.7.

603 Words
URSULA Resmen meraktan çatlamak üzereyim. O günün ardından tam bir hafta geçmişti ve ben bu koskoca bir haftada Darcy'nin ağzından tek bir kelime bile duymamıştım. Şu an ikimizde ormanda ilerliyorduk. "Darcy lütfen bana birşeyler söyle. Meraktan ölmek üzereyim! Bana gerçekleri anlatacağını söylemiştin. Artık yeter! Susma ve bana tüm gerçekleri anlat yoksa.. Yoksa kendimi bir ejderhanın önüne atarım." Tabiki de blöf yapıyordum. Darcy durdu ve bana baktı. Sonra hafifçe güldü ve yürümeye devam etti. "Bunda komik olan ne söyler misin? Yapamayacağımı zannediyorsan yanılıyorsun. İzle ve gör!" dedim ve bağırmaya başladım. "Ejderhalar gelin ve beni alın!! Hatta beni yiyebilirsiniz. Umarım açsınızdır çünkü sizin için burada bekliyorum!!!" Darcy ifadesiz bir suratla bana bakıyor ve muhtemelen deli olduğumu düşünüyordu ama bunu yapmazsam gururum incinirdi. Sonuçta bu saçma davranışlarımla ejderhalar gelip beni yiyecek değildi ya diye düşünürken duyduğum kükreme sesi ile düşüncelerime lanet ettim ve korku ile Darcy'ye baktım. Darcy'de telaşla beni kolumdan tuttuğu gibi koşmaya başladı. "Sen gerçekten delisin!" İnanamıyorum konuştu! Tamam şimdi sevinme zamanı değil ama kesinlikle zamanı gelince buna sevineceğim. Darcy ilerideki çalılıklara yönelince saklanacağımızı anladım ve adımlarımı hızlandırdım. Çalıların arasına girdiğimizde derin bir nefes aldım. Çok dar bir yerdi. Bu yüzden de birbirimize yakındık. "Şimdi ne yap-" "Şşşşşş!!"diyerek beni susturdu ve çalıların ilersinde duran dev ejderhayı gösterdi. O an kalbim korku ile kaplandı ağzımdan çıkacak olan çığlığı Darcy'nin elleri susturdu. "Sakın ses çıkarma." dedi fısıltıyla. Ejderha gittikçe bize yaklaşıyordu. Neden bağırmıştım ki? Tabii ya sözümün arkasında durmalıydım değil mi? Suratıma sinsi bir gülümseme yayıldı. Darcy bana "ne oldu" derecesine bakıyordu. Kulağına yaklaştım ve ona eğer bana gerçekleri anlatacağına dair söz vermezsen kendimi ejderhanın önüne atarım." diye fısıldadım. O da gülümsedi. Anlaşılan hala bana inanmıyordu. Bu sefer o kulağıma yaklaştı ve " At o zaman."diye fısıldadı. Pekala bay çok bilmiş bunu sen istedin! Aslında blöf yapıyordum ama benim bir tılsımım vardı değil mi? O beni korurdu. Bu düşünceyle kendimi çalıların dışına atacakken Darcy beni tuttu ve kendine çekti. Bu ani refleksle ona sarılmıştım. "Tamam anlatacağım. Yeter ki ejderha gidene kadar rahat dur küçük cadı." söyledikleri ile içimi büyük bir heyecan kapladı. Sonunda gerçekleri öğrenebilecektim. Ejderha gidene kadar o pozisyonda kalmıştık. ondan ayrıldım ve kendime çeki düzen verdim. Çalıların arasından çıktık. "Hadi anlat gerçekleri!" dedim sabırsızca. Derin bir nefes alarak "Anlatacağım ama bana bir gün ver. Anlatacaklarımı kafamda toparlamalıyım." "Ama ben şimdi anlatmanı istiyorum!" "Lütfen Ursula. Bir hafta bekledin bir gün daha bekleyebilirsin." "Of tamam!" dedim sinirle. Artık ne anlatacaksa? Neyse Ursula sakin ol. Eninde sonunda anlatacak zaten diye düşünerek mağaraya gitmek için yola koyuldum. Darcy'de peşimden geliyordu. Umarım bir gün çabuk geçer. Çok sabırsızdım. Yarın günün sonunda her şeyi öğreneceksin Ursula dedim içimden ve yoluma devam ettim. *** DARCY Ursula çoktan uyumuştu. Ona gerçekleri nasıl anlatacağım ben? Resmen ona yenik düşmüştüm. Biraz hava alsam fena olmaz diye düşünerek dışarı çıktım. Belki beynime oksijen giderse Ursula'ya tüm bunları nasıl anlatacağımı bulabilirdim. Ormanın en karanlık yerlerine ulaştığımda sihirli sözleri söyledim. " Karanlığın özgür ruhları, Uyandırın içimdeki ejderhayı." Kanatlarımı açtım. Sırtımdaki yara iyileşmişti ama ardında derin bir iz bırakmıştı. Uçmaya başladım. Gittikçe yükseliyordum. Artık tüm orman gözüme ufacık görünüyordu. Her yer çok karanlıktı. Dur bir dakika! Her yer değil. Biraz ileride ağaçların arasında ufacık bir ışık görünüyordu. Hemen alçaldım. Karanlık gövdem sessizce onları takip ediyordu. Konuşmalarını duyabiliyordum. "Burası gerçekten çok korkunç bir yer." bu genç bir sesti. "Korkma oğlum geceyi geçirecek bir yer bulacağız elbet." Bu da bir kadının sesiydi. "Tamam sessiz olun yoksa başımıza hiçte iyi şeyler gelmeyebilir." bu seste kalın ve yaşlı bir sesti. İnsanlar neden burada? Son zamanlarda bu ülkeye çok insan gelmeye başlamıştı doğrusu. Onları görmek için can atıyordum. Üzerlerinden uçtum ve aniden karşılarına çıktım. Olamaz!!Bana korku ile bakan bu üç yaratık insan olamazdı!!!
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD