Eve girdiğimizde elimi elinden kurtarabilmiştim. ‘’Piçin tekisin!’’ diye yüzüne doğru bağırdım. ‘’Ben piçsem sen de sürtüğün tekisin.’’ diye aynı şekilde geri bağırdı. ‘’Düzgün konuş.’’ ‘’Sen nasıl konuşuyorsan öyle konuşuyorum.’’ ‘’Ne oluyor?’’ diyen Açelya teyze yanımıza geldi. ‘’Bağırışlarınız her yere yayılıyor.’’ ‘’Anası ne ki oğlu ne olsun!’’ diyerek yanlarından geçip odama çıktım. Öfkeyle yatağın üzerindeki yastığı elime alıp duvardan duvara çarptım. En sonunda nefes nefese oturdum. Ferhat asla ama asla olmazdı. Yaşadıklarımız bir yana babamın mirasına uygun biri değildi. Yaptığı işler kötü olsa da normal işletmeleri haraca bağlamak babamın yapacağı bir iş değildi. Bu Rasim’in de dediği gibi lağım çukurunda kirlenmekti. ‘’Şerefsiz piç.’’ diye bağırdım boş odanın içinde. Bunun

