Andreas yine yola koyuldu. Hala İskoç topraklarından çıkmamıştı. Orman yolundan ayrılıp, düz bir vadiye doğru ilerledi. Biraz ilerisinde yere doğru devrilmiş, bir at arabası dikkatini çekti. Bir ağlama sesi ortalığı inletiyordu. Genç adam atını yavaşlatıp, arabanın yanında durdu. Yerde kanlar içinde yatan yaşlı adamı görünce yanında dizleri üzerine çöktü. Onu endişeli gözlerle izleyen, yaşlı kadını gördü. “Lütfen kocama yardım edin...” diye haykırdı kadın. “Tanrının adına size yalvarıyorum. Bizi burada çaresiz bir şekilde bırakıp gitmeyin.” Andreas ne olursa olsun yoluna devam etmeye kararlıydı ancak kendisinden yardım isteyen kadına hayır demek istemiyordu. “Sakin olun bayan...“ dedi. "Kocanıza yardım edeceğim.” Olivia annesinin odasından çıktıktan sonra salona indiğinde onu bekleyen

