3

529 Words
Hayatımın dönüm noktasıydı aldatıldığım o gün... Ve ben o günü milat kabul ettim. Yeni bir Mehir, yeni bir şehir, Veli'yi hayatımdan çıkarmak için geri sayım başlasın. Bugün yaz boyunca hazırlık yaptığım 'annemin mükemmel koca adaylarından kaçış' planımın fitilini bir eylül sabahında yakıyorum. Gazam mübarek olsun. Annemle karşılıklı oturup televizyon izlerken tüm cesaretimi toplayıp pat diye "Anne ben hamileyim!" dedim. Annem daha ağzını açamadan acıklı bir ses tonuyla devam ettim. "Anne o dediğin mükemmel koca adayları beni istemez artık..." Mağdur edebiyatı her zaman işe yarar, yaramalı! Dakikalarca annemle bakıştık, annemin sessizliği beni korkutuyordu. Daha fazla dayanamayıp annemi hunharca sarstım. "Anne, kendine gel!" dediğimde annemin gözlerini büyüterek bana öfkeli bakması ve koltuğa yapışması saniyenin onda biri denecek kadar kısa bir sürede gerçekleşti. Koşarak salondan ayrıldım ve telaşla mutfağa girdim. Aceleyle bir bardak su aldım ve annemin yanına hızlıca geri döndüm. "Anne, uyan ben de torunun da gayet iyiyiz, bizim için endişelenmene gerek yok ki!" Annemi kendisine getirmek için, boynuna yüzüne suyu yağmur gibi serpiştirmeye başladım. Su işe yaramış olacak ki annem bir gözünü seğirterek açtı ve bana baygın bakışlarını gönderdi. Bu bakışı öldürücü ve korkunç olmanın bir tık ötesindeydi. Annem boğuk ve sert bir sesle "Baban bizi öldürecek!" dedi. "Tamam, anne sakinleş. Babamın haberi yok nasıl olsa." Planıma göre babamın haberi asla olmamalı. Babama derdimi anlatamadan beni lime lime eder sonra etim boşa gitmesin diye hayrına kedilerin önüne atardı. Köpek fobim olduğu için, canım babam beni kesinlikle köpeklere atmazdı. Böyle düşünceli bir babaya sahip olduğum için çok şanslıyım. "Babandan nasıl saklayacağız, delirdin mi?" Normal bir annem olsaydı; ilk başta çocuğu kimden yaptığımı, hangi ara ve hangi akla hizmet böyle bir halt yediğimi sorardı. Benim canım annem ise her zamanki gibi öncelikle babamı düşünüyordu. "Hem sen nasıl yaparsın bunu, kesin gidip o Veli'den hamile kaldın değil mi? Kızım saf mısın, evlenmeden insan bebek yapar mı? Ah be kızım yaktın bizi, diri diri yaktın!" Sonunda verilmesi gereken tepkiyi almaya başladığım için mutluydum. Annemin bebeği Veli'den sanması sıkıntı çıkarabilirdi. Gidip ailesine söylerse yalanım hemen ortaya çıkardı. O yüzden bu durumu lehime çevirmem gerekiyordu. Bakışlarım yavru kedilere taş çıkartırken, ağlamaklı bir sesle "Anne, bebeğimin babası bizi istemiyor. Bebeği aldırmamı istedi ama ben bebeğime nasıl kıyarım?" dedim. Tek kişilik dev kadro, tanımının vücut bulmuş haliydim. Bendeki bu rol yeteneği Güral Personel beyde yoktu. Oyuncu olan Güral, şu yakışıklı olan. "Nasıl istemez! Baban duymasın vallahi kafasını koparır!" "Çok yalvardım ama çocuk sevmiyormuş, baba olamazmış. Hamile olduğumu duyar duymaz yurt dışına kaçtı. Ben ne yapacağım şimdi anne? Bebeğime ne olacak?" "Yaktın bizi, bekâr anne olduğun yetmezmiş gibi bir de babasız bebek mi doğuracaksın? O dedikoducu annesine durumu söylesem tüm İzmir duyar. Aldırmakta olmaz, büyük günah! Ne olacak şimdi, seni bu halinle kimse istemez! Bittik, kesin bittik!" Birden bana döndü annem, sinirle "Söylesene deli kız! Ne yapacağız, babana ne diyeceğiz?" diye sordu. "Anne, bebeğime kıyamam. O senin ikinci torunun ama burada kalırsam babam ile abim bana rahat vermez, onun için ben İstanbul'a gitmeye karar verdim." Annem yüzüme kararsız bir halde baktı, gözlerini kapattı, durdu ve tekrar baktı. "Baban gitmene izin vermez!" "Anne izin vermeyeceğini biliyorum ama gitmekten başka çarem yok. Hem babam, sen bir şeye izin verirsen çok inat etmez. Bu yüzden babamı ikna etmek sana düşüyor canım annem."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD