Mardin’in toprağı her şeyi saklar. Kanın izini de… Gözyaşının tuzunu da… Ama hiçbir sır sonsuza dek gömülü kalmaz. O sabah konağın avlusunda garip bir sessizlik vardı. Bora, iş görüşmeleri için Şanlıurfa’ya gitmişti. Asuman merkezdeydi. Halil Ağa ise sabah ezanından sonra dışarı çıkmış, eski buğday ambarının önünde saatlerce durmuştu. Kimse ne düşündüğünü, ne beklediğini bilmiyordu. --- İkindiye doğru konaktaki eski sandıklardan biri açıldı. Ayten Hanım’ın eşyaları arasında yer alan bu sandık, yıllardır kilitliydi. Asuman, Halil Ağa’nın odasına bırakılmak üzere içinden bir mendil almak isterken, alt kısımda gizli bir bölme fark etti. Titreyen ellerle kapağı kaldırdığında, karşısına sararmış bir mektup çıktı. Üzerinde şu yazıyordu: “Oğlum Bora’ya verilsin.” Yazı Ayten Hanım’

