Mustafa, Sibel’le birbirimizi tanımak için gittiğimiz gezme yaptığı sakarlıkla çabucak son buldu. Hoş kaldığımızın iki katı daha kalsak bir şey değişeceğini sanmıyordum. Huyunu suyunu bilmediğim kızla konuşacak bir şey bulamadığım gibi çoğu yaptığı şeyin amacını da anlayamıyordum. Evlensek, aynı çatı altına girsek böyle olmazdı. Aramızdan perde kalktığı için birbirimize daha açık olurduk. Yapmasını isteyip istemediğim şeyleri rahat rahat söylerdim. Sibel de eğitilmeye doğuştan yatkın olduğu için sorun çıkarmadan bana uyum sağlardı. Ama işte Fırat’ın ölümü, babaannemin inadı derken çoktan yüzük takmış olmam gereken kıza doğru düzgün yaklaşamıyordum. Hayatım boyunca aldığım kararları hiç kimseye sormadan uygulamaya alışık olduğum için şimdi böyle beklemek canımı fena sıkıyordu. İhsan

