“Andreas neler oluyor?” Lion kollarının arasında birkaç odun parçasıyla yanlarına kadar gelmiş, ikisini izliyordu. Olivia ve Andreas’ın gergin olduğu her hallerinden belliydi. “Neden tartışıyorsunuz bilmiyorum ama şimdi bunun hiç sırası değil.” diye devam etti Lion. "Hava birazdan kararacak ve gördüğünüz gibi çok soğuk. Gece üşümek istemiyorsanız odun toplasanız iyi olur.” Andreas ve Olivia gözlerini birbirine dikmiş, Lion’u duymuyormuş gibi görünseler de Andreas derin ve sıkıntılı bir nefes alarak “Tamam.” diye cevap verdi dudaklarının arasından. “Sevgili leydimizi üşütmeyelim. Hizmetimizden memnun olmazsa çok üzülürüm.” "Çok kibarsınız Lordum.” dedi Olivia alaycı bir ses ve tavırla. “Bu hizmetlerinizin karşılığını nasıl ödeyeceğim bilmiyorum.” "Aslında çok iyi biliyorsun İngiliz.

