp sevgilimle konuşup mezarlığa gidince onun yanına kaçacaktım. Savcıya bir şey belli etmemek için "Tamam kabul ediyorum. Şimdi telefonumu alabilir miyim ?" dememle telefonumu çıkarıp bana uzattı. Sevgilimi 2 defa aradım ve açmadı. Savcıya dönüp "Mezarlıktan çıkana kadar telefon benimle kalmasını istiyorum ve mümkünse hemen gidebilir miyiz ?" diye sordum. "Tamam söylediğin gibi olsun. Sen üzerini değiştir gidelim." dedi. Dediği gibi üzerimi değiştirdim. Sevgilimi tekrar aradım açamadı bu yüzden bana dönüş yapmasını belirten bir mesaj atıp savcının yanına gittim. Yoldayken telefonumdan bildirim sesi geldi. Heyecanla telefonuma baktım. Sevgilim : Ne istiyorsun ? -Sevgilim benim Beyza Sevgilim : Kim olduğunu biliyorum -Bu tavrın ne ? Sevgilim : Bana yazmanı istemiyorum -O ne demek ? Sevgilim : Senden ayrılıyorum başka birini seviyorum -Sen ne saçmalıyorsun bir mesajla senden ayrılıyorum başka birini seviyorum ne demek ? Sevgilim : Duydun işte daha önceden yapacaktım seni defalarca aradım cevap vermedin. Şimdi seçimime saygı duy ve beni arayıp mesaj atma -Lan sen dalga mı geçiyorsun 2 yıldır sevgiliyiz şimdi mesaj atıp ayrılıyorsun ve söylediğin şey seçimime saygı duy Sevgilim : Evet 2 yıl sevgili olduk ama ben seni hiçbir zaman sevmedim -Yok yok sen benimle dalga geçiyorsun Sevgilim : Duydun işte seni sevmedim ve sevmeyeceğim. Başka birini seviyorum. Bu saatten sonra beni arayıp yazma -Senin bu yaptığını ömrüm boyunca unutmayacağım Yazdıktan sonra camı açıp telefonu dışarıya fırlattım. "Ne oluyor Beyza iyi misin ?" diye sordu Mehmet abi. "Şimdi daha iyiyim az önce eski hayatımdaki her şeyden kurtuldum." dedim. "Sen iyiysen sorun yok." "İyiyim ne kadar kaldı ?" "Birazdan varacağız." dedi. Birkaç dakika sonra mezarlığa gelmiştik. Annemin yanına gittim mezar taşında NALAN KARA ismini görünce içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Onunla uzun uzun konuştum sevgilime en çok ihtiyacım olduğu zaman beni nasıl bıraktığını anlattım. Hiç üzülme ben bunu da atlatırım diye telkinler veriyordum. Sanki yanımdaymış ve beni duyabilecekmiş gibi. Gitmeden önce son olarak "Allah şahidim olsun senin kanını yerde bırakmayacağım. Sana bunu yapanlara çok fena ödeteceğim ve ne yaşarsam yaşayayım senin intikamını almadan gözyaşı dökmeyeceğim." mezar taşını öpüp yanından ayrıldım.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
523.7K
bc

Tutku'nun Esiri

read
23.6K
bc

AŞKLA BERDEL

read
79.1K
bc

HÜKÜM

read
224.4K
bc

Ölüm Yıllıkları

read
1.2K
bc

CEHENNEM ÇUKURU

read
8.6K
bc

evli kadın evli adama aşık oldu

read
10.2K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook