Behram’dan,
Maral’ın arkasında saklayıp elinden düşürdüğü nesneyi gördüğümde birden bütün öfkem silinip yerini hayal kırıklığı aldı.
Az evvel ben aklımı kaybetmenin sınırındayken gülümsemesi bundan sebepti demek.
Yıllardır gözümden sakındığım küçük karım, kedisini benden korumak için eline hançer almıştı.
Beni bu kadar tanımıyor, bu kadar güvenmiyordu demek.
Şu bana doğrultmak için hazırlanmış, yerdeki hançer Yasemin’in veda sözcüklerinden daha çok canımı yaktı.
Kalbimin tam ortasına batırsa da daha çok acıtmazdı.
Xezalemin şaşkınlık ve korkuyla yüzüme bakarken hayal kırıklığımı da sırtlanıp arkamı döndüm. Bana gösterdiği zoraki minnetle yüzleşmeye tahammülüm yoktu artık. Gözüme Lale’nin küfürleri bile daha samimi geliyordu.
“Oyalanmadan hazırlan, aşağıdayım.”
Yüzüne dönmeden son
