ELÇİN Mert, üzerime bir battaniye vermişti. Kıyafetlerimi değiştirmem için bir teklifte bulunmuştu ama sadece saçlarım oldukça ıslaktı ve ceketim ama diğerleri o kadar ıslanmamıştı. Bu yüzden, sırtıma koyduğu televizyon battaniyesi ve elime verdiği bir kupa dolusu çay bana iyi gelmişti. Üzerindeki pijamalar onu sevimli ve daha samimi gösteriyordu. Can ve Tekin de pijamalarıyla birlikte karşımdaki koltukta oturuyorlardı. Can'ın ayağında tazmanya canavarı olan pandufları vardı ve onları hareket ettirdikçe dikkatim dağılıyordu. "Sakın rahatsız olmuşum gibi anlama ama iyi misin? Buraya bu saatte gelmeni beklemezdim hatta gelmeni beklemezdim doğrusu..." Mert'e baktım ve mahcubiyetle gözlerimi kaçırdım, sakince uzun bir nefes aldım, "Bunu ben de beklemezdim ama üzücü bir gerçeğim varki bu

