1

2137 Words
geçmiş yanılgılar insanların yüzlerie sahte bir maske koyar, kişinin kendi öz kişilğini saklayabilmesi için verilen emek gibidir... ve maskenin ardı aralandığında hiç beklemediğiniz imkânsızlar sizi bulur... (5 yıl sonra) yeşim ardaya döndü, "bu gün ekibimize yeni gelecek olanlar var." arda isteksizce başını sallarken cem hâlâ beş yıl önce yaşadığı büyük kaybı atlatmaya çalışıyordu. arda gözlerini cem'e çevirdi "bak cem kardeşim biliyorum yaşadıkların zor şeyler. ama beş yıl geçti, artık bazı şeylere, bazı gerçeklere kendini alıştırman gerekiyor. sanem beş yıl önce öldü ve sen hâlâ onun yokluğuna alışmadın bu bizim tüm işlerimizi zorlaştırıyor." cem çaresiz gözlerle ardaya baktı, "bizim hatalarımız yüzünden öldü arda... bizim salaklığımız aptallığımız yüzünden öldü!" arda sinirle cemden gözlerini ayırmadı. "ya o kafana şunu sok! emre iğrenç bir adamdı. bunu ne ben anlayabildim ne sen nede sanem." "anlamıyorsun kız kardeşim, o benim bu hayatımda ki tek kalan parçamdı. ne yapacağım söyle? yıllar geçti intikam alabileceğimiz bir insan bile kalmadı. yıllardır o beynini siktiğimin çocuğunu bulamıyoruz! anladın mı? sanki yer yarıldı içine girdi." "bulmak için çabalıyoruz burada ki tüm ekip bunun için çabalıyor." "ama beş yıldır hiç bir gelişme yok." "eğer böyle devam edersek elimizde hiç bir şey kalmayacak kardeşim kendine gel artık." cem öfkesini sindirmeye çalıştı. arda gözlerini cemden ayırmadı. "bak cem bu gücü elde edene kadar sıla ve sanemi kaybettik. ve her birimizin hayatı beş yıl içerisinde neredeyse risk üzerine risk taşıyordu." "bana bildiğim şeyleri anlatıp durma arda bunların hepsini zaten biliyorum. ama kendime yediremiyorum her şeyden önce ben emreye körü körüne güvenmiştim." "aslında emrenin ne mal olduğunu anlamamız gerekirdi. kızdan..." bir an sustu, çünkü arda da çok iyi biliyordu ki bu diyecekleri cemin kalbini parçalara bölecekti. "kızdan her seferinde faydalanmaya çalıştı." cem ardanın sözünü tamamlarken acı içinde başını geriye çekti. "onu bulamamak, onun kardeşime yaşattıklarını ona yaşatamamak canımı sanki alıyor şu bedenimden ruhum çıkmak için çırpınıyor ama, bedenim teslim olmamak için inatla direniyor." arda cemin omzunu sıvazladı "emin ol ki on yılımı da alsa ondan intikamımızı alacağım. onu girdiği delikten çıkarıp en büyük acıları yaşatacağım." yeşim ekrandan başını kaldırıp kapıya döndü "misafirlerimiz geldi." bir adam ve yanında iki tane kız kapı girişinde durup sadece kocaman ofisi inceledi. bir çok teknolojik alet etraflarındaydı. yeşim üçününde şaşkın bakışları arasında ayaklandı ve ellerinde ki dosyaları cem ve ardaya uzattı. üçüde yanlarına doğru ilerledi. "ece zorlu... yaş yirmi altı..." diyerek mırıldandı cem. "derin kılıç yirmi dört yaşında..." diye devam etti yeşim. "burak şanlı yirmi beş yaşında..." diye sözü bitirdi arda. yeşim zaten tüm dosyalarını incelemiş ve onaylamıştı. cem ve arda da dosyaları büyük bir hayranlıkla okuyordu. "sizler eğitim de almışsınız. bu inanılmaz." diye söylenmeye devam etti cem. arda büyük bir iç çekti ve derin' e döndü "daha önce büyük bir suikast çetesinin içinde bulunmuşsun. zayıf yapına ve hasassiyetine bakılırsa baya cesursun" dedi. "ben bu yola uzun zaman önce girdim ve taşıdığı tüm riskleri bilerek de görevlerimi yapmaya devam ediyorum." diye yanıtladı derin. "eğer kız kardeşim yaşıyor olsaydı bu gün seninle aynı yaşta olacaktı derin. bu yolun seni nereden koparacağını bilemezsin. burası senin girdiğin suikast çetelerinden daha tehlikeli bir yer buraya bir kere girersin ve girmenle tüm olası riskleri de taşımış olursun." derinin gözleri bir an yumuşadı sonra yeniden eski soğukkanlı ifadesine geri döndü "sizi anlıyorum kardeşiniz içinde üzgünüm, ama dediğim gibi ben bu yoldan geri dönmek için bu kapıdan giriş yapmadım." cem ve arda ufak bir onay bakışması yaşarken bu sefer döndükleri kişi ece oldu. "sen..." diye mırıldandı arda "bir intikam için buradasın, sırf baban anneni öldürdüğü için buradasın?" ece gözlerini arda' dan etrafa çevirdi, "dürüst olacağım, burda olma sebebim sizin gibi güçlü olabilmek. sokak bana istediğim gücü vermiyor ve bu benim intikam alma potansiyelimi etkiliyor. biliyorsun ki sizin yönettiğiniz masa sadece masumların hayatını düşünen, kötülere her türlü yasa dışı acımasızlığı yapan ve bunu çok iyi gizleyen organizesi olan bir masa. ve ben burda bu yüzden varım bu güce sahip olmak istiyorum. belki bir gün o adamı bulur ve onu kendi gücü ile vurabilirim." cem ecenin kararlılığından etkilenmişti "açık sözlü olman hoşuma gitti, ama unutma burda ki riskler aldığımız riskler kadar tehlikeli yani herhangi bir açık senin hayatını kaybetmene sebep olabilir. ayrıca intikam konusuna gelecek olursak baban muhtemelen çevresi geniş olan tanınan biri bu yüzden senin işini zorlaştırıyor, unutma eğer baban gücünü sana karşı kullanırsa çoğumuzun gizlilikten dolayı bazı güçlendirmeleri kısıtlı olacaktır. bunu bilerek burda kalacaksın." "ben burdaki tüm riskleri göze alarak geldim ve tüm zorluklara hazır bir bünyem var." arda ve cem ikna olmuş bakışlarını eceden ayırıp burak'a döndü "sen? senin amacın bizim dosyalarda bulunmuyor sen neden buradasın? ve nasıl olurda böyle tehlikeli bir işin içine giren adamın tüm sicil kayıtları tertemiz çıkabiliyor?" cem sorularını ardı ardına sorarken burak kararmış gözleri ile ceme baktı. "benim kod adım hayalet, hayalet olmasının sebebi tüm işimi titizlikle yapar ve arkamdan hiç bir iz bırakmam. bu yüzden tüm sicil kayıtlarım benim aksime yeterince temiz. burda ki amacıma gelirsek, daha öncesinde para ile suçlu olan insanları iz bırakmadan öldürüyordum. ama artık bu işi hobi haline getirmek istiyorum. yani para ile değilde kendi gücümle yapmak istiyorum." ardanın çenesi kasılmıştı, "bu harika, çünkü sizi kendi takımıma alacağım ofisimizde ki küçük rütbesi olan kişilerle çalışmanızdansa bizlere yardımcı olup benim yanımda büyüyeceksiniz." cem ardayı onaylayarak ardanın sözlerini devam ettirdi. "unutmayın günün bazen yirmi dört saatini bile ayakta geçiriyoruz hepinizin masaları zaten hazır aynı şekilde odalarınızda. ofisten gerekmedikçe çıkmayacaksınız. ve herhangi bir ihbar aldığımız zaman o zaman tüm müdahale için hazır olacaksınız." üçüde sessiz kalarak sessiz bir onaylama yaptılar. araya derin girdi "ihbarları nasıl alıyoruz?" yeşim söze girdi, "sistemlerimizde bir çok sızma giriş yetkileri var bunlar devletten gizlenen ve özellikle korunan veri işlemleridir. suç potansiyeli yüksek olan kişilerin cihazlarına bu virüsü gönderiyoruz, dikkat çekmeyecek ve cihaza sorun çıkarmayacak bir şekilde planlıyoruz. böylece o kişinin telefonu gün içerisinde sürekli dinleniyor konum bilgileri takip ediliyor. ve sistematik olarak gücümüzün en büyük yanı bunların hepsi anlık olarak elimize düşmesi ve devletin bu durumu kontrol edememesi..." sözünü derin kesti. "bulunduğumuz şehirde bir çok azılı suçlu var bunlara yetişebilmek imkansız." yeşim devam etti. "her suçlu ile ilgilenmiyoruz sadece bir masuma zarar verebilecek olan kişileri kendi dairemize çekiyoruz. söz konusu çoğunluğa gelecek olursa, evet suçlular çok fazla ama bizimde ekipmanlarımız ve sadece ofisimizde bulunan kişiler olarak da onları alt edebileceğimiz bir eziciliğimiz var." ece derini onayladı "burada ki çalışanlar sadece uzaktan ilgilenebiliyor." cem eceye döndü. "arda bu masanın yöneticisiyken bende sokakların hakimiyetini sağlıyorum. ardanın sahada ki çevresi ve benim çevrem birleşince bir ordu kadar oluyoruz" diyerek soru gibi görünen sözlerine cevap oldu. burak tek kaşı havada bir şekilde ardaya döndü "bu masa sadece sizden ibaret değil o zaman." arda başı ile onayladı, "masanın çoğunluğu beş yıl önce yaşadığımız durumdan sonra dağıldı şu an ben dahil benimle birlikte, dört kişi var bunlar; mert, caner, emirhan. bu üçlü de büyük bir güce sahipler ama bizden farklı işler işletiyorlar uyuşturucu kaçırma, fuhuş evleri, bar yönetimi... bunun gibi bir çok kirli iş yapıyorlar bunu yaparken masanın gücünü kullanıyorlar. bunlarla ters düşmediğimiz sürece bize herhangi bir zararları yok ama ters düşersek, üç büyük güçle savaşmak zorunda kalırız." ece "bu masa size tam olarak ne kazandırıyor?" diye soru yöneltti. "bu masa, bu gördüğün tüm teknoloji imkânını bize tanıyor. parasal olarak da güçlendiriyor, ayrıca olası güvenlik açıklarında da kısmi olarak yardımcı oluyorlar. bu masanın asıl güçlü yöneticileri kendi kimliklerini hatta nerede olduklarını bile çok iyi bir şekilde saklıyor. onların peşine düşen masada ki küçük yöneticiler bile olsa acımadan yok edip ortadan kaldırıyorlar." diye yanıt veriyor arda. cem yeniden söze giriyor, "bizimle bu masada aynı güce sahip olan sadece üç isim var diğerlerinin hepsi küçük çeteler onların bize zararları dokunmaz. ama bu üç büyük güç sırf bizi küçültmek için girişimlerde bulunabilir, bu yüzden dikkatli olmamız gerekiyor dışardaki suçlularla ilgilenirken bu güçlerden de kendimizi korumamız gerekebilir. biz masumları savaşıp suçlularla ilgilenirken onlar da suça hizmet ediyor. bu yüzden kimse kimsenin sınırlarına dokunamaz." derin, ece ve burak onaylamıştılar. artık her şey kuralına göre olmak zorundaydı. (derinin anlatımıyla) ben ve benimle birlikte gelen tüm üyeler odalarına dağılırken ben bana tanıdık gelen koridorları geçip benim için ayrılan odaya girdim. aklıma bundan beş yıl önce aldığım kurşun geldi. gerçekten güvenmek öldürüyormuş insan. öyle bir yabancı oldum ki bu ıssız dünyaya yükmüşüm gibi hissettirdi bana. (5 yıl önce); "bu o kız... hastaneye değil bizim mekana götürüyoruz, kurşunu çıkaracağız saçmayı da öyle. kimse gelmeden hadi!" gözlerim son bir güçle açılmıştı karşımda maskesi olan bir adam vardı. çözemediğim bir hisle ve acı ile gözlerimi yumdum. gözlerimi açtığımda bir odadaydım, yanımda bağlı olduğum bir çok cihaz vardı. içeriye maskeli bir adam geldi "sonunda uyanabildin" "neredeyim ben?" dedim tüm gücümle. "merak etme sanem benim yanımda hiç olmadığın kadar güvendesin..." "sende kimsin?" "asıl soru sen kimsin?" yüzüme tuttuğu aynada benim yansımam yoktu. öylece donuk bir bakışla baktım aynaya. öfke krizi geçirmeye başladım aklımı kaybetmek üzereydim. tanıdığım yüzüm bir yabancıya dönüşmüştü. "sen artık sanem değilsin... ben sana yeni bir hayat sunuyorum sanem. ben sana intikam alabilmen için yeni bir şans veriyorum." "ben her şeyimi kaybettim! yüzümü, bedenimi, güvenimi sevgimi, bana ait olan her şeyi bir bir kaybettim!" "ben de sana bunu vaat ediyorum yeni bir yüz, yeni bir hayat, en önemlisi bunu sende alan kişiyi yok etme şansı veriyorum!" gözlerim hiç bir şeyi çözemiyordu. "sen bir yıldır komadasın sanem o süreçte yüzünü değiştirdim bunlar için mücadele ettim ve mücadele sırası sende. senin hayatını mahf eden adama ulaşabilmen için bir fırsat." "nasıl olacak o?" "bundan sonra ismin sanem değil derin. derin olarak abin ve abinin en yakın arkadaşı olan ardanın yanında sana rütbe kazandıracağım. seni eğitimlerden geçireceğim. ve onların arasında emreyi bulup yok edeceksin!" "bana neden bunu yapıyorsun? bundan senin katkın ne?" "katkım o masaya girmek. o masanın gücüne boyutuna erişmek üst düzey yöneticiliğe erişmek. bunu senin sayende yapacağım." gözleri tehditkâr bir şekilde beni buldu "eğer kendini ifşa edersen işte o gün sana sunduğum bu hayatta hayatını ellerinden alırım." (günümüz) öylece durmuş beş yıl önce komadan çıktığım tarihi düşünüyordum. yeni bir başlangıça hazırlanmam tam beş yılımı almıştı. aniden anons yapıldı hepimiz görev salonuna çağrılıyorduk. yeşim, ben, ece, burak, alp, ilhan hepimiz yerimizi alırken yeşim söze girdi. "bu gün emirhanın yönetimi altında olan bir bara operasyon yapacağız." tüm ekip dikkatle yeşimi dinliyorduk. "bilirsiniz günlük hayatta bir çok suç işlenir ama biz bu suç oranının en tehlikeli olanları ile ilgileniriz." sözlerine devam etti. "emirhanın yapacağımız operasyondan haberi var, her ne kadar azılı bir suçlu dahi olsa bize bazı görevlerşmizde yardımcı oluyor. bu yüzden adamı imha ederken emirhanla uğraşmayacağız." yeşim ekrana orta yaşlı bir adamı yansıttı. "cemal sarıtuğ, zengin bir iş adamı bu gün kendi kızını katledecek. telefon dinlemelerinden ve internet arama geçmişinden bu sonuca vardık, o kendi planında başarılı olamadan onu halletmemiz gerekecek." gözlerini bana çevirdi. "sen derin, adamın dikkatini dağıtacaksın kızını öldürmeden önce eğlence için bara gidecek. onun orada dikkattini çekip vip bir odaya götüreceksin. kadınlara düşkün bir adam, o sırada arda ve cem dışarıda nöbette olacaklar herhangi bir adamın ona müdahale edememesi için. o sırada ben ve ece burdan barın güvenlik kameralarını emirhanla olan anlaşmamıza göre sadece yarım saatlik bir bölümünü devre dışı bırakacağız. sadece yarım saattiniz var alp buradan sizleri araçlara en güvenli yoldan gidebilmeniz için yönlendirecek. burak ve ilhanda sen onu vip odaya çektikten sonra..." elinde ki iğneyi gösterdi. "bununla kalp akışını ve nabzını etkileyecek olan iğneyi vuracaklar ve adam orada yavaş yavaş ölecek. bunun için unutmayın sadece yarım saatiniz var." hepimiz yeşimin dediklerini anlamıştık. herkes kendi görevi için yerini alırken alp ben, cem, arda, burak ve ilhanın yanına geldi "bu bıçaklar sizin gizli sessiz silahlarınız. bara güvenlik kameralarının olmadığı sokaklardan gireceksiniz kordinatları size mesaj yolu ile ileteceğim. bar çıkışında farklı bir araç sizi güvenli yerden alacak." başımı olumlu anlamda salladım. her şey plana uygun bir şekilde ilerliyordu. barın kapısına vardığımızda minik kulaklıktan yeşimin sesini duydum. "derin içeriye girdikten sonra soldan ikinci masada hedefi göreceksin. öncelikle onun dikkattin çek." ben kendime verilen kordinata göre ilerledim. cemali görmüştüm yanından ilerlerken gözleri anında beni bulmuştu hafifçe gülümseyip yoluma devam ettim. o sırada yeniden yeşimin sesi kulaklarımı doldurdu "derin bar taburesine otur. ve sürekli onunla göz göze gelmeye çalış burak ve ilhan seni izliyorlar. sizden ricam arkadaşlar olabildiğince soğukkanlı olun." yeşimin dediklerini yapıp sürekli bakışlarımızın kesiştirdim ve yeşimin dediği oldu cemal ayakları ile eceline yürüyordu. karşıma oturup sinsice gülümsedi. "selam güzellik seni buraya hangi rüzgar attı." "biraz eğlenceye ihtiyacım var." "hmmm güzel kızları severim ama eğer o güzel kız aynı zamanda cesursa daha çok severim." "bende cesur erkeklerden hoşlanırım." dedim sıcak bir ifade ile. dokunuşlarım cemalin bacaklarını bulduğunda keskin bir nefes alıp bıraktı. ellerim yavaşça kasıklarına doğru ilerlerken ellerimi bir anda tuttu. "burada değil yavrum." bileğimi sıkıca kavrayıp beni arkasından yönlendirdi. o sırada kulaklığımda ilhanın sesini duydum "takipteyiz muhtemelen bir vip odaya yöneldi." arda ceme söylenirken ardanın sesi de kulaklarımı kemirdi "şimdi ben olacaktım derinin yerinde o adamı çatır çıtır yiyecektim o odada." cem ardanın lafına karşılık "sus be artık çocuk gay misin sen?" arda alaycı bir tonla devam etti "yok kardeşimde böylelerine yarrak lazım." seslerden dikkatimi dağıtan şey sertçe bir odaya itilip kapının hızla kapanması oldu. cemal gömleğinin düğmelerini sabırsızlıkla açarken ben bozuntuya vermeden gülümsüyordum. "sert severim tatlım buna şimdiden hazır ol."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD