Annemin eteğinin ucunu torba gibi kullanıp taşıdığı fasulyelerle gözlerim ışıldamıştı. ‘’Bahçemizde mi yetişti?’’ dedim heyecanla. ‘’Evet.’’ Annemin yüzünü böyle gülerken çok nadir görürdüm. Bu yıl fasulye ve mısır dışında ekecek tohum bulamamıştık. Annem komşulardan istemişti ama hiçbiri vermemişti. Uzun bir süre de yağmur yağmamış çok sıcak olmuştu ektiklerimizin yarısı da kuruyup solmuştu. Fasulyeleri yerdeki renkleri solmuş yırtık halının üzerine boşalttı. Evimiz tek göz odaydı. Mutfak olarak kullandığımız kısımdan altı çatlamış leğeni alıp geldi. ‘’Hadi bana yardım et.’’ dediğinde fasulyeleri kırmaya başladık. Ucundaki sapları ya da altındaki kısımları ayıklamıyorduk. Zaten azdı olanı da çöpe atamazdık. Hepsini kırdıktan sonra güğümden su döküp yıkamasına yardım ettim. İçine kataca

