Aynadaki gerçek

1037 Words
Yağmur, şehrin üstüne ince ince düşüyordu. Nişantaşı’nın yüksek binaları arasından süzülen gri gökyüzü, Aras’ın içindeki kasvetin bir yansıması gibiydi. Her şey bulanıktı — hem dışarıda hem de içinde. Aras o sabah erken kalkmıştı. Uykusuz geçen gecenin ardından zihni hâlâ Emir’in sözleriyle doluydu: “Ayna, sadece yansıtır sanıyorsun. Oysa bazen, seni yeniden yaratır.” Ceylan kahvaltı masasındaydı, sessizce oturuyordu. İkisi de konuşmuyordu. Aralarındaki hava, söylenmemiş binlerce cümleyle doluydu. Sonunda Ceylan sessizliği bozdu. “Bana her şeyi anlatmanı istiyorum, Aras.” “Zaten sana söyledim. Emir benim ortağımdı.” “Hayır,” dedi Ceylan, gözleri dolarak. “Sadece yarısını söyledin. O dosyada yazan MIRROR projesi neydi?” Aras’ın yüzü gerildi. Elindeki kahve fincanını yavaşça masaya bıraktı. “O konuyu açma, Ceylan.” “Açmak zorundayım! Çünkü o proje sadece seni değil, beni de içine almış!” Aras başını kaldırdı, gözleri karardı. “Ne demek istiyorsun?” Ceylan, çantasından bir dosya çıkardı. “Bu belgeleri dün Emir’in deposunda buldum.” Aras dosyayı kaptı. İçindeki sayfalarda, onun imzası vardı. “Bunlar… bunlar nasıl sende olabilir?” Ceylan, korkuyla ama kararlılıkla konuştu: “MIRROR projesi, insan bilincinin yansımasını dijital ortama aktarma denemesiymiş. Ama başarısız olmuşsunuz. Katılımcıların hepsi… ya delirmiş, ya intihar etmiş.” Aras derin bir nefes aldı. “O proje benim fikrim değildi. Emir’in takıntısıydı. İnsan zihninin karanlık tarafını kopyalayabileceğini sanıyordu.” “Peki sen neden durdurmadın?” Aras başını eğdi. “Çünkü ilk denek bendim.” ⸻ Geçmişin Aynası Yıl 2014’tü. Beykoz’daki gizli laboratuvarın içinde, metalik kokular ve bilgisayar sesleri arasında iki adam tartışıyordu. “Aras, bunu yapmazsak insanlığın geleceğini geri bırakacağız!” demişti Emir. “Hayır,” demişti Aras. “Bu bilim değil, bu delilik!” Ama Emir durmamıştı. “Karanlığını görmeden kim olduğunu bilemezsin. Bu sistem senin zihnindeki karanlığı yansıtacak.” Aras, sonunda kendi beynine bağlanan kabloların altına yatmıştı. Makine çalıştığında gözleri kararmış, nabzı düşmüştü. Ve bir an… kendi içindeki başka bir sesi duymuştu. “Ben sensin. Ama senin susturduğun tarafın.” Deney tamamlandığında Emir onu kurtarmıştı, ama Aras artık aynı adam değildi. Bir şey eksikti — ya da fazla. Ve o şey, hâlâ onunla birlikteydi. ⸻ Şimdi Aras dosyayı kapattı. “Emir o projeyle Tanrı oynamak istedi. Ama Tanrı’yı taklit eden herkesin sonu aynı olur.” “Yani o projede senin zihninden bir kopya mı kaldı?” diye sordu Ceylan, sesi kısılmıştı. “Evet,” dedi Aras. “Emir, o kopyayı aldı. Ve şimdi o benim karanlık tarafımı yaşıyor.” Ceylan’ın yüzü soldu. “Yani Emir sadece eski ortağın değil… senin bir parçan mı?” Aras sustu. Gözleri bir noktaya takılı kaldı. “Belki de ikimiz aynı kişiyiz, Ceylan.” ⸻ Emir’in Oyunu Başlıyor Aynı anda, şehrin diğer ucunda, Emir Yesari karanlık ofisinde oturuyordu. Masasında duran aynaya bakıyor, elindeki cihazla bir sinyal gönderiyordu. Bilgisayar ekranında “Mirror Protocol: Active” yazısı belirdi. Ekranda iki dosya açıldı: Subject A: Aras Demirhan Subject B: Ceylan Aksoy Emir başını kaldırdı, kendi yansımasına baktı. “Bu kez senin zihninle oynamayacağım, Aras. Onunla oynayacağım. Ceylan senin en zayıf yanın.” Yardımcısı içeri girdi. “Hazırlıklar tamam, efendim. Ceylan’ın evindeki cihaz aktif hale getirildi.” “Güzel,” dedi Emir. “Şimdi sadece izleyelim. Gerçeği kendi aynasında görsünler.” ⸻ Zihnin Çatlağı Ceylan o gece odasında yalnızdı. Kafası karışıktı, nefesi daralıyordu. Bir anda ışıklar titredi. Duvarın karşısındaki aynada kendi yansımasını gördü — ama bir şey yanlıştı. Yansıması, ona gülümsüyordu. Ama Ceylan gülmüyordu. Bir adım geri attı, kalbi hızla atıyordu. “Bu… bu ne?” Yansıma, kendi dudaklarını oynattı. Ama ses odanın içinden geldi: “Aras seni asla kurtaramaz. Çünkü o seni değil, kendini seviyor.” Ceylan çığlık attı. Aynanın camı çatladı. O an Aras içeri girdi, elinde silah vardı. “Ceylan! Ne oluyor burada?” Ceylan’ın gözleri doldu. “O burada! Aynada biri vardı!” Aras aynaya baktı. Camın arkasında bir görüntü belirdi — Emir’in yüzü. “Merhaba, ortak.” Aras’ın nefesi kesildi. “Bu nasıl mümkün?” “MIRROR protokolünü hatırladın mı? Artık sadece senin zihninde değilim. Ceylan’ın da içindeyim.” Ekran karardı. Aynadaki görüntü kayboldu. Aras aynayı yere fırlattı. “Bu işi bitireceğim.” ⸻ Hazırlık Ertesi sabah, Aras eski bağlantılarını aramaya başladı. Silah tüccarları, hacker’lar, eski laboratuvar çalışanları… Herkes Emir’in dönüşünden korkuyordu. Aslı, Aras’ın yanına geldi. “Ne yapmayı planlıyorsun?” “Onu kendi oyununda yakalayacağım. MIRROR projesini başlatan o, ama bitirecek olan ben olacağım.” “Ama bu, seni de yok eder.” “Zaten çoktan oldum, Aslı. Emir sadece kalıntıyı temizleyecek.” Ceylan, kapı aralığından konuşmaları dinliyordu. Gözyaşları sessizce aktı. O artık Aras’ın hem karanlığını hem de kaderini biliyordu. Ve bu savaşta birinin öleceğini hissediyordu. ⸻ Yüzleşme Gece yarısı, terk edilmiş laboratuvarın kapısı gıcırdayarak açıldı. Aras elinde silah, koridorlardan geçti. Kablo yığınlarının arasından mavi ışıklar yanıyordu. Bir ses yankılandı: “Hoş geldin, Aras.” Emir gölgelerden çıktı. Siyah bir takım elbise giymişti, yüzünde aynı o eski gülümseme. “Bu kadar yıl sonra yeniden aynı yerdeyiz. Bu defa kim makineye bağlanacak?” “Bu oyun bitti, Emir.” “Hayır,” dedi Emir. “Yeni başlıyor.” Emir, elindeki uzaktan kumandayı bastı. Tavanın ortasındaki büyük ekranda Ceylan’ın görüntüsü belirdi — evinde, aynanın önünde oturuyordu. “Onu bırak!” diye bağırdı Aras. “Seninle son bir deney yapacağız,” dedi Emir. “MIRROR yeniden çalışacak. Bu kez, iki bilincin birleşmesini izleyeceğiz.” Aras silahını kaldırdı, ama Emir sadece gülümsedi. “Beni öldürürsen, sistem durmaz. Çünkü o artık sizde.” Ekrandaki Ceylan başını kaldırdı. Gözleri donuktu. “Aras…” diye fısıldadı. “Kurtar beni…” Aras öne atıldı, makinenin güç kaynağını sökmeye çalıştı. Ama Emir arkadan yakaladı. İki eski ortak, metal masanın üstünde boğuşmaya başladı. “Sen beni yarattın!” diye bağırdı Emir. “Hayır, sen benim hatamdın!” Makinenin ekranı parladı. Ceylan’ın görüntüsü ışığa karıştı. Aras son bir hamleyle Emir’i yere itti ve güç kablosunu çekti. Kıvılcımlar uçuştu, laboratuvar sarsıldı. ⸻ Sessizlik. Yalnızca Boğaz’dan gelen rüzgar sesi. Ceylan gözlerini açtığında bir hastane odasındaydı. Yanında Aslı oturuyordu. “Aras nerede?” diye fısıldadı. Aslı gözlerini kaçırdı. “O… seni kurtardı. Ama makine patladığında…” Cümlesini tamamlayamadı. Ceylan yatağında doğruldu. Duvarın karşısında küçük bir ayna vardı. O aynada kendi yansımasına baktı — ama bir anlığına başka bir şey gördü. Aras’ın gözleri. Ve bir fısıltı: “Ben buradayım.” Aynanın camı buğulandı. Ceylan parmağını uzatıp dokundu. Camın üzerinde iki kelime belirdi: Aynadaki Gerçek.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD