1.BÖLÜM

419 Words
SADECE HİSSET   OLEG-YÜKSEL    Ben onun için araçtım, o benim amacım olmuştu.   Ofisimin penceresinden bakarken bıkkınlıktan başka hissettiğim hiçbir duygu yoktu. İki yıldır Moskova’da olmaktan sıkılmıştım, ruhum kapana kısılmış gibi isyan ediyor. İnsanların beklentilerini boynuma takılmış pranga gibi hissediyordum. Çok yakında bu tasma beni boğacaktı. Kapı tıklatıldı, kim bilir hangi sıkıcı iş beni bekliyordu bıkkınlıkla “Girin” diye seslendim. “Bay Veles, kasabadan geldiğini söyleyen biri sizinle görüşmek istiyor” “İçeri al Yuliya” “Tehlikeli biri gibi görünüyor” Kadının yüz ifadesi tedirgindi “İsmini sormayı akıl ettin mi?” “Mu dedi” İşte şimdi keyfim yerine gelmişti “Hemen içeri al” Sekreterim giderken arkasından baktım, kadın yürürken bilerek geniş kalçalarını sallıyordu, ne yazık ki çok uzun süredir bu tür kadınlar ilgimi çekmiyordu. Daha dar kalçalı, cinselliğini kullanmayan kadın beynime kazınmıştı. Elde edip unutamadığım tek kadındı, bu özellikte onu benim gözümde muhteşem yapıyordu. Yuliya’yı gönderip kesinlikle erkek bir yardımcı edinmeliydim. İçeri gireni görünce sevindim, onu görmek beni her zaman mutlu ederdi. Babaannemin baskılarından bunaldığımda onun ve kardeşi Sel’in yanında nefes alırdım.” “Vay Oleg patronluk sana yakıştı” Uzun süredir değişik ülkelerde ki ofislerimizi denetliyordu “Yakışıp yakışmadığını bildiğim yok, iyi ki geldin, biraz olsun dağılmaya ihtiyacım var” Uzun beyaz saçları, sakallarıyla değnek gibi bir adamdı, asıl ismi Muzaffer olmasına rağmen, küçükken ismini söyleyemeyince… Mu demeye başlamıştım, öylede kalmıştı. Direkt ofisin köşesinde duran mini bara yöneldi, bardağa buz atıp tepesine kadar viski doldurup bir dikişte içip ikincisini doldurdu dönüp bana baktı “İzin almadım ama…” “İznime gerek olmadığını biliyorsun” Masama  yaslandım… “Bir kadehte sana vereyim, uzun süredir karşılıklı içki keyfi yapmadık” “İstemiyorum afiyet olsun” Karşıma geçti, kadehini sehpaya bıraktı, cebinden sigara çıkarıp parmaklarının arasında çevirdi, yakmayacağını biliyordum dumandan rahatsız olduğumu çok iyi bilirdi. Tahminimde yanılmadım, ağzının kenarına koydu “Senin canın neye sıkıldı? Kesin kadın meselesidir… Bizim oralarda derdini anlatmayan derman bulamaz derler” Hem kadın, hem yer olarak tam derdimin üstüne basmıştı. “Ayakta durma yıkılacak gibisin” “Zayıf olduğuma bakma çivi gibiyim çivi”   Çok haklıydı çivi gibiydi. Çoğu gizli işlerimi bitiren adamdı Vera cadısının yaptıklarından onun sayesinde haberim olurdu. Babaannemin en güvendiği adamlarından biriydi ne de olsa on yaşından beri onun elinde büyümüştü, zaman içinde ondan çok benimle vakit geçirmeye başlamış Vera’ya ulaşmak için tüm hünerleri öğrenmeme öncülük etmişti. Seksin incelikleri onun baş göreviydi. İşinin ehli kadınlar bulur tecrübe edinmemi sağlardı. İlk başlarda çok hoşuma giden kadınlarla yaptığım değişik seks bir süre sonra rutin gelmeye başlamıştı. Bedenim doyuyor ruhum asla doymuyordu… *****
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD